Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Artan sivrisinek sorununun kaynağı ne?

        Sıcakların artması ve sağanak yağışlarla beraber sivrisinek sayısında artış oldu. Uzmanlara göre sivrisineklerin üremesi için en uygun ortam bu. Vatandaşlar bu sorun nedeniyle kapılarını pencerelerini açamamaktan yakınırken, uzmanlar ise sivrisineklerin ilaçlara karşı bağışıklık kazandığını vurguluyor. Yapılan bilinçsiz ilaçlama nedeniyle sivrisineklerin bağışıklık kazandığını vurgulayan Ziraat Mühendisi Ömer Tuga, "Acilen müdahale edilmeli, gerekiyorsa birkaç ay süre hiç ilaçlama yapılmadan bu sorun ortadan kaldırılmalı" diye konuştu.

        "SİVRİSİNEK DÜNYANIN EN TEHLİKELİ HAYVANI"

        Meteoroloji Profesörü Mikdat Kadıoğlu, "Sivrisinek dünyanın en tehlikeli hayvanı. Dünyada her yıl birkaç milyon insan öldürüyor. Küçük bir canlı ama çok tehlikeli. Bugünlerde kısa süreli sağanak yağışlar oluyor, sular birikiyor. Dışarıda biriken çöpler ve hayvanlar için konulan ve değiştirilmeyen su kapları, teneke kaplarda birikmiş sular, çukurlarda birikmiş sular sivrisineklerin yumurtlamayı tamamladığı yerler. Sivrisineklerin gelişmesine büyük katkıda bulunuyorlar. Otların ve çimenlerin de belli bir büyüklükten sonra biçilmesi gerekiyor çünkü onlar da bu tür haşerelerin yuva yapmasına zemin hazırlıyor. Otların büyümesi kene açısından da büyük bir sorun. Bu nedenle çok fazla büyümeden biçilmeleri gerekli" açıklamasında bulundu.

        İLAÇLAR NEDEN SİVRİSİNEKLERE ETKİ ETMİYOR?

        Ziraat Mühendisi Ömer Tuga, "Kullanılan kimyasalların haşerelerin, sivrisineklerin ve karasineklerin üzerinde bağışıklık yapmasından dolayı şu anda uygulanan ilaçlarda bir etki görülmüyor. Bu sorun yıllardır Doğu illerinde devam ediyordu ama büyük şehirlerde daha fazla görülmeye başlandı. İstanbul'da özellikle sulak alanların yoğun olduğu ilçelerde ayyuka çıkmış durumda. Şu anda hiçbir kimyasal bu hayvanları öldüremiyor. Bilinçsiz ilaçlamanın da çok büyük bir etken olduğunu biliyoruz çünkü belirli bir miktar ilaç kullanılması lazım. Bu miktarın üstünde kullanıldığında ya da daha etkili bir ilaç kullanıldığında bağışıklık geliştiren hayvanlarda ilaçlar etki etmemeye başlıyor. Bu çok büyük bir sıkıntı ve gitgide de artıyor. Bu sene gördüğümüz aşırı sıcaklar bu problemi daha çok tetikliyor" diye konuştu.

        BELEDİYELERE ÇAĞRI: GEREKİYORSA BİRKAÇ AY HİÇ İLAÇLAMA YAPILMAMALI

        Tuga, yaklaşık altı yıl önce Şanlıurfa'ya aynı sorun için gittiğini belirterek, şunları söyledi: "Bilinçsiz ilaçlamalardan, fazla doz ilaç kullanılmasından dolayı hiçbir karasineğin ve sivrisineğin öldürülemediğini gördüm. O ilçede bir yıl boyunca ilaçlamayı durdurduk. Hiçbir kimyasalın kullanılmaması lazım. Hayvanların bağışıklık sisteminin bir yıl boyunca ortadan kalkması, larvalardan çıkan hayvanların ilaç görmemesi lazım ki bir dahaki uygulamalarda ilaçlardan etkilensinler. Bilinçsiz uygulama daha fazla sorun çıkarıyor. Bu böyle devam ederse uzun yıllar sıkıntı çekeceğiz. Acilen müdahale edilmeli, gerekiyorsa birkaç ay süre hiç ilaç yapılmadan bu sorunu ortadan kaldırmak gerekiyor."

