Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Her şey ne kadar üst üste geldi…

        Dünyanın en büyük salgınını yaşarken ekonomik kriz oldu.

        Pandemi ve ekonomik sorunlarla uğraşırken Ukrayna’da savaş çıktı.

        Derken Cumhuriyetimizin 100. yaşına girdik.

        Gelin görün ki yüz yıldır görülmeyen bir afetle uyandık 6 Şubat’ta.

        Deprem tüm yaşadıklarımızı unutturdu. Öylesine acı ve sarsıcıydı.

        Fakat siyaset yerinde durmadı, seçimi erkene aldı.

        14 Mayıs’ta sandığa gideceğiz şimdi. Bu sefer tüm gündem seçime odaklandı.

        “Böyle olmamalı” diye tartışırken, Urfa ve Adıyaman’da sel haberi geldi bu sefer. O da onlarca yıldır görülmeyen büyüklükte imiş…

        Depremden kurtulup selde öldü bazıları… Kimse kabullenmedi bu ihmalleri…

        Ne yapacağımızı şaşırdık doğrusu…

        Afete mi yanalım, sele mi? 50 bin canımız gitti… Hangisine ağlayalım bilemedik….

        RAMAZAN BURUK BAŞLADI

        Bugün Ramazan ayı başladı…

        Her şey ne kadar üst üste geldi değil mi?

        Şimdi yüz binlerce aile çadırlarda nasıl iftar yapacak?

        Milyonlarca insan evini terk etmek zorunda kalmıştı, gittikleri yerde nasıl oruç tutacaklar?

        Bir yandan oruç tutarken bir yanda nasıl seçim kampanyası yapılacak?

        Afet bölgesinde tüm bunlar nasıl yaşanacak?

        Sorular da üst üste geldi…

        Fakat Ramazan’ın biraz olsun insanların manevi gücünü arttıracağını, dayanışma ruhunu güçlendireceğini düşünüyorum.

        Yardımsever milletimiz Ramazan kolileri hazırlayıp afet bölgesine gönderiyor. Yardım kuruluşları harı harıl çalışıyor, aşevi açıyorlar, iftar çadırları kuruyorlar.

        Belediyeler, devletin kurumları Ramazan için hazırlık yapmıştı, afet bölgelerinde Ramazan için önlemler alınıyor.

        Buruk geçecek tabii ki Ramazan. İnsanlar bu güzel ayı aileleriyle birlikte manevi bir havada, huzur ve neşe içinde geçirmek isterdi. Ama böyle olmayacak işte.

        Depremde kaybettiğimiz canlarımız, milyonlarca insanın mağduriyeti bir yanımızı hep hüzünlü bırakacak.

        PAHALI İFTARLARA GİTMEYİN

        Bir de çelişkiler var.

        Kişi başına bin TL olan iftar menüleri gördüm. Eskide çok şatafatlı ve abartılı iftar menülerine tepki gösterirdim, şimdi bütünüyle karşıyım.

        Bir kişinin bin TL ödediği iftar menüsüne gitmek kesinlikle caiz olmaması gerek. Deprem bölgesine gönderilecek bir Ramazan kolisinin bedeli 500 TL ve 15 gün yetiyor bir aileye. Düşünün 4 kişilik bir iftara 2 bin TL ödeyenler, bu parayla 10 kişilik bir aileye bütün Ramazan ayı boyunca iftar yaptırabilir.

        Bu afet günlerinde böyle lüks iftarlardan lütfen herkes uzak dursun. Şahsen gördüğüm tüm lüks iftarları eleştirmekten de geri durmayacağım.

        BU DA GEÇECEK İNAŞALLAH

        Her şey üst üste geldi…

        Karmaşık ruh haliyle seçimlere gidilecek.

        Cumhuriyetin 100 yılı buruk duygularla kutlanacak.

        Ramazan coşkusu yaşayamayacağız.

        Pandemiyi, ekonomik krizi unuttuk bile…

        Bugünler de geçecek, geçecek inşallah…

        Yeter ki dayanışma içinde olalım.

        Diğer Yazılar