Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu çağdaş aracın insan yaşamında yol açtığı sorunları sizlere anlatmaya devam ediyorum. Çocukluk çağından beri bilgisayar kullanan bir kişi, yaşamının tüm evrelerinde onu hayatının bir parçası olarak kabul etmesi çok doğaldır. Çünkü, birçoğu onunla daha oyun çağındatanıştı. Daha sonra okul ödevlerini yapmak için internete girenler oldu. O anda inanılmaz renkli bir dünyanın içersinde kendilerini buldular ve orada dolaştılar. Herkes buna sörf diyordu. Her şey ellerinin altındaydı. İsterse yüzünü hiç görmediği birileriyle konuşabiliyordu. Bunun adı ” chat” oldu. İstemeden yasak ve ayıp sitelere girdiler. Bazısı bunu tekrarladı. Kimse ne yaptıklarını bilemediği için onlara dur diyen olmadı.

        Bazıları büyüdüler orada müşterek bahislere katıldılar, hatta kumar bile oynadılar. Orada hem aldılar hem de sattılar. İyi veya kötü, merak ettikleri her şeyi orada bulabilirlerdi. Bilgisayar artık insanlara arkadaşlarından hatta kardeşlerinden bile yakın sayılırdı. Başlangıçta anne ve babalar memnundu. Sokaklarda dolaşıp kaza belaya karışacaklarına evde bilgisayar başında otursunlar razıydılar. İster oynasın, isterse derslerine çalışsın yeter ki göz önünde olmaları yeterdi. Halbuki çocuk odasında oturmasına oturuyordu. Ama onun aklı,belki bir başka ülkede belki de hiç görmemesi gereken yerlerde kalmıştı. Müzik indirirken, birileriyle sohbet ederken kötü insanların ağına düşmüş olabilirdi. Satanizmi orada tanımış, suç işlemenin dayanılmaz hafifliğini tatmıştı. Artık çok moda olan hareketli görüntüleryaygınlaşmaya başladığından bu yana masumiyetlerini çoktan sanal alemde kaybedenlerin sayısı çığ gibi artıyordu. Daha sonra ilerde profesör hatta dekan olsa bile sanal alemde tuzaklara düşmeleri an meselesiydi.

        Buna kim dur diyecek derken Milli Eğitim Bakanlığı’nın her öğrenciye bir bilgisayar vermeye hazırlandığını öğrendik. Bu gelişme, çocukların bilim ve kültürle buluşmasına yola açabileceği gibi, bilgisayarı sadece internet kafede gören yoksul çocukların bu kez okulda veya evinde bu sanal alemde kaybolmasına yol açabilme ihtimalini gözden uzak tutmamak gerek.

        Araştırmalar, şiddet içeren oyun ve görüntüler artık çocukların bu gibi olayları kanıksadıklarını ortaya koyuyor. Bir yandan benzer TV dizileri bir yandan tehlikelerle dolu internet dünyası genç neslin geleceğini karartmaması en büyük dileğimiz.

        Bilgisayar hastalıkları

        Matriks filmindeki sanal bilgisayarların günlük uygulamaya geçmesine çok zaman var. Bugün için bilgisayar kullanmak isteyen insanlar mutlaka doğru yanlış bir yere oturmaları gerek. Daha sonra bir yandan masada veya kucağında bulunan klavyeyi kullanırken öte yandan boyun ve gözlerini büyük dikkatle ekrana yöneltmek zorundalar. Bu durum bazılarının mesleği olmuş yani tüm gün bu sağlıksız konumlarını sürdürmek mecburiyetindeler.

        Kuşkusuz bunun sonunda, gözlerinde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, uyuşukluk, genel yorgunluk gibi şikayetler meydana gelebiliyor.

        Klavyeyi veya fareyi kullanırken yapılan hareketler de bazı hastalıkları ortaya çıkarabiliyor. Bu hareketler çok sayıda tekrarlandığı, aylar ve yıllar boyu sürdürüldüğü için, küçük el hareketleri, zamanla, özellikle el bileği hizasındaki yapılarda bozulmalara yol açabiliyor. Bunların içinde en sık görüleni el bileği sendromudur.

