Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir süreMcKinsey’deçalışan bir arkadaşımın annesi gazetelerde okuduklarından sonra kendi oğlundanşüphe duymaya başladı. Sık sık arayıp “Bunlar doğru mu, siz düşman mısınız, çalıştığın yer anlatılanlar gibi mi gerçekten?”diye sorular soruyor bugünlerde.Demek ki, en sevdikleri ortak payda Amerikan düşmanlığı olan Yeni Akit ve Sözcü koalisyonu algı operasyonunda başarıya ulaştı.

        İstanbul ve Ankara’dakiMcKinseyofisinde çalışan gençler de bir süredir işe tedirgin gidiyor. Saçma sapan protesto gösterileri, ofise yağan ve tehdit telefon vemail’leriylekendi vatanlarında bir “iç düşman” gibi algılanıyorlar.

        Suçları Harvard, Princeton gibi hepimizin özenmesi gereken iyi okullarda okuyup, kendilerini geliştirip dünyanın en büyük finans şirketlerinin birinde iş bulmaları mı? Bu parlak beyinler Türk, görev yaptıkları yer Türkiye, bir Amerikan firmasında çalışıyor olsalar dakendi vatanlarına hizmet veriyorlar, Türkiye’nin yükselmesi için uğraşıyorlar.İçlerinden çıkanlar önemli Türk firmalarını, bankalarını yönetiyor.

        KİM BU GİZEMLİMcKINSEYFİRMASI?

        McKinseysadece özel firmalarla değil, yıllardır devlet kurumlarıyla da birlikteçalışıyor.Havalimanı, Sağlık Bakanlığı, Varlık Fonu, nükleer santral projelerinde katkıları var. Garanti Bankası’nın 10.’luktan sektör lideri olmasına, Beymen’in kendini yeniden yaratıp ayakta kalmasına uzanan süreçlerdeMcKinsey,Baingibi firmaların danışmanlığının payı yadsınamaz.

        Dün, Türkiye’nin en önemli şirketlerinden birinin yöneticisi “Bir sürü firmaMcKinsey’leçalışıyor, sebebi de çok basit” dedi bana. “Çünkü çok iyiler.”

        McKinsey’ninekonomik krizde hükümeteyapacağıkatkıaşağı yukarı belliydiaslında.Formül ortada zaten; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bizim aklımız bize yeter” anlamındaki açıklamaları da bu açıdan yanlış değil.McKinsey’ninönereceklerini BeratAlbayrak’ın dabilmediği şeyler değildi, ama şirketle çalışmak hükümetin elini rahatlatacaktı. En basiti, siyasi hesaplar yüzünden alınmakta zorlanacak kararlarMcKinseybahane edilerek geçebilirdi.

        Şirkette çalışan bir başka tanıdığımMcKinsey’idoktora gitmeye benzetti. “İlla hasta olman gerekmiyor doktora gitmek için,” dedi. “Ama çoğu zaman hastalar geliyor. Doktor ‘Kalbin için az ye’ dediğinde de bunuzatenbiliyorsun, ama doktor söylediği için uymak zorunda hissediyorsun.”

        Dahası, bu anlaşmadan para alınmayacaktı. Zaten şirket birçok benzerinin aksine beğenilmezse fatura kesmiyor, anlaşma iptalinde ceza tazminatı talep etmiyor.

        Uluslararası piyasalar içinMcKinsey’ninvarlığı güvenilirlik görüntüsü katacaktı. İyi bir doktora gidiyor, tedavi olmaya niyetli, iyileşecek… Tabii,McKinseyşapkadan tavşan da çıkabilirdi. Ama bunu bilme şansımız hiçbir zaman olmayacak. Türkiye şimdi kurtuluş formülünü Abdurrahman Dilipak’tan bekliyor.

        OSMAN KAVALA OLAYI

        McKinseyolayıylaTürkiye’de normal şartlarda ayrı kutupları oluşturan Kemalistler veİslamcılar’ınortak düşman bulma konusunda nasıl kolaycayanyanagelebildiklerini bir kez daha gördük.Bunun sağlamasını yapmak için yeni bir örnek de gerekmiyordu aslında.

        Baskı rejimlerine karşı liberal demokrasiyi yayarak mücadele edileceğine açık toplum idealine inanan GeorgeSorosbizdekiikiuçkesim için de hayali düşmanlar listesinin en tepesinde yer alır. Türkiye’de sağcılar da solcular da her taşın altındaSoros parmağı aramaktan veonu öcüleştirmekten keyif alır.Tezlerine delil olarak sundukları genelde kendi köpürttükleri teoriler ve bağlamından koparttıkları, çarpıttıklarıbir-iki örnektir çoğu zaman.

        McKinseyçalışanlarının kendilerini tehdit altında hissetmeleri gibi, hayaliSorosdüşmanlığının da Türkiye’de açtığı somut yaralar var.ÖrneğinSoros’unaçık toplum fikrinin Türkiye’deki destekçilerindenOsmanKavala’nınhapiste tutulması…

        Kavala’nınGezi protestolarını organize ettiğine dair oluşan hayaliama yaygın birinançvar. Bu konuda herhangi bir somut delil yok,Kavala’nıniddianamesi, hakkındaki suçlamalar da belli değil. Ama yıllardır, doğru ya da yanlış, kendi bildiği idealler uğruna elinden geldiğince mücadele eden buişadamı komplo teorisyenlerininbizdebir James Bond filmindeki karanlık kötü adammuamelesi görüyor.

        Bugün unutulmuş bir şekilde parmaklıkların arkasında gün saymasının nedeni de paranoya koalisyonunun oyalanacak, eğlenecek yeni bir hayali düşman bulamamış oluşu.Kendi paranoyalarına öylesine teslim olmuşlar kiMcKinsey düşmanlığının,Kavala’nıntutukluğunun uzun ve kısa vadede Türkiye’ye verdiği zararı bile göremiyorlar. Tam olarak istedikleri nedir peki, anlamıyorum. Türkiye tamamen içine kapansın, dünyadan kopsun, Kuzey Kore mi olsun?

        Diğer Yazılar