Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk-İş Genel Kurulu'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu 22. Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından notlar...

'MAKSAT 1 MAYIS'I KUTLAMAK DEĞİL BAĞCIYI DÖVMEK'

* Bakınız Türkiye uzun yıllar 1 Mayıs krizleri yaşadı. 1 Mayıs'ın İşçi Bayramı olarak kutlanılması için pek çok mücadele verildi.

* Gerekli düzenlemeleri yaparak 1 Mayıs'ı resmen İşçi Bayramı olarak ilan ettik. Resmen kabul edilmiş bir bayram olmasına rağmen yine ortalığı yakıp yıkanlar, polise saldıranlar var.

* Çünkü bunların 1 Mayıs'ı İşçi Bayramı olarak görme derdi yok. Çoğu da işçi değildi. Taşlarla, sopalarla yollara düşenlerin amaçları kaos çıkarmak. Amaçları bu.

* Bizim medyamız onlara sahip çıkıyor. Halbuki medya bunları parlatmasa hiçbiri sokağa inmeye cesaret edemez.

* Maksat 1 Mayıs'ı kutlamak değil bağcıyı dövmek.

'1.300 LİRA VERECEKSİN'

* Türkiye'nin bugünü dününden iyi, yarını da bugününden iyi olsun.Asgari ücret 184 liraydı, bugün 1.000 lira. Yılbaşından sonra 1.300 liralık asgari ücreti konuşuyoruz.

*Asgari ücreti ne olarak tanımlıyoruz; 1300 liranın altında hiçbir işveren yanında çalıştırdığına ücret veremez. En az vermesi gereken rakam 1300 lira.

* İster batıda, ister doğuda asgari ücret daha azı olamaz. Güneydoğu'da geçim şartları kolay 600-700 lira verelim diyemezsin 1300 TL vereceksin.

'ALT SINIR 1.000 LİRA OLACAK'

* 2002 yılında ülkemizde emekli maaşlarının tabanları 66 lira ile 376 lira arasında değişiyordu.

* Bugün 785 ile 1514 arasında değişen bir taban emekli maaşı var. Yılbaşından sonra da bin lira alt sınır haline gelecek. Tavan noktasında bir sınır yok.

* Az önce G20'de yaptığım konuşmayı ifade ettiler. Gelin bizim değerlerimizin içerisinde bir kanaat var.

* Kanaati her zaman işçiden beklemeyin. işveren olarak siz de kanaat ekonomisini bir öğrenin. İşverenler olarak kanaat ekonomisine inanırsak o zaman terini kendine sermaye edindiğin bu insanlarla o insanlarla paylaşıma girdiğin an kazandın da aynı zamanda bereketlenecektir.

* Buna aynı zamanda ben bereket ekonomisi diyorum. Türkiye bizim, hepimizin