        El bileği sendromunda bir sinir, el bileği kanalında sıkışır, yapısı bozulur ve işlevini yapamaz. Bu nedenle bilek kanalı sendromu’da denir. Bu sinir, elin iç yüzünün duyarlığını ve baş parmağı hareket ettiren bazı kasların çalışmasını sağlar. Sinir görevini yapamayınca elde uyuşukluk ve ağrı, başparmak hareketlerinde ve el sıkma gücünde azalma ortaya çıkabilir ve el becerisi bozulur. Artık incelik gerektiren el işleri yapılamaz. Bu sorunla karşılaşmamak için bilgisayar karşısında kalma süreleri kısıtlanmalı ve uzun süre çalışan eller zaman zaman dinlendirilmeli, parmaklara germe egzersizleri yaptırılmalıdır. Daha iyisi; eller ve el bileği üzerinde baskıyı azaltan özel ergonomik klavyeler kullanılmasıdır.

        Eskiden sadece daktilo kullananlarda veya yanlış pozisyonda tezgah ve bant üzerinde çalışanlarda ortaya çıkan boyun ve sırt ağrıları, çağımızın en çok kullanılan günlük araçları içerisine bilgisayarların girmesi sonucu günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Bu nedenlerle günümüzde bilgisayar karşısında neler yapılması gerektiği ayrıntılı olarak anlatılmak zorundadır.

        Gözün bakış açısı 20-30 derece yukarıda ve ekrandan uzaklık ise ortalama 60-70 cm olmalıdır. Ekran tepe noktasının gözlerimizle aynı hizada olmasına dikkat edilmesi gerekir. Masa başında çalışanların göz hizaları ve boyun açıları ne öne ne de arkaya doğru fazlalık göstermemelidir. Oturulan sandalyenin yüksekliği kalçanın gövde üzerinde dik açıyı biraz geçeceği şeklinde ayarlanmalıdır. Ayrıca sandalyenin bel çukurluğuna gelecek şekilde ayarlanabildiği bir bölümü olması gerekir. Bu yoksa beli içine alan ve iskemleye bağlanan bel yastıkçığının kullanılması icap eder.

        Sırt ve boyun bel dik tutulmalı kambur oturmaya kesinlikle izin verilmemelidir. Oturma sırasında kısa bir süre sonra devamlı kambur oturma meyli varsa kişinin ileride bu nedenle oluşabilecek bir meslek hastalığından korumak için sırtı dik konumda tutacak postureks isimi verilen korselerden kullanması gerekecektir. Şüphesiz daha iyisi korse yerine düzenli egzersizler yaparak adalelerini doğal bir korse gibi kullanmasıdır. Bilgisayarda çalışan kişilerin evrakları ve kullandığı diğer gereksinimleri yakınında bulunmalı kontrolsüzce bunlara uzanıp, beli ve sırtı anormal şekilde döndürerek çeşitli risklere girmemeleri gerekir.

        Dizler 90 ila 110 derece arası bir açıda duracak şekilde çalışılmalıdır. Bunu sağlamak için gerekirse ayak altına küçük eğimli bir ayak tahtası konulabilir. Dizler, aynı pozisyonda uzun süre tutulmamalı ve fırsat buldukça hareket ettirilmelidir. Ayak bilekleri dik açıda tutulmalı ve mutlaka yere temas etmelidir. Dirsekler çalışma sırasında en fazla 90 derece bükülmeli daha fazla bükülerek çalışılmasına ise izin verilmemelidir.

        Bilgisayar başında olanlar her saat başı ayağa kalkmalı ve bir süre dolaşmalıdır. Uzun süreli olarak çalışmak zorunlulukları varsa saat başı verdikleri aralarda 5 dakika kadar boyun ve sırt için kendilerine verilen rahatlatıcı egzersizleri yapmalıdırlar. Çok uzun süre oturan kişiler aniden ayağa kalktıklarında başta omurga olmak üzere önemli tehlikelerle karşılaşabileceği unutulmamalı ve bu yüzden ayağa kalkışlarının yavaş ve dikkatli olması sağlanmalıdır.

        Diğer Yazılar