Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kendinizi en iyi nasıl ifade edersiniz? Hiç düşündünüz mü?

        Çoğu insan yazmaktan ziyade konuşarak kendini daha iyi ifade ettiğini düşünür. Hepsinin kendine göre gerekçesi var. Daha rahat, daha hızlı, daha kolay, daha kullanışlı…

        Bazı insanlar da yazarak kendini daha iyi anlattığına inanır. Yazmanın daha güçlü, daha derin, daha kalıcı olduğunu düşünürler.

        Ben de uzun yıllar kendime bu soruyu sordum. Yazarak mı, yoksa konuşarak mı kendimi daha iyi ifade ediyorum? Aslında soru benim için şöyle biçim değiştirdi: Yazarken mi, yoksa konuşurken mi daha mutluyum? Çok uzun yıllar buna cevap veremedim. Ta ki geçen seneye kadar.

        DOLMAYAN BİR BOŞLUK VARDI

        Gazetecilik mesleğime başlayalı 25 yıl oldu. Son 5 yıl boyunca hiç ara vermeden düzenli köşe yazarlığı yaptım. 7 Mayıs 2019'da eski gazetemde son köşe yazımı yazdım ve köşe yazarlığına ara verdim.

        Başka bir yerde yazmayı değil, konuşmayı tercih ettim. Ve bir Youtube kanalı açarak “görüntülü makale” adıyla yeni bir tarz denedim. Köşe yazılarımı artık görüntülü yapıyordum yani.

        O günden bu yana yüzlerce video çektim. Röportajlar yaptım. Türkiye’de gündem değiştirdi, günlerce tartışıldı bu videolar. Başta Habertürk TV olmak üzere, birçok televizyonda, yüzlerce tartışma programına katıldım, konferanslar, seminerler bunlara eşlik etti…

        REKLAM

        Konuştum, düşüncelerimi, fikirlerimi hep konuşarak ifade ettim.

        Lakin bir yerde bir eksikliğin olduğunu, dolmayan bir boşluğun varlığını hissediyordum. Kitap yazma projelerime hız verdim bu esnada.

        Ve “Ortak Bir Hayal Kurmak” kitabımı tam bu süreçte yazdım. O zaman fark ettim ki, yazınca, içimde hissettiğim boşluk bir şekilde doluyor. Yazınca, kendimi daha iyi hissediyorum.

        Anladım ki ben yazı insanıyım.

        KONUŞMAK AKLIN, YAZMAK RUHUN ESERİDİR

        Gazeteciliğimi yazı yazmadan yapmam mümkün değil. Sadece konuşarak kendimi ifade etmek yetmiyor bana. Netice olarak bunu anlamış oldum.

        İşte bu yüzden Habertürk ailesinde televizyon ekranlarının haricinde, yazı yazma imkanı da oluştuğunda bundan çok mutlu oldum.

        Bana göre konuşmak aklın ve beynin bir ürünüyse; yazı, kalbin ve ruhun bir eseridir. Kelimeleri hassasiyetle seçen, onlardan insanların duygu dünyasına girip etkileyen cümleler kuran şey, kalp ve ruhun ortak çalışmasıdır.

        Bu nedenle burada yazıyorum, yazmayı seviyorum.

        Tüm eski, yeni okuyucularıma, izleyenlerime, takipçilerime selam ederim.

        Habertürk ekranlarından izleme fırsatı bulanlar aşağı yukarı nasıl bir gazeteci olduğumu biliyordur. Lakin onlara şunu söylemeliyim, ekranda gördüklerinizle burada okuyacaklarınız çok farklı olacak. Zira ekranda sürekli siyaset, dış politika, günlük olaylar yani gündem konularını konuştuk. Oysa burada çok farklı şeyler okuyacaksınız.

        DOĞRUYA DOĞRU, YANLIŞA YANLIŞ DİYECEĞİM

        Daha önce hiç yazılarımı okumamış, ekrandan izlememiş değerli Habertürk okuyucuları için şunu söyleyebilirim: Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen biriyim. Hangi siyasi parti ya da hangi “mahalle” olursa olsun, bu kural değişmeyecektir. Bunun bana maliyeti çok yüksek oldu ama bu ilkemden vazgeçmeyeceğim.

        REKLAM

        Zamanla karşılıklı tanıştığımızda birbirimizi daha iyi anlayacağız. Karşılıklı tanışma diyorum zira okuyucularımla interaktif bir iletişim kurmaktan yanayım. Bana yazmanızı, görüşlerinizi, fikirlerinizi aktarmanızı, yazmamı istediğiniz konuları söylemenizi isterim. Yazının sonunda tüm sosyal medya hesaplarımı göreceksiniz. İster oradan ister mail adresimle bana ulaşabilirsiniz.

        Sanki ilk defa yazıyormuşum gibi heyecanlıyım! Mesleğimi bu yüzden seviyorum. 6. kitabımı çıkardım ama ilkmiş gibi insana enerji veriyor. Binlerce köşe yazısı yazdım ama sanki ilk yazıyormuşum gibi hissettiriyor.

        Habertürk ailesi, şuanda Türk medyası içinde yayın ilkeleri, çok sesliliği, her kesime olan eşit mesafesi ve adil tutumuyla en saygın yerde duruyor. Bu nedenle medyanın büyük erozyona uğradığı, yıprandığı ve itibar kaybettiği bir dönemde, burada yazmayı, katkı sağlamayı, bu saygın konuma destek vermeyi çok değerli bir ayrıcalık olarak görüyorum. Gazete ve televizyonda bana fikirlerimi ifade etme imkanı veren Sayın Turgay Ciner’e ve Sayın Kenan Tekdağ’a teşekkür ederim.

        Haftada üç gün bu köşede kalbimin ve ruhumun kurduğu cümlelerle karşınızda olacağım.

        Umarım okuyan herkese biraz olsun faydam olur.

        Selamlar efendim.

        Bana ulaşabileceğiniz sosyal medya hesaplarım ve mail adresim:

        twitter.com/kemalozturk2020 instagram.com/kemalozturk2020 facebook.com/kemalozturk2020 youtube.com/kemalozturkmedya

        kozturk@haberturk.com

        Diğer Yazılar