Canan Çal: "Son nefesime kadar şarkı söyleyeceğim"

HT MAGAZİN / Arif HÜR

‘Egenin Türküsü’ adlı 14 şarkıdan oluşan albümünü Kalan Müzik etiketiyle çıkaran İzmirli güzel şarkıcı Canan Çal, 7/24 müzikle yaşadığını söylüyor. Genç müzisyen, “Müzik sonsuz bir derya, içerisine daldığınızda çıkmak çok zor oluyor” diyor.

CANAN Çal tam bir müzik âşığı. Şu sıralar 1.5 yıllık çalışma sonrasında geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkardığı albümü “Egenin Türküsü” ile adından söz ettiriyor. Genç şarkıcı ile Taksim’de buluştuk. Hayatını müziğe adadığını söyleyen Çal ile piyasaya adım atma sürecini, yeni albümünü, müzik sektörünü ve geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk.

‘Egenin Türküsü’ nasıl bir albüm?

İçerisinde Ege’nin bütün illerinden derlenmiş eserleri kendi üslubumla seslendirmeye çalıştım. Değişik bir proje oldu. Kıpır kıpır Ege türkülerimiz var. Onun yanında güzel zeybeklerimiz var. Bu albümde Ege’yi tam anlamıyla yansıttığımızı düşünüyorum.

Neden Ege yöresi?

İzmir’de doğup büyümüş olmam, oranın havasını soluyarak ve kültürünü fazlasıyla benimseyerek yaşamış olmam bunda etkili oldu. Bu yaşıma kadar hep Ege çevresinde öğrenim görmüş olmamın da etkisi yadsınamaz.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

2011’de konservatuvardan mezun oldum. Ardından 9 Eylül Üniversitesi’nde formasyon eğitimi aldım. Aynı süre içerisinde bir müzik öğretmenliği deneyimim oldu. Hayatımın gidişatının müzik olması gerektiğine o süreçte karar verdim. Kültürümüze sahip çıkmayı kendisine ilke edinmiş Kalan Müzik’ten prodüktör Hasan Saltık’la görüşmeye başladım. O da sağ olsun desteğini esirgemedi. Kafa kafaya verip Ege projesinde karar kıldık. Sonra albüm çalışmalarım başladı.

‘SAZLA SÖZLE, MEŞKLE BÜYÜDÜM’

Türkü albümü yapmanızın özel bir nedeni var mı?

Ailemin etkisi çok büyük. Küçüklüğümden beri evimizde hep sazlar çalınırdı. Gittiğimiz akraba ziyaretlerimizde, toplantılarımızda mutlaka türkü söyleyen birileri vardı. Annemin de babamın da sesi çok güzeldir. Sazlı sözlü meşk halinde büyüdüm.

İleride popa geçiş yapmayı düşünür müsünüz?

Şimdilik böyle bir niyetim yok; fakat kendimi türkücü diye sınırlandırmak da istemiyorum. Her şeyden öte müzik âşığı bir yorumcuyum. Yapmak istediğim değişik projeler de var.

Müzik sektörüne doğru zamanda mı adım attınız sizce?

Kimileri biraz geç kaldığımı söylüyor. Fakat ben üniversitede okuduğum yıllarda, “Konservatuvar eğitimimi tamamlayıp altyapımı oluşturduktan sonra albüm yapacağım” diyordum. Her şey hayal ettiğim şekilde gerçekleşti. Umarım emeklerimin karşılığını alırım.

‘NEŞET ERTAŞ BİZİM BABAMIZ’

Hangi türkücüleri dinliyorsunuz?

O kadar büyük ustalar var ki. Kısa süre önce kaybettiğimiz Neşet Ertaş babamız mesela. Hepimizin piri gibidir. Ege yöresinden Özay Gönlüm, Mehmet Erenler, Hamit Çine, Talip Özkan. Örnekleri çoğaltabiliriz. Şu an TRT bünyesinde çalışan Hale Gür hocamız da konservatuvardan beri büyük bir zevkle takip ettiğim değerli bir isim.

Geçtiğimiz yılbaşında ‘Güzel Köylü’ dizisine konuk sanatçı olarak katıldınız. Oyunculuğa nasıl bakıyorsunuz?

Unutulmaz bir deneyimdi. Orada kendi sesimi konuşturabilme imkânı buldum. Önceliğim her zaman müzik. Ancak ileride hiç belli olmaz, zaman gösterecek.

Canan Çal, “Güzel Köylü” dizisinin yılbaşı özel bölümünde rol almıştı. Güzel müzisyen önümüzdeki haftalarda yeniden bu dizide performans sergileyeceğini, ayrıca buradan klip de çıkarılabileceğini söylüyor.

"ALBÜM WİLMA'YI DUYGULANDIRDI"

Albümünüzü Wilma Elles, Instagram hesabından paylaştı. Tanışıklığınız var mı?

Wilma ile bir yıldır arkadaşız. Albümü kendisiyle beraber dinledik. Bana şarkıların ezgilerinin çok hoşuna gittiğini söyledi. Gözleri doldu. Türkiye’den kilometrelerce uzakta büyümüş bir insanın tutup da Ege türkülerini dinlemesi beni mutlu etti. Kendisine teşekkür ediyorum.

‘Son nefesime kadar şarkı söyleyeceğim’

Kariyer planınız nedir?

Aklımda fikrimde yalnızca müzik yapmak var. Güzel ve kalıcı olacak cinsten eserlerin altına imza atıp kendi sesimi Edirne’den Hakkâri’ye kadar duyurmak hedefindeyim. “5 yıl sonra bunu yapayım, 10 yıl sonra da bunu yapayım” diye düşünmüyorum. Hayatta planlı yaşamıyorum. Ömrümün sonuna, nefesim tükenene kadar şarkı söylemek arzusundayım.