Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Nisan ayında enflasyon yüzde 7.25 artarak yıllıkta yüzde 70’i buldu. Üretici fiyatları ise yüzde 7.67 artışla yıllıkta yüzde 122’ye dayandı.

        Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki 52 puana varan rekor fark kısa vadede enflasyonun düşebileceği umutlarını kırıyor.

        ➔ Enflasyonu nisan ayında sıçratan grup ise gıdaydı. Ramazan ve gıda talebinin yükselmesi bu enflasyona yol açtı gibi düşünülebilir. Gıda fiyatlarındaki aylık artış yüzde 13.38’i bulurken tüketici enflasyonun yaklaşık yarısını oluşturdu.

        ➔ Nisan ayındaki bu sıçrama ile gıda fiyatlarının yıllık artışı yüzde 89’u buldu. Bu grupta yer alan yaş meyve ve sebze fiyatları ise nisanda yüzde 21 artış gösterirken, yıllık yükselişi yüzde 105’e vardı. Ekmekte ise fiyat artışı yüzde 86.

        MARTTA NE OLDU DA ARTIŞ YOKTU?

        ➔ Hem ulaştırmayı hem konutu hem de gıdayı etkileyen enerji fiyatları aylık yüzde 7.62, yıllık 118.2 oldu.

        En yüksek artışın yaşandığı 20 ürünün 17’si gıda ürünü, biri doğalgaz, biri taksi ve biri de metro ücretiydi.

        ➔ Benim gözlemlerim ki, şehir olarak tüketimin en çok olduğu İstanbul oluyor, fiyat artışlarının mart ayında yapıldığı yönündeydi. Nisanda fiyat artışları genelde durgun seyretti. Mayıs ile birlikte meyve ve sebzede düşüşlerin başladığını gözlemliyorum.

        REKLAM

        ➔ Ancak TÜİK rakamlarına göre mart ayında taze meyve sebzede fiyat artışı yüzde 0.69 ile çok sınırlı kaldı. Martta ne oldu da taze meyve ve sebzede hiç artış olmadı? Bu duruma şaşırdım.

        ➔ İşin daha ilginci taze meyve ve sebzedeki doğal seyir mart ayında bozulmuş. Aralık ayında yüzde 7.89, ocakta yüzde 20.82, martta yüzde 32.16 artan taze meyve ve sebze fiyatları martta durulmuş, nisanda yeniden yüzde 20.85 ile yüksek artış düzeyine geri dönmüş.

        5 AYDA 7 KAT ARTIŞ

        ➔ Enflasyonda zaten ne olduysa son 5 ayda olup bitti. Mesela kasım ayında tüketici enflasyonu yüzde 21.31 iken, 5 ay sonra nisan 2022’de yüzde 69.97’ye çıktı. Taze meyve ve sebze fiyatlarının yıllık artışı yüzde 14.42 iken, nisan ayında yüzde 104.77’ye vardı. Yani 5 ayda 7 kat arttı.

        ➔ Ne oldu da fiyatlar bu kadar arttığına birkaç neden gösterilebilir.

        ➔ Döviz kurundaki artış ki eylül ayından 20 Aralık’a kadar 3.5 ayda dolar yüzde 121 arttı, sonra düştü ama yine de yüzde 70 düzeyinde artış baki kaldı, enflasyonun en önemli nedeni.

        ➔ Petrol, doğalgaz ve kömür başta olmak üzere enerji fiyatlarında geçen yıldan başlayan yükselişin savaş nedeniyle tam bir sıçramaya dönmesi diğer bir etken.

        ➔ Fiyatlama davranışlarının bozulması, enflasyon ataletinin oluşması ve kendi kendini üretir hale gelmesi ayrı bir neden.

        ➔ Elbette enflasyonun nedenleri arasında yurtiçi talebin yüksekliğini, negatif faizi ve gevşek para politikasını saymak gerekiyor.

        ENFLASYONLA MÜCADELE NE ZAMAN?

        ➔ Ama nedenleri bulmak sonucu değiştirmiyor. Yüzde 70 enflasyon ile dünyanın en yüksekleri arasındayız ve tam anlamıyla 2001 krizi öncesi düzeylere geri döndük.

        ➔ Bu düzeydeki enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürmek ve oralarda kalıcı kılmak artık çok kapsamlı bir ekonomik program uygulamak, yapısal değişiklikleri yapmak, güçlü dış kaynak akışını başlatmakla mümkün.

        ➔ Bunu ancak seçimsiz geçireceği birkaç yılı bulunan bir iktidar yapabilir. Seçim öncesinde böyle bir program uygulanamaz.

        ➔ Bir de üç haneli rakamlara yaklaşmış bir enflasyonu düşürmek toplum olarak çok acılı bir süreçten geçmeyi ve büyük fedakarlıkları gerektirir. Hükümetler ancak gidecek başka hiçbir yol kalmadığında, hatta ülke krize girdiğinde istikrar programı uygulamak zorunda kalırlar. ➔ O ana kadar enflasyonla gerçek bir mücadele muhtemeldir ki, başlamayacak. Başlayanlar da palyatif olacak.

        ➔ Kaldı ki şimdi yüksek enflasyon bütün dünyanın sorunu diye siyasetçilerin kolayca sığınacağı gerekçe de var.

        Diğer Yazılar