Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Zaho’da meydana gelen saldırıdan sonra oluşan tepki havası şaşırttı beni.

        Irak içindeki Kürtler, Araplar, Şiiler, Sünniler, muhalefet ve iktidar çevresi aniden birleşti ve Türkiye’yi suçladı. Hem de birkaç saat içinde. Sanki bir şey olsa da Türkiye’ye ortak tepki verelim diye bekliyorlarmış gibi.

        Ancak bununla kalmadı. Arap ülkelerinin ortak platformu Arap Birliği de saldırıya hızlı tepki verdi. Sonra da henüz ortak “kardeşlik" mesajları henüz yankılanmaya devam eden Suudi Arabistan da adımızı anmadı ama saldırıya tepki verdi.

        BARIŞTIK DEMEKLE BARIŞILMIŞ OLMUYOR

        Ortadoğu’da aniden oluşan bu aleyhte atmosferi anlamaya çalışıyorum. Bölgeyi yakından takip edenler, yetkililerle konuşuyorum. Son dönemlerde oluşan negatif bir enerji olmamıştı ki, olan bitene "enerji boşalması" diyelim.

        Bilakis Suudi Arabistan, BAE, İsrail ve son olarak İran ile ilişkilerimizi negatiften pozitif görünüme çevirdik.

        O zaman Arap ve Fars siyasetinde ve medyasındaki bu aşırı tepkiyi nasıl okumalıyız?

        Şunu bilelim, el sıkıştık, ilişkileri geliştirdik demekle her şey güllük gülistanlık olacak diye düşünmek büyük hata olur.

        İhtiyatı, tedbiri ve kendi planlarımızı elden bırakmamamız gerek.

        SURİYE OPERASYONUNA KARŞI İKİ UÇTAN BASINÇ

        Zaho’daki provokatif eylemden sonra, İran etkisindeki Arapça yayın yapan medyadaki hızlı ve agresif yayınlar ile Mısır etkisindeki Arap Birliği ve Arap medyası iki ayrı uçtan Türkiye'ye basınç yaptı.

        Mısır da İran da Türkiye’nin artan etkinliğinden son derece rahatsız. Buna karşı bir şey yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.

        Farklı kulvarlarda, hatta birbirine düşman devletleri bize karşı birleştiren olay Suriye’ye yapılacak muhtemel operasyon oldu.

        Zaho’daki olaya tepki verilmiş gibi gözükse de, tepkilerin dibinde yatan şey Suriye aslında.

        İSRAİL İLE İRAN'I BİRLEŞTİREN KONU: SURİYE OPERASYONU

        İran’daki zirvede Putin de Hamaney de operasyona karşı çıktıklarını açıkladı. İlginçtir İsrail de Biden nezdinde operasyona karşı çıkması için lobi yapıyormuş meğer. Zaten ABD de karşı olduğunu açıklamıştı.

        Irak, İran mezhepsel ve güç kaybetme nedeniyle,

        Rusya uydusu haline gelmiş Suriye’de etkisinin azalmaması nedeniyle,

        ABD, İsrail Suriye içinde, Kürt gruplar üzerinde etki kaybı nedeniyle,

        Suud, Mısır Arap milliyetçiliği, Türkiye’nin güç kazanması nedeniyle operasyona karşı çıkıyor.

        Neredeyse herkesi Türkiye karşısında birleştiren bir konu oldu Suriye operasyonu.

        OPERASYON ERTELENİR AMA YİNE DE YAPILIR MI?

        Türkiye önceki operasyonlarında da benzer tepkiler görmüştü. Zaten böyle bir operasyonu açıktan destekleyen ülke de olmaz.

        Yapacağımız hesap şu olmalı: Operasyondan sonra Rusya ve ABD etkisindeki tüm ülkeler Türkiye’ye karşı ağır bedeller ödetecek homojen bir tepki grup oluşturur mu? Bunun da sonucu bize çok zarar verir mi?

        Bunu iyi hesaplamak lazım.

        ORTADOĞU KAMUOYUNDA ETKİLİ OLMAK ZORUNDAYIZ

        Türkiye’nin uluslararası medya gücü halen zayıf. Ortadoğu’da şimdiye kadar güçlenmiş olmamız gerekirdi.

        Anadolu Ajansı ve TRT’nin Arapça, Farsça, Fransızca yayınları tek başına yetmiyor.

        Özel sektörün özellikle Arapça yayınlar yapması ve TV kanalları açması gerek.

        Aynı zamanda sadece El Cezire yetmez, daha çok bölgesel medya ile iyi ilişkiler kurmalı.

        Suriye’ye neden operasyon yapmak zorunda Türkiye, bu tezleri ancak böyle anlatabilirsiniz.

        Yoksa Zaho’daki provokasyon eyleminde olduğu gibi aniden her şey aleyhinize döner.

        Diğer Yazılar