Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        1. Sayın Lütfi Elvan, sizi tanır bilirim. İşinizin ehli, liyakat sahibisiniz. Bu ülkenin en zor, en sıkıntılı, en problemli bakanlığının ateşten yapılmış koltuğuna oturdunuz. Allah yardımcınız, adalet nizamınız, millet dayanağınız olsun. Başka da bir şeye ihtiyaç duymayın.

        2. O koltuğa oturduğunuz için mutlu değil, korku içinde olmalısınız. Ekonomik zorlukların üstesinden gelmeniz gerektiği gibi, millete ait hazinden tek kuruşun haksız yere harcanmasını da önlemeniz gerekir. İşte bunun korkusunu taşımalısınız. Bu korku sizi tetikte tutar, hep haksızlık yapılmasın diye kontrol etmenizi sağlar.

        3. Yanınıza üç çeşit adam alın:

        -Eğri kılıçlı adamlar (Hz. Ömer yanlış yaptığında onu eğri kılıcıyla düzelten insanlar gibi siz de yanlış yaptığınızda düzeltsinler).

        -Doğru sözlü danışmanlar (Doğruya doğru, yanlışa desin, sizi uyarsın).

        -Akıllı müşavirler (Ülkenin en akıllı, bilgili insanlarını yanınıza toplayın, onlarla istişare edin, yol göstersinler).

        4. Ekonominin nabzı dijital grafiklerde değil, milletin mutfağında, halkın cebinde kendini gösterir. Sokağa inin, esnafa gidin, evleri ziyaret edin. Bakın bakalım orada ekonominin nabzı nasıl?

        5. Siyaseti sosyal medya üzerinden okuyanlar hep hata yapar. Siyaset milletin yüzüne doğrudan bakılarak okunur. Gerçek iletişim vatandaşla doğrudan temas kurmaktır. Hangi danışmanınız, hangi sosyal medya raporunu getirirse getirsin, milletin yüzüne bakarak onu kontrol etmeden inanmayın. Ve milletin derdini anladığınızda onun ortağı olun.

        REKLAM

        6. İnsanları en çok mutsuz eden şey, adaletiz gelir paylaşımıdır. Bu ülkede fakirle zengin arasında denge kurulmadan huzur olmaz. Adil bir gelir paylaşımı, ülkeleri refaha ve huzura götüren tek gerçektir. İşte bunu sağlamak artık sizin göreviniz, vebalinizdir.

        7. Dünya ekonomik krizde. Covid yüzünden ülkemiz de zorluk çekiyor. Vatandaş bu zor durumda devletine destek olmaya, yükü sırtlamaya hazır. Yeter ki ayrımcılık, torpil, haksız kazanç, iltimas olduğunu hissetmesin. Gelirde adalet, yükü taşımada da adaleti sağlar. Milletin ne kadar fedakar olduğunu ve devletine nasıl sahip çıktığını tarih hep göstermiştir.

        8. Bir hamalın alın terinden, bir bilim adamının zihin terinden, işçinin, memurun, çiftçinin… yani hepimizin emeğinden bir kısmını “vergi” diye size emanet ettik. Bu parayla ülkeye hizmetler getirin. Bilin ki yetimin hakkı, fakirin rızkı da orada. Bunu asla unutmayın.

        9. Bir gün oturduğunuz o koltuktan kalkacaksınız. O günü hiç aklınızdan çıkarmayın. Bu görevi bıraktığınızda; fakir fukaranın, garibin, işçinin, köylünün, orta hallinin, zenginin… yani bütün milletin sizi hayır duasıyla anacağı icraatlar yapın. Bu gök kubbede hoş bir seda bırakın.

        10. Liyakat ve ehliyet sahibi olmayan insanların devleti yönetecek kadrolara atanması, aslında beka sorunu yaratacak konudur. Liyakat ve ehliyet konusunu en iyi bilen insanlardansınız. Yarın ekonomi bürokrasisinde atama yapacaksanız, bunun nasıl iyi yapılacağını tüm Türkiye'ye gösterin.

        11. Herkesle açık iletişimde olun. Medyada, iş dünyasında, bürokraside ambargo uygulanan, kapıların kapatıldığı kesimler olamaz. Çünkü siz herkesin hayatını etkileyecek kararlar alan bir makamda oturuyorsunuz. O zaman o kapı herkese açık olmalıdır.

        Diğer Yazılar