Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şimdi, “ayıkla pirincin taşını” atasözü tam yerine oturdu diyebilirsiniz. Çözüm yine Cumhurbaşkanı’na kaldı galiba. Önce onun bu kanunu geri iade etmesi gerekiyor. Meclisin kanunu tekrar cumhurbaşkanına göndermeyerek acele çıkan bu yasayı tarihe gömmesi en akıllıca iş olacak galiba.

        Peki DTP’nin meclise girmesini engellemek mümkün mü? Çünkü herkesin bildiği şey, şimdi DTP ismi altında toplanan etnik milliyetçiler seçime bağımsız girerek yaklaşık 30 civarında milletvekilini meclise sokmak arzuları. Daha sonra hepsinin yeniden DTP’ye döneceğini çocuklar bile tahmin eder artık. Son seçimlerde aldıkları oy oranı % 10’un altında kaldığını bildikleri için bu yöntemden başka çıkışları yok görünüyor. Peki Türkiye Büyük Millet Meclisine korsan yöntemlerle girecek bu gruba karşı alınacak bir önlem yok mu?

        Tabi var. Fakat politikacılar birbirleriyle mücadele ederken önlem almak akıllarına gelmemiş olabilir.

        Çözüm yine meclisten geçiyor. Önce bağımsız milletvekili olmak isteyenlerin asıl amacı nedir? Bunu sorgulayalım. Kendini hiçbir partiye yakın hissetmeyen veya seçilecek bir yerde adını görmeyen seçilme yeterliliğindekibir TC vatandaşı seçim kuruluna başvurur. Daha sonra diğer partiler gibi o da seçime katılır. Halktan oy almak için oy pusulaları bastırır vesandıklarda dağıtımını sağlar. Küçük seçim merkezlerinde bu gayet kolay iken büyük kentlerde neredeyse imkansızdır. Kuşkusuz, bağımsız gibi görünüp halkı kandıran ve başka bir partiden destek alanlar bu pusulaları tüm sandıkların önüne dağıtabilirler. Militan gruplar oy vermeye gelenlerin içerde bulunan bu pusulaları kullanması yönünde baskı da kurabilirler. Kuşkusuz sandık kurullarına parti gözlemcileri katılırken bağımsızların böyle bir organizasyon yapma hakkı yoktur. Fakat bağımsızların haklarını kontrol eden farklı bir partinin temsilcileri pekala güya kendileri adına, orada hazır bulunabilir. Bu noktada müdahale etmek oldukça zordur. Bu korsan girişime asıl önlem tüm Türk halkı tarafından çok özlenen bir yasayla getirilebilir. “Bağımsız seçilen bir milletvekili hiçbir zaman bir başka partiye geçemez. Bir araya gelip yeni parti de kuramazlar. Dolayısıyla grup oluşturma şansları da yoktur.”

        Zaten halk, A partisinden seçtiği bir temsilcisinin daha sonra B partisine hatta aynı yasama dönemi içersinde diğer C partisine gittiğini çok görmüş ve bundan ileri derecede nefret etmektedir. O halde partisinden ayrılan kişi sadece bağımsız olarak milletvekilliğini sürdürmelidir. Daha sonra grup kuracakları ve parlamentoyu karıştıracaklarından şüphe edilen bir hareketin önü böylece kesilmiş olur.

        Gelelim daha önce parlamentoda kürtçe yemin etmeye çalışarak karışıklık yaratmaya heveslenenlerin benzer sorunlara yol açmaması için neler yapılması gerektiğine. Kendilerinden adaylık sırasında başvurularında yüce mecliste Türkçe’den başka bir dille konuşulmayacağını imza altına almak gerekir. Yemin sırasında bunun aksini yapmaları halinde otomatik olarak milletvekilliklerinin düşürüleceğini içeren gerekli yasal düzenlemeler de vakit geçirmeden yapılmalıdır. Bugün Batı Trakya’dan Yunan parlamentosuna veya Şumnu’dan veya Kırcali’den Bulgaristan meclisine seçilen bir milletvekilinin Türkçe yemin etmelerine izin verilir mi? Amerika’da,Hollanda’da, Almanya’da veya İngiltere’de bu izin yoksa bizden bunu isteyenlere ne demeli. Tabi ki cevabımız hayır olacaktır.

        Bunun dışında onların yaka paça meclisten çıkarılmaları gereksiz yere kahraman yapmaktan öteye geçemez.

        Diğer Yazılar