Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Merkez Bankası eylülden sonra ekim ayındaki faiz kararında da piyasaları ters köşeye yatırdı. Eylül’de indirim pek hesapta yoktu, az da olsa beklenen yarım puan kadardı. 1 puanlık azaltımla piyasalar ilk şoku yaşadı. Aradan geçen bir aylık zamanda faiz indirimi ters tepti. Mevduat dışındaki faizler ya düşmedi ya da yükseldi. TL’nin değer kaybı yüzde 9’u buldu. Türkiye riski beşte bir düzeyinde arttı.

        Ekim ayı toplantısında ise faiz düşüşü bekleniyordu ama 1 puan kadar. Yapılan indirim ise 2 puan olunca yine şok yaşandı.Hatta eylül ayındakinden daha güçlü etki yarattı.

        ŞOKUN ETKİSİ

        -Şokun etkisini en çok TL’nin değerinde veya döviz kurlarının yükselişinde görüyoruz. Türk Lirası’nın günlük değer kaybı yüzde 3.3’e vardı. TL’nin geçen ayki Para Politikası Kurulu sonrasındaki kaybı yüzde 9 ve eylül başına göre kaybı da yüzde 13 düzeyine vardı.

        -Dolar dün gece saatlerinde 9.5325’i gördü. Bu düzeye göre doların günlük artışı yüzde 3.5, aylık artışı yüzde 10.3, faiz indirim işaretinin verildiği 1 Eylül sonrası artışı da yüzde 15’i buldu.

        -Türkiye’nin risk priminin ölçütü CDS’ler dün 20 puan artışla 458.58’e yükseldi. Günlük artışı yüzde 3.3’ü buldu. Geçen ayki PPK toplantısı ile bu toplantı arasında CDS’lerin artışı yüzde 15.7’yi, eylül başına göre yüzde 26.5’i buldu.

        REKLAM

        -10 yıllık tahvili faizleri ise 1.3 puan artışla dün yüzde 20.37’ye çıktı. Bu faiz bir ay önce yüzde 16.67 ve 1 Eylül’de yüzde 16.43 idi. Merkez Bankası faizi toplamda 3 puan düşürüldü. Hazine’nin 10 yıllık borçlanma kağıdının faizi bu düşüşün tersine hareket ederek 4 puan arttı.

        BELİRSİZLİĞİ AZALTAN CÜMLE

        -TL’nin daha çok değer kaybetmesini ise TCMB’nin açıklamasındaki “politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı alan kaldığı” ifadesi önledi. Bu ifade faizlerin geleceği konusunda belirsizliği ve korkuyu azaltıyor.

        -“Sınırlı alan kaldı” sözü şimdiye kadar 3 puana varan faiz indiriminin bundan sonraki kısmının daha küçük olabileceğine işaret ediyor. Cümleden, 1 puandan 2 puana çıkan faiz indiriminin yavaşlayarak süreceğini ve yıl sonuna kadar bitirilmek istendiğini çıkartıyoruz.

        -Bu çıkarımı piyasalar dün de yaptı ki TL’nin değer kaybı yüzde 3.3 ile sınırlı kaldı ve dolar 9.50 civarında duruldu.

        -Dolayısıyla yapılabilecek 1-2 puanlık indirim ile 2021 yılını yüzde 14 veya yüzde 15 faizle bitirebiliriz.

        NASIL BİR SENARYO İLE İNDİRİM?

        -Faiz indirimindeki karar vericiler ne yaptıklarını biliyorsa, karşılaştığımız bu sonuçları da aşağı yukarı öngörmüş olmalılar. Bu durumda hangi senaryo ile faizin düşürüldüğünü biz bilmiyoruz. Aynen “Duymuşsun Horasan’da halı dokunuyor; eni nedir, boyu nedir bilmiyorsun"sözü geçerli. Bakalım ortaya nasıl bir halı serilecek?

        -Pek ihtimal vermediğim ikinci seçenek ise yol açacağı sorunlar bilinmeden faizlerde erken ve hızlı bir indirime gidildiğidir. Durum bu ise indirim sürecinin piyasalara ve ekonomiye vereceği sancı giderek şiddetlenebilir. Aynen ayağa batan diken gibi, üzerine yürüdükçe batar ve ağrıyı şiddetlendirir. Bir aşamada dayanılmaz hale gelen dikeni battığı yerden çıkartmak gerekir.

        -Önümüzdeki dönemde hangi motivasyonla olursa olsun yurtiçi yerleşiklerin dövizde satıcı hale gelmeleri ve alımları karşılamaları, kurun dengelenmesini sağlayabilirse sancıyı azaltıcı etki yapar. Ancak böyle bir durumun olup olmayacağını kestirmek güç ve sorunu çözmeye de yetmeyebilir. “Diken battığı yerden çıkar.”

        Diğer Yazılar