Psikolojik sınır aşılıyor!

HAYDE HAYDE

“Av Mevsimi” geçtiğimiz hafta eline geçirdiği liderliği bu hafta da korumasını biliyor. Hatta film geçtiğimiz haftaki zayıf başlangıcını biraz da olsa telafi etmiş durumda. Bir önceki döneme göre 48 salon eksilmesine rağmen seyircisinin sadece %8,9’unu kaybeden film, 354.664 biletle yerine göz dikenlere adeta gözdağı veriyor. “Av Zamanı” milyon bariyerini aştı ve vizyon takviminde en az 2 hafta daha onu zorlayacak bir yapım görünmüyor. Ayrıca geçtiğimiz hafta dert yandığım televizyon ve gazete mülakatı problemlerini de çözmüş gibiler. Yapımcı artık nasıl ikna ettiyse Şener Şen bile söyleşi vermeye başlamış. Doğrusu budur, ama yine de yeterli değil. Kısacası bu ayaz devam ettikçe “Av Mevsimi”ni yılbaşına kadar yerinden oynatmak belki mümkün değil, ama filmin daha fazla seyirciyi hak ettiği de bir gerçek. Şimdilik gidişat 2 milyon bariyerinin aşılamayacağı yönünde ve bu “Av Mevsimi” için çok yetersiz bir rakam.

ANGELINA DEPP Mİ, JOHNNY JOLIE Mİ?

Haftanın en çok dikkat çeken girişi “Turist” (The Tourist) podyumun ikinci basamağından yarışa başlıyor. 110 kopyayla vizyona giren film, salon başına tam 993 kişi yaparak toplamda 109.222 bilete ulaşmayı başarıyor.

Aslına bakılırsa Johnny Depp ve Angeline Jolie gibi iki para makinesini barındıran bir film için, bu kopya sayısını çok düşük bulduğumu söylemeliyim. Eğer kopya sayısı 160’lar seviyesine çekilebilseydi, “Turist”in ilk 3 gününde en az %50 daha iyi iş yapacağı kesindi. Öte yandan dağıtımcının yine kendi sorumluluğunda olan “Beş Minare”nin kalbini kırmak istememesini de gayet iyi anlıyorum. Sonuçta parasını verip Türkiye haklarını satın aldığın filmi, istediğin sayıda kopyayla, istediğin gibi vizyona sokarsın. Angelina gelip de neden böyle yaptın demez, ama Mahsun der. Yanlış mıyım?

TARTIŞMASIZ ŞAMPİYON

“New York’ta Beş Minare” rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. Vizyondaki 6. haftasında, en fazla ekranla vizyonda kalabilme rekoru da onun artık. Geçtiğimiz haftaya göre sadece 43 salon kaybeden film, elindeki 291 ekranla 70.472 bilet daha yapmayı başarıyor ve toplamda 3.318.788 seyirciyle “Recep İvedik 3”ün burnunun dibine kadar geliyor. Film hafta içerisinde, yılın en çok hasılat yapan filminden sonra, yılın en çok seyredilen filmi payesini de eline geçirmiş olacak. Kısacası daha önce rekoru eline geçiremeyeceğini, hatta 3 milyonu dahi aşamayacağını öngördüğüm “New York’ta Beş Minare” tahminlerimin ikisini de boşa çıkarmış durumda. Bu kısaca şu demek oluyor. Sinema yazarları bir filmi beğense de beğenmese de aslında pek bir şey değişmiyor. Her ne kadar yakışıksız bir davranış olsa da Mahsun sinema yazarlarını filminin ön gösterimine sokmayarak besbelli ki bunu önceden öngörmüş. Umarım yeni seçilen Tunca Arslan’la birlikte Siyad daha güvenilir ve sözüne güvenilen bir kurum olmayı başarır da, sinema yazarlarının filmleri beğenip beğenmemesi yine bir anlam kazanır memlekette. Boşa yazmak zor zanaat gayrı.

Sonuç olarak Mahsun Kırmızıgül, aynı bir önceki filmi “Güneşi Gördüm” gibi ilk 3 gün performansının 5 katı seviyelerine ulaşmayı başaracak gibi görünüyor. 2007’de “Beyaz Melek”le elde ettiği yılın en çok seyredilen filmi ünvanını 2008’de Recep İvedik’e kaybeden başarılı yönetmen, “Beş Minare”yle kemeri yine onun elinden almayı başarıyor. Gerçek şampiyonlar unvanı her zaman geri alırmış. Mahsun belki namağlup (undefeated) değildir ama, yılın tartışmasız (undisputed) ağır sıklet şampiyonudur.

ASLAN YÜREKLİ ASLAN

“Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızının Yolculuğu” (The Chronicles of Narnia: The Voyage of the Dawn Treader) haftanın vizyona giren son filmi. Bu sıkışıklıkta işletmelerden 162 ekran koparmayı başaran serinin son macerası, 61.439 biletle 4. sıraya kadar yükseliyor. “Turist”in sadece 110 ekran bulabildiği bir ortamda belki filmi takdir etmek gerek, ama performansının pek iç açıcı olduğu da söylenemez. Ayrıca 11.7 liralık ortalama bilet fiyatı 3 boyutlu kopyaları olan bir film için gerçekten çok yetersiz. Kısacası “Şafak Yıldızı” selefinden 6 bin bilet daha iyi açılış yapmasına rağmen, onun 217 bin biletlik performansına ulaşabileceği bile şu anda meçhul. Ailenin en büyüğünün 467 binlik rekoruysa bence tamamen hayal.

Bu arada “Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızının Yolculuğu”nun ilk 3 gün performansı 61.439 iken, toplam rakamın 71.421 olarak gerçekleşmesi, biraz kafaları karıştırabilir diye bir açıklama yapmak isterim. Efendim bizim memlekette hala daha bazı taşlar tam olarak yerine oturmadı. Dağıtımcılar bazen böyle kafalarına estiği gibi iş yapabiliyor. Benim tahminim filmin bazı işletmelere garanti parayla servis edilmiş olduğu yönünde. Alınan bu meblağ ortalama bilet fiyatına bölünerek, sanki filmi bir o kadar kelle daha seyretmiş gibi bir zan oluşturuluyor. Halbuki bu ekleme gerek kalırsa filmin vizyon tarihinin sonunda yapılmalı. Zira eğer seyirciden elde edilen hasılat garantinin üzerine çıkarsa, işletme dağıtımcıya fazladan yapılan hasılat kadar daha pay vermek zorunda. Daha filmi tek kişi seyretmeden bu eklemeyi yapmak, dağıtımcılara olan güveni sarsıyor. En iyisi garanti para aldığın işletmelerin performansını da, aynı diğerleri gibi istatistiklere yansıtmak. Filmin vizyonu biterken eğer garanti aşılmamışsa o zaman bir ekleme yapılabilir, buna kimse bir şey diyemez. Kısacası hasılat ayrı, seyirci ayrı şey. Biraz beklemekten kimseye zarar gelmez…

YENİ HEDEF

Geçtiğimiz hafta sinemaları 690.346 biletli seyirci ziyaret etti. Fakat asıl dikkat edilmesi gereken rakam 2010 yılı toplam seyirci sayısı. 39 milyon 441 bin 704 seyirciyle modern zamanların en çok bilet satılan yılı 2010 olmuş durumda. Dahası en geç önümüzdeki hafta sonu 40 milyon bariyeri de geçilmiş olacak. Psikolojik sınırları aşmak çok önemlidir. Bundan böyle yeni hedef 50 milyon seyirci olmalı. Hedef önceden konulmalı ki, planlama ona göre yapılsın.

fatihomeroglu@cyapim.com.tr

Detaylı rakamlar için www.boxofficeturkiye.com adresine başvurabilirsiniz.