'Alçak koltuk' krizi tartışılıyor!
Büyükelçi Çelikkol, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın aşağılamasına tavır koymalı mıydı?
Ortadoğu’da yükselen tansiyon, İsrail- Türkiye ilişkilerini de gerginleştirdi. Önceki gün “Ne oldu da Gazze bombalandı” diyen Başbakan Erdoğan’a dün İsrail’den son derece sert bir yanıt geldi. Yazılı açıklamada “Türkler, dünyanın en ahlaklı ordusu olan İsrail Silahlı Kuvvetleri’ne vaaz verecek en son kişilerdir” ifadeleri yer aldı. Bu sözlere tepki yağarken, Kurtlar Vadisi dizisinde yer alan İsrail karşıtı görüntü ve ifadeleri protesto etmek üzere Türk Büyükelçisi’ni dün Dışişleri Bakanlığı’na çağıran İsrail Dışişleri Bakanı’nın Büyükelçimiz nezdinde Türkiye’yi aşağılayan tavrı medyaya yansıdı. Büyükelçi Oğuz Çelikkol’u kendisinden aşağıda bir koltuğa oturtan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon gazetecilerin ısrarlarına rağmen büyükelçimizle el sıkışmayı reddetti, hiçbir ikramda bulunmadı, alçak koltuk için de İbranice “Onun bizden daha aşığıda oturduğunun ve masada tek bir bayrak olduğunun görülmesini istedik” açıklamasını yaptı! Çelikkol o koltukta oturmayı reddetmeli ve tavır koymalı mıydı? Büyükelçiler diplomatik teamüllere uymayan durumlarda tepki göstermeli mi yoksa tek başlarına sorumluluk almayarak Ankara’nın tavrını mı beklemeli? Türkiye şimdi ne yapmalı? Uzman isimlere sorduk...
GÜLİN YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com
Büyükelçimizin o koltuğa oturması yanlış ama ne olduğunu anlayamamış
Böyle bir tutum karşısında büyükelçilerin inisiyatifi vardır, kameralar önünde “Bu ne terbiyesizliktir!” diyerek çekip gidebilirdi. Belli ki fark etmemiş...
Emekli Büyükelçi İLTER TÜRKMEN: İSRAİL Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon bu açıklamaları İbranice yapmış. Büyükelçimiz bana göre ne olduğunu anlamadı. Sandalyenin alçak olduğu hemen anlaşılmaz, elini sıkmıyorum sözü de İbranice olduğundan anlaşılmamış. Çelikkol çok değerli, deneyimli ve kibar bir büyükelçidir. Böyle bir tutum karşısında elbette inisiyatifi vardır, televizyonlar önünde müsteşara “Ne diyorsunuz siz, bu terbiyesizliktir!” diyerek cevap verip çekip gidebilirdi. Bundan sonra İsrail ile olan ilişkileri gözden geçirmek lazım ve unutmamalı ki bu gerginliğin yaratılmasında Türkiye’nin de rolü var. Bu, yapılan terbiyesizliği haklı göstermez ama ortada bir problem varsa bizim de sorumluluğumuz yok değil. Bu talihsiz olayı fırsat bilip yeni ilişkiler kurmalıyız. Ortada savaş çıkaracak bir durum yok.
Askeri ilişkiler askıya alınsın
MHP Ankara Milletvekili DENİZ BÖLÜKBAŞI: BURADA Sayın Başbakan’ın iki şey yapması gerekiyor. Birincisi büyükelçimizi Türkiye’ye çekmesi, ikincisi pazar günü İsrail Savunma Bakanı geliyor. O geziyi iptal etmesi lazım. Başbakan, ‘Yok Davos’a gitmem, ağızdan bir kere laf çıkar” diyor. Halen tribünlere oynuyor. Öbür tarafın terbiyesizliğine bir şey demeyeceğim. Adamın ne yaptığı ortadadır. Ama Başbakan’ın biraz cesareti ve samimiyeti varsa İsrail ile askeri ilişkileri askıya alır. Bunların hiçbirini yapmazsa şov yapıyor demektir.
