Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmamak çok naif, ama bir ölçüde hatalı bir tutumu seslendirerek gelip gündemin ortasına oturdu.

Ama milletin kolektif bilinçaltı, çok önemli bir 'nokta sorusu'nu sorup duruyor:

Eğer bu birbiri ardına gelen gencecik naaşların sebebi siyaset değilse, nedir? Ticaret midir? Hobi midir? Kağıt katlama sanatı mıdır? PKK'nın iç ve dış desteklerle yürüttüğü, pis ve aşağılık bir siyasetten başka ne olabilir?

Sanırım milletin kolektif bilinçaltı, bu aşağılık siyasetin silahlı yüzü ile Güvenlik Güçleri mücadele ederken, siyasi irade gösterme inisiyatifini de yine milletin kendisinin üstlenmesi gerektiğine kanaat getiriyor..

Birbiri ardına gelen cenazelerde bir 'siyase irade' zaafiyeti olduğunu düşünüyor.

Ve siyaset denilen şeyin, puzle oynar gibi liste düzenlemek, hangi sıraya hangi şarkıcıyı yerleştirmenin hayırlı olacağını tartışmaktan daha farklı birşey olduğunu kavrıyor.

Siyasetin görevinin, bir an evvel akan kana çare bulmak olduğunu tarif ediyor.

Bütün sosyal barometreler gösteriyor ki, siyaset, iktidarı ve muhalefetiyle birlikte, bir an evvel bu kirli savaş konusunda inisiyatif göstermezse, millet bu organizmaları by-pass ederek bu konuda siyaseti kendisi yürütmeye başlayacak.

Genelkurmay Başkanlığı'nın beklediği siyasi direktifi, bir tür 'doğrudan demokrasi' gibi kendisi vermeye çalışacak.

Şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmayı yanlış bulan siyasi organizmalar ve fikir adamlarının da behemehal bu konu üzerine kafa yormalarında hayır var, diye düşünüyorum.

Sebebi siyaset olan bu pis savaşı önleyecek bir 'siyasi irade' gerçekleşmezse, yani demokrasinin siyasi organizmaları ŞEHİT CENAZELERİ İÇİN siyaset yapmaz da, liste siyaseti ile eyleşirse, milletin en azından bu konuda siyasi partileri devre dışı bırakan bir inisiyatif göstermesi mümkün gibi görünüyor.

Bu partilere tekrar oy gidebilir, tekrar iktidar veya muhalefet olabilirler, ancak millet oy verdiği siyasi partilerin terörle mücadele konusundaki temsil yeteneğini sokakta by-pass edip, TSK'nın beklediği siyasi direktifi, bizzat kendi ağzından vermek de isteyebilir.

İşte Türkiye'nin pirinci ayıklaması gereken yer, burası olacaktır.

Siyaset boşluk kaldırmaz. Ve terörle siyasetin mücadelesi konusunda büyük bir boşluk merkeze yerleşmiş görünüyor.

Siyasi irade bu boşluğu doldurmazsa, oluşan vakum, milleti bu konuda bağırmaya sevk edecektir.

Siyasetin öncelikli görevi şimdi budur.

Halk, terörle mücadele önceliğini seçimin öncesine koymuşsa, hiçbir siyasi organizma bundan kaçamaz.

Siyasetin alanı daralıyor, diye feryat figan edenler, bu alanın daralmasına kendilerinin sebep olduğunu artık görmek zorunda.

Terörün sebebi siyasidir.

Silahlı Kuvvetler savaşırken, siyasetin de siyasi mücadeleyi hakkıyla yerine getirmesi elzem değil midir?

Yoksa, meydanlarda, YERİM SİZİN SEÇİMİNİZİ, sözleri duyulmaya başlandığı zaman, 'siyaset' için çok geç olabilir.

atilganbayar@haberturk.com

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar