Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu başlık birçoğunuza hem çok yabancı hem de çok tuhaf gelecek sanıyorum. Benim de hiç aklımda yok iken geçtiğimiz hafta Habertürk TV’’de katıldığım sağlık programı öncesinde bu konuyu yazmaya karar verdim. Orada çalışan sevimli bir hanımefendi hayatına renk getiren bir yenilikten bahsediyordu. Bu çalışmalara başladığından bu yana her şeyi daha pozitif gördüğünü, daha mutlu olduğunu ifade etmesi üzerine ben de yaptığı bu işin aslında bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyince doğrusu o da çok şaşırdı. Neden mi bahsediyorum? Tabi ki atlardan ! Evet bu arkadaşımız at binmeye başlamıştı ve o zamandan beri daha az sinirleniyor ve çevresine daha iyimser bakıyordu. İşte atların insanlara verdiği sihirli katkının bir örneği daha gerçekleşiyordu.

        Bahse girerim ki siz de “Hippoterapi” kelimesini ilk okuduğunuzda sanki yeni çıkan bir gençlik akımı hatta bu galiba bir rock dansı diye düşündünüz? Hippo kelimesi eski Grekçe’de at anlamına gelmektedir. Bu nedenle atlarla yapılan tedavi uygulamalarına uzun zamandan beri “Hippoterapi” adı verilmiştir. Atlarla tedavinin ilk olarak 460'lı yıllarda Romalı' lar ve Yunan'lar tarafından uygulandığı bilinse de 1940'lı yıllarda Almanya ve İsviçre' de modern anlamda başladığı kabul edilmektedir. 1952'den itibaren Avrupa'da Hippoterapi (atlı terapi) merkezleri açılmaya başladı. 1960'larda Hippoterapi merkezleri Avrupa, Kanada ve Amerika'da yaygınlaştı. 1969'da İngiltere ve Amerika'da “Engelliler Binicilik Federasyonu” kuruldu. Zamanla, dünyanın pek çok ülkesine yayılmaya başladı. Hippoterapi üzerine birçok yerde sertifika programları ve eğitimler düzenlenmekte . Günümüzde Amerika ve Kanada genelinde 600'ün üzerinde ‘Hippoterapi Merkezi' bulunuyor. Bu amaçla uygulayıcıların yetiştirildiği kurslar artık ülkemizde de düzenleniyor. Atla tedavi uygulayıcılarını yetiştirenleri bir araya getiren dernekleri ise 2004 yılında kuruldu.

        Hippoterapi, binicilikle, çocuk ve yetişkinlerin duygusal devinimlerini, konsantrasyonlarını ve dikkatlerini geliştiren, duruş, denge ve kas yapılarını güçlendiren bir yöntemdir. Zihinsel ve bedensel engellilerin algı ve fiziksel fonksiyonlarının gelişimine yardımcı olur. Hippoterapi dersleri; teknik olarak eğitilmiş, lisanslı terapistler tarafından verilir. İletişim kuramama, algıda gecikme, öğrenme ve konuşma güçlüğü, duyduklarını anlamlandıramama gibi problemleri olan otistik, zihinsel ve bedensel engelli, depresif ve beyin travması geçirmiş kişiler için Hippoterapi gerçekten etkili bir yöntemdir.

        Atla tedavinin, sadece zihinsel yetersizliklerde değil hareket sistemi sorunlarında da başarıyla uygulandığını söyleyebiliriz. Zamanla bu tedavinin ülke çapında yaygınlaşacağı ve özellikle çocukların tedavisinde diğer klasik tıp yöntemlerini daha da başarılı kılan bir tedavi uygulaması olacağını tahmin ediyorum.

        Atla tedavi yapılması için bu konuda eğitim almış bir tedavi grubunun birlikte çalışması gerekir. Atla yapılan tedavilerin bu konuda alt yapısı tamamlamış merkezlerde yapılması şarttır. Şüphesiz bu tedaviye aday gösterilen kişilerin bu tedavilere uygun olup olmadıklarına karar verecek bir sağlık kuruluna gerek vardır. Bu tedavi kimlere önerilmelidir?

        1-Nörolojik nedenli hareket sistemi bozuklukları 2-Konuşma bozukluğu 3-Doğumsal veya gelişimsel bozukluklar 4-Çeşitli nedenlere bağlı gelişen denge ve eşgüdüm bozuklukları

        Atla tedaviye girenlerin dikkatle izlenmesi ve olabilecek olumsuz gelişmelerde derhal uygulamaya son verilmesi gerekir. Omurganın kavisleri ve eklemlerinde bulunan bazı sorunlar, omurgasında doğuştan yarık olanlar, adale gevşekliği gösteren Down sendromlu çocuklar, ciddi kemik erimesi bulunanlar ,omurga kaymaları, kalça protezi olanlara bu uygulamalar sırasında çok temkinli yaklaşılması şarttır. Tedavi kimlere yasaklanmalıdır ? i.Deride ciddi derecede duyu kaybı veya yaraları olanlar ii.Ata binerken olumsuz davranışları nedeniyle emniyet sorunu olabileceğini hissettiren kişiler iii.Ata binme sırasında ağrısı artan veya beklenenin tersine olumsuz sonuçlar ortaya çıkan vakalar iv.Aşırı yorgunluk ve hareket sistemi yetersizliği işaretleri gösteren kişiler v.Attan veya bu çevreden alerji meydana gelme veya astım krizlerinin başlama olasılığı gösterenler vi.Epilepsi (sara) hastalığı olanlar vii.Omurga kırığı olan kişiler

        Diğer Yazılar