Alçak koltuk da el sıkmamak da diplomaside kabul edilemez şeyler
Emekli Büyükelçi ONUR ÖYMEN: ÇOK ayıp bir tavır, kınıyoruz. Diplomatik nezaket kurallarına sığmayan, ülkelerarası ihtilal yaratacak bir üslup. Devleti temsil eden kişiler olarak, saygı göstermek zorundasınız. El sıkmamak, oturma düzenini ayarlamak diplomasiye hiçbir şekilde yakışmayan, kabul edilemez şeyler. İsrail konusunda Erdoğan’ın tavrını eleştiriyoruz ama bunların hiçbiri, İsrail’in bu yaklaşımını haklı gösteremez. Diplomaside, nezaket sınırları içinde kalarak çok ağır sözler de söyleyebilirsiniz. Savaş ilan edeceğiniz zaman bile bunu nezaket cümleleriyle yaparsınız. Başbakan’ın Davos’taki ‘Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz’ sözü de yanlış olmuştur. Bu yaklaşıma karşı, hiçbir şey yapmamak olmaz, üzüntüleri bildirmek yetmez, ciddi bir tavır alınması şarttır. Bu muamele dolayısıyla özür dilenmesi mutlaka istenmelidir. Bir adım sonra da istişare için büyükelçi bir süreliğine merkeze çağırılmalıdır. İsrail de bundan mesajını almış olur. Ama elbette tüm bunları yaparken bizim de hakaret etmemeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Önemli olan Türkiye’nin göstereceği tepkidir, büyükelçinin tavrı değil
Orada büyükelçinin kişisel tavrı önemli değil. Ankara’ya çağrıldıktan sonra soğukkanlılıkla oturup değerlendirmek lazım. Başbakan da üslubuna dikkat etmeli
Emekli Büyükelçi İNAL BATU: TÜRKİYE ve İsrail arasındaki gerginlik maalesef tırmanıyor. Yaşanan bu son olayla yepyeni vahim bir boyut kazandı. İsrail içinde de bölünmüşlük var, ırkçı ve çağdışı politikaların işaretini Dışişleri Bakanı Ankara’daki Büyükelçi’ye daha önce de vermişti. Şimdi gayet çirkin bir tertiple yeniden canlandı, gerginlik arttı. Yapılması gereken şey büyükelçinin danışmalarda bulunmak üzere Ankara’ya çağrılmasıdır. Bu mutlaka yapılmalıdır. Türkiye için en önemli adım bu olacaktır. Orada büyükelçinin kişisel tavrı değil, Türkiye’nin devamında bu terbiyesizliğe, küstahlığa nasıl tepki vereceği önemlidir. Ankara’ya çağrıldıktan sonra, soğukkanlılıkla oturup, ilişkileri yeniden eski düzenin oturtmak için çaba sarf etmek gerekir.
Çağdışı, ırkçı uygulamalarla gerginliği tırmandırmak kolaydır ama önemli olan bunları ortadan kaldırıp, Türkiye’yi hem Arap ülkeleri hem de İsrail’in saygı duyduğu, dengeli politikalar izleyen bir ülke haline getirmektir. Bu aşamada Başbakan’ın da üslubuna dikkat etmesi lazım. Davos’ta yaşananlar bu terbiyesizlik için, asla bir mazeret değil ama bizim de bu süreçte yaklaşımımıza dikkat etmemiz gerekli.
Sadece İsrail bayrağı olması teamüllere uygun, ikramda bulunmak da şart değil
Emekli Büyükelçi AKIN ÖZÇER: GÖRÜŞÜLEN yer ilginç. Normal bir resmi ziyaret değil. Çağrılan bir büyükelçi olduğu için hiç bayrak da olmayabilirdi. Eğer resmi bir ziyaret olsaydı, yani Ayalon’un mevkidaşı olsaydı, o zaman protokol olarak çift bayrak koymak mecburidir. Ama burada önceden hazırlanmış, kasıtlı bir hareket var. Mutlaka bayrak olması gerekmez, hiç bayrak da olmayabilir. Diplomatik teamüllere uygun bir uygulama, bayrak konusunda büyütülecek bir şey yok. Masada Türk bayrağı olup olmaması sorun değil çünkü buradaki İsrail bayrağı da diplomatik bir gereklilik değil. İkram konusu tamamen inisiyatife bağlı... Büyükelçi protokol olarak bakanın altındadır ama koltuk, ikram, el sıkma ritüelleriyle buna dikkat çekmek garip.
Türkiye’yi küçültecek bir hatadeğil ama cevap verilmeli
Emekli Büyükelçi NÜZHET KANDEMİR: TÜRK medyasında yapılan İsrail karşıtı yayınlar, İsrail yönetiminde bir rahatsızlık yarattı ama ne olursa olsun bizim elçimize karşı yapılan hareketin kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Büyükelçinin koltuğunun daha alçakta tutulması komik olmasından öte, trajik. Türkiye, koltukların alçaklığı ile küçülecek bir ülke değildir. Tarihten gelen bir diplomasi geleneğine sahip, büyük bir ülkedir. Bu hata Türkiye’yi küçültmez ama dersini de vermek lazım. Gereken cevap verilecektir, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmeyecek tarzda bozulacağını tahmin etmiyorum. Köprüleri atmak öncelikle İsrail’in işine gelmez. Avalon’un oturduğu koltuğu 3-4 kere çevirdiğinizde de alçalır ve yükselir. Basın önünde yapılmış çocukça bir şovdur, bu şovu yapan çocukların ceza alacaklarını da bilmek gerekir.
- Spor yapmak kalp krizini tetikler mi?12 yıl önce
- Haliç Köprüsü'nde neler oluyor?12 yıl önce
- "İmam hatip mezunlarının sınavı iptal edildi!"12 yıl önce
- Adalet Sarayı'nı özel güvenlikçiler koruyabilir mi?12 yıl önce
- Özel güvenlik güçlerinin halka karşı zor kullanma hakkı var mı?12 yıl önce
- Atilla Kavdır'ın da hayatını kaybetmesinin ardından organ nakilleri tartışılıyor12 yıl önce
- İzmir günlerdir sallanıyor, dün de Kütahya sarsıldı12 yıl önce
- Başbakan Erdoğan'ın 'Tiyatrolar özelleştirilecek' açıklaması tartışılıyor...12 yıl önce
- Bu üstgeçitte bir "terslik" var mı?12 yıl önce
- Vergi rekortmenleri neden kimliklerini gizliyor?12 yıl önce