Beyin anevrizmalarında neştersiz tedavi dönemi
Beyin anevrizmalarının tedavisinde açık ameliyatın yerini uygun hastada ameliyata gerek bırakmayan ve "embolizasyon" olarak adlandırılan tedavi yöntemi almış durumda. Kasıktan bir kateterle girilerek gerçekleştirilen uygulama ile hasta hem ölüm ve felç riskinden korunuyor hem de günlük yaşamına dönüşü çok kolay oluyor.
Beyin damarlarında görülen ve “Anevrizma” adı verilen baloncuklar kanama yaptığı takdirde yüksek oranda ölüm ve sakatlık riski taşıyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre bir hastada anevrizma saptanması halinde mutlaka tedavi uygulanması gerekiyor. Günümüzün gelişen tıp teknolojisi sayesinde anevrizma tedavisi çoğu kez açık ameliyata gerek kalmadan ve neşter kullanılmadan, kasıktan bir kateterle girilerek gerçekleştiriliyor. Liv Hospital Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özenç Minareci anevrizma ve güncel tedavi yöntemi hakkında bilgi veriyor.
ÖLÜM VEYA FELÇ NEDENİ
Beyin damarındaki zayıf bir noktanın balonlaşması olan anevrizma, çoğu kez hiçbir yakınmaya neden olmadan dururken, bazen aniden patlayarak ölüme veya ciddi felç gelişmesine neden olabiliyor. Bu nedenle tanı konulması halinde mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Ailesinde beyin damar hastalığı öyküsü olan, yakın akrabasında anevrizma bulunan veya yüksek tansiyon sorunu yaşayanlarda bu risk daha da artıyor. Sigara içenlerde anevrizmanın kanama riskinin içmeyenlere göre daha yüksek olduğu belirtiliyor.
KASIKTAN KATETERLE GİRİLİYOR
Prof. Dr. Özenç Minareci, “Geçmişte anevrizma tedavisi sadece açık beyin ameliyatlarıyla yapılırdı. Son zamanlarda tıptaki gelişmeler sonucunda bu tedaviyi açık ameliyata gerek kalmadan, kasıktan bir kateterle girerek damar içinden kolaylıkla yapar hale geldik. Açık ameliyata göre çok daha kısa sürede gerçekleştirilen bu tedavi sonrasında kişi birkaç gün içinde tamamen normal günlük yaşamına dönebiliyor. “Embolizasyon” adı verilen bu tedavi yöntemi ileri teknoloji ürünü görüntüleme cihazları ve çok özel malzemelerle gerçekleştiriliyor. Tedavinin başarılı bir şekilde yapılabilmesi için hekimin özel eğitim (girişimsel nöroradyoloji) görmesi ve deneyimli olması gerekiyor.