        Ziraat Mühendisi Tuga, ilaçlama uygulamalarını yapan personellerin biyosidal ürün uygulayıcı belgesinin olması gerektiğine dikkat çekerek, bu belgenin ilaçların ne dozda ve nasıl kullanıldığını öğreten bir uygulama belgesi olduğunu belirtti.

        "KİMYASALLARIN SIK ARALIKLARLA DEĞİŞTİRİMESİ GEREKİYOR AMA BELEDİYELER BUNU YAPMIYOR"

        Tuga, "Bilinçsizce, ölçüsüzce kullanılan ilaçlar büyük sıkıntı yaratıyor. Dişiniz ağrıdığında her gün ağrı kesici alırsanız daha sonra o ilaçtan fayda alamazsınız çünkü artık vücudunuz bağışıklık kazanmaya başlar. Uçkunlarda da böyle bir sorun var. Ayrıca kimyasalların da sık aralıklarla değiştirilmesi gerekiyor ama belediyeler bunu yapmıyor. Birkaç ton şeklinde ilaç aldıkları için o ilaçların bitmesine kadar bekleniyor. Otomatik olarak aslında fayda etmeyen ilaçlar kullanılıyor. Az az ve sık sık değiştirilen ilaçlar kullanılması gerekiyor" dedi.

        SİVRİSİNEKLERLE BULAŞAN HASTALIKLAR

        Medipol Pendik Üniversite Hastanesi Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Bengisu Ay ise "Sıcaklık ve nemin arttığı yaz ayları sivrisinek ve karasineklerin çoğalması için uygun bir ortam oluşturur. Sinek ısırığı sonrası derimizde oluşan ısırık yerine bağlı kaşıntılı yaralar dışında birçok parazit, bakteri ve virüslere bağlı hastalıklar meydana gelir. Ülkemizde yaygın olarak bilinen sıtma, şark çıbanı, layşmanyaz bunların başında gelir. Gündemde olan Batı Nil hastalığı, Zika virüs hastalığı, fil hastalığı, sarı humma yine sivrisinek ısırığıyla bulaşır. Karasinek ısırığıyla bulaşan trahom hastalığı körlüğe neden olabilir" diye konuştu.

        Sinekle mücadele önlemlerine önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ay, sözlerine şöyle devam etti: "Bataklıkların ıslahı, açık alanların ilaçlanması sineklerle mücadele için gereklidir. Bunun dışında evlerimizde kapı pencerelerimizi telle muhafaza edebiliriz, cibinlik kullanabiliriz. Vücudumuza sinek kovucular sürebiliriz, bunun dışında evde hazırlayacağımız fesleğenli, sarımsaklı karışımlar gibi yöntemlerle doğal yollardan korunabiliriz. Açık alanlara gittiğimizde vücudumuzu koruyacak şekilde giyinebiliriz."

        BU BELİRTİLERE DİKKAT!

        Dr. Ay, "Sineklerle bulaşan hastalıklarda ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ve eklem ağrısı, göz kızarıklığı, vücutta döküntü, lenf bezleri büyümesi gibi bulgularla birlikte, bilinç kaybı, kanamalar ve ölüm görülebilir. Bazı hastalıkların tedavisi ve aşısı varken, çoğunun tedavisi sadece destek tedavisidir" dedi.

        SİVRİSİNEKLERDEN DOĞAL YOLLARLA KURTULUN

        Evde fesleğen, biberiye gibi bitkiler yetiştirmenin, kokular sayesinde sinekleri uzaklaştırdığını söyleyen Dr. Ay, sözlerini şöyle tamamladı: "Aynı zamanda 1 su bardağı elma sirkesine birer tutam biberiye, lavanta, karanfil, nane ve adaçayı koyarak, hergün çalkalayarak 2 hafta buzdolabında saklayıp sonunda süzüp sirkeyi yarım su bardağı su ile sulandırıp kullanabiliriz."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