Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir gün tüm bu koşturmacalar, kavgalar, mücadeleler, tutkular, yani heyula bitecek...

        Durup geriye doğru bakacağız...

        Ne oldu? Ben ne yaptım? Elimde ne kaldı?

        Sorular tek tek sıralanacak önümüze...

        O zaman yaşam denen bu kargaşanın dışında kaldığımızı görecek, o yaşamda biriktirdiğimiz elimizde kalan hazineye bakacağız.

        Nedir o hazine?

        Ne bırakıyoruz miras olarak?

        Nasıl anılacağız?

        Sanırım bu konuda okuduğum en dramatik cümleler büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy’a ait.

        Ömrünün son on yılını yalnızlık içinde ve hicranla geçiren şair şöyle bir dörtlük bıraktı bize:

        “Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince

        Günler şu heyulayı da er geç silecektir

        Rahmetle anılmak, ebediyet budur ama

        Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir?”

        Muhteşem eserlerine, hepimizi aşka getiren şiirlerine, derin derin düşündüren fikirlerine ve bizi tepeden tırnağa sarsan İstiklal Marşı'na rağmen, “Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir?” diyor büyük bir alçak gönüllülükle.

        Bugün ölümünün ardından yüz seneye yakın zaman geçti ve her çocuk onun yazdığı İstiklal Marşı'yla okula başlar, her yetişkin onun Çanakkale şiiriyle sarsılır.

        Demek ki Akif fikirlerden, şiirlerden ve haksızlıklara itiraz eden dik duruşundan oluşan muhteşem bir hazine bırakmış geride.

        Peki biz ne bırakacağız?

        Hangi eserimizle anılacağız?

        Çocuklarımıza ev, araba, altın, paradan başka ne miras bırakacağız?

        Onurlu bir dik duruş var mı hayatımızda Akif gibi?

        Bedeli sürgün olsa da, yalnızlık olsa da, dostlarının senden kaçmasına mal olsa da, doğruları söylemekten çekinmeyeceğimiz bir hayat sürdük mü mesela?

        Tıpkı ayette (Nur Suresi 135) dediği gibi, "Anne babası, en yakını aleyhine bile olsa hep adaletten yana tavır koydu" derler mi bizim için?

        "Sözünün eriydi" diye anılır mıyız?

        "Dostunu yarı yolda asla bırakmadı" derler mi?

        Durup düşünelim…

        Bu çıldırmış yaşam koşturmacasının sonunda elimizde ne kalacak?

        Uğruna insanların ruhunu sattığı makamlar elde kalır mı?

        Uykuları kaçırtan servetler, mal, mülk?

        Şöhret, şan, nam… kalır mı elimizde?

        Bir gün gerçekleşecek biliyorsunuz bu.

        Bir gün tüm kargaşa bitecek ve kemale ermiş yaşımızla bu soruları soracağız.

        İşte o gün pişman olacağın şeyleri şu anda yapıyorsan, yapma.

        O gün “keşke” diyerek utanacağın kararları bugün alıyorsan, dur.

        Yapma…

        Akif gibi anılmak istiyorsan, onun gibi yaşa, onunki gibi hazine bırak geride.

        Diğer Yazılar