Türk sineması starlarını güncelleyebildi mi?
TÜRK sineması gişede ve üretimde eski mutlu günlerine dönmeye çalışıyor. Ancak günümüzde dünya sinemasının yanı sıra bir de içeriden rakibi var: Televizyon dizileri. Sektörleşen ve çok ciddi bir kitlenin ilgisini yakalayan TV dizileri, kendi yıldızlarını da yaratıyor. Artık çoğumuzun “en beğenilen oyuncular” listesinde, sevdiğimiz dizilerin yeni yıldızları var. Bu oyunculardan çeşitli filmlerde rol alıp başarılı olanlar da oldu ama adları sinemadaki performanslarıyla değil, oynadıkları dizilerle anılmaya devam ediliyor. Bu durum da akıllara ister istemez şu soruyu getiriyor: Türk sineması kendi yıldızlarını yaratamıyor mu? Oyunculara ve sinema dünyasının uzman isimlerine sorduk; Yeni Dört Yapraklı Yonca’da sizce kimler var? İşte farklı yorumlar...
gulinyildirimkaya@haberturk.com
Yeni bir sinema yıldızımız yok artık sadece TV yıldızı yetişiyor
Sinema Sanatçısı HÜLYA KOÇYİĞİT:
ŞU anda sadece televizyon starları yetişiyor çünkü halk yoğun bir şekilde televizyon izliyor, dünyada da sayılı TV izleyicileri arasındayız. TV’deki üretimler son derece hızla tüketiliyor. Türk sineması, bizlerin star olduğu yıllardaki kadar film üretemiyor ya da talep yok. Dolayısıyla bugün sinemada star olmak daha güç. Ancak yine de star ışığı olan, o enerjiyi bize gerçekten hissettiren gençler var, onları inkâr etmek mümkün değil. Fakat yeteri kadar film üretemedikleri için veya yeteri kadar etkili filmler yapılamadığı için şu anda isim isim saymakta zorlanıyoruz. Acaba yarın da bu insanlar aramızda olacak mı diye düşünüyoruz.
Nurgül Yeşilçay, artık ismini kanıtlamış bir oyuncu, Özgü Namal keza... Ama bu ikisinin ardından aklıma hemen üçüncü bir isim gelemiyor. TV’de birçok başarılı
genç var, keşke onların da sinema şansı olsa, kendilerini beyaz perdede gösterebilseler... Günümüzde film yıldızı olmak çok zor, seyircinin de bu konuda çok bol seçeneği olduğu için onların da kafasında kalıcı isimler yok. Hem bizim
hem de seyircinin “Benim starım bu” demesi zorlaştı.
Dizilerle edinilen popülerlik sinemadaki başarıyı garanti etmez
SİYAD Kurucu Üyesi ve Onursal Başkanı ATİLLA DORSAY:
GÜNÜMÜZ kadın sinema sanatçılarından yoncanın 4 yaprağını dolduracak isimler var mı? Tabii ki var. Benim en beğendiklerim arasında Nurgül Yeşilçay, Özgü Namal, Kıskanmak filminde çok başarılı olmasa da daha doğrusu hakkı yenmiş olsa da Berrak Tüzünataç var... Altın Portakal’da en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Nergis Öztürk de çok iyi ama onda henüz bir star karizması göremiyorum. Aklıma gelen dördüncü bir isim yok, yetenekli birkaç isim var ama sinema henüz onlara gereken fırsatı vermedi. TV dizisi popülerliği sinemada başarıyı garanti etmez. Sinema yıldızlarının ayrı bir ışıltısı olması lazım. Başarılı isimler var ama henüz o ışığı görebildiğim çok isim yok; bunu biraz da zaman gösterecek.
Eskilere özlem yok.Yeni kadın oyuncular çok iyi
Yönetmen EZEL AKAY:
SON beş yılda Türk sineması pek çok film çıkardı. Her 70 filmden 20’si çok iyi
filmler. Ve bu çok önemli bir oran. Türk sineması yıldız yaratabiliyor. Ancak bu pek kolay değil. Oyuncunun güzel ve başarılı performansı arka arkaya farklı
filmlerde göstermesiyle alakalı bir durum yıldız olup olmayacağı. Ve bu uzun bir süreç. Bir oyuncu ne kadar çok filmde oynarsa o kadar yıldızlaşabilir. Türk sinemasında çok iyi gidiyoruz; pek çok oyuncu için de bu süreç çok verimli
olacak. Eminim ki daha zengin fırsat paketinden kendilerine uygun olandan
yararlanacaktır. Yeni nesil kadın oyuncuları çok iyi buluyorum. Mesela Saadet
Işıl Aksoy’un çok zengin bir oyunculuğu var. Değişik rolleri oynayabilecek bir
yapısı var. Yeni oyunculardan Pınar Çağlar’ı çok beğeniyorum. Ayrıca çok iyi bir
komedi oyuncusu olacağını düşünüyorum. Vildan Atasever’i beğeniyorum. Bergüzar Korel benim de son dönemde dikkatimi çeken oyunculardan biri. Ancak genel olarak genç bayan oyuncularımızı donuk, cansız ve hareketsiz
buluyorum. Genelde tiraj kaygısıyla sesi ve yüzüyle oynamak zorunda kalıyorlar. Bu da oyunculuğu ister istemez sakatlıyor. Halbuki çok farklı şeyleri yapabilecek
yeteneklere sahipler. Ama hep kameranın önünde sadece durup, dönen, geçen
yüzleri görüyoruz. Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Türkan Şoray gibi dört yapraklı yonca gibi bilinen oyunculara özlem duyulduğunu sanmıyorum. Duyulan, nostaljiye ve çocukluğumuza özlem. Elbette halen kendilerini
ekranlarda görüyoruz, iyi oyuncular, her yaşın ayrı bir oyunculuğu var ama eskiye
özlem duyulduğunu da düşünmüyorum.
Yeni dört yapraklı yonca: Nurgül Yeşilçay, Özgü Namal, Nehir Erdoğan, Hande Ataizi
Sinema Sanatçısı FİLİZ AKIN:
YILDIZ yaratmak biraz da yetenek ve güzellikten hariç – bunlar olursa tabii ki çok daha iyi olur ama- proje meselesi. Doğru projeye düşünce büyük star olunuyor. Doğru projeye düşen 4 değil onlarca isim var. Bence hepsi de çok güzel, çok doğal oynayan, yetenekli, fizikleri çok uygun sinemaya, dizilere... Nurgül Yeşilçay, Özgü Namal, Nehir Erdoğan, Hande Ataizi... Yurtdışı projelerde oynayan oyuncular da var ama onlar dil bildikleri için öne geçiyorlar. Oyuncu arkadaşlarımızın çoğu Hollywood’da serüvenleri olsun istiyorlar ama bunun Türk sinemasına ne kadar katkısı oluyor bilemiyorum. Kişisel merakları için, teknik öğrenmeleri açıdan doğru bir serüven. Fakat kültürler çok farklı olunca,
sinema da kültürün aynası olduğu için bazı uyuşmazlıklar oluyor. O insanların
duruşu, vücut dilleri, acı çekmeleri daha farklı. Onu burada uyarlamaya çalışınca yadırgıyorum. Çok takdir ettiğim sinemacılardan Ferzan Özpetek ve Fatih Akın var.
Yeni dört yapraklı yoncada erkekler var
HABERTÜRK Gazetesi Sinema Eleştirmeni MEHMET AÇAR:
STARLIK kavramına, romantik, nostaljik ve idealist bakanlar için starlık tümüyle
bitmiş olabilir. Ama benim stardan anladığım, afişte yazan bir ismin o filme seyirci getirip getirmemesidir. Bizi güldürmeyi başaran erkeklerin hâkim olduğu bir dönemden geçiyoruz. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Yılmaz Erdoğan ve Şafak Sezer ilk aklıma gelenler. Şener Şen, Kenan İmirzalıoğlu ve Mahsun
Kırmızıgül’ü de unutmamak gerekiyor. Kadınlarda çok iyi oyuncularımız var ama star olarak Nurgül Yeşilçay’dan başka bir isim gelmiyor aklıma. Belki Özgü Namal...
- Spor yapmak kalp krizini tetikler mi?13 yıl önce
- Haliç Köprüsü'nde neler oluyor?12 yıl önce
- "İmam hatip mezunlarının sınavı iptal edildi!"12 yıl önce
- Adalet Sarayı'nı özel güvenlikçiler koruyabilir mi?12 yıl önce
- Özel güvenlik güçlerinin halka karşı zor kullanma hakkı var mı?12 yıl önce
- Atilla Kavdır'ın da hayatını kaybetmesinin ardından organ nakilleri tartışılıyor12 yıl önce
- İzmir günlerdir sallanıyor, dün de Kütahya sarsıldı12 yıl önce
- Başbakan Erdoğan'ın 'Tiyatrolar özelleştirilecek' açıklaması tartışılıyor...12 yıl önce
- Bu üstgeçitte bir "terslik" var mı?12 yıl önce
- Vergi rekortmenleri neden kimliklerini gizliyor?12 yıl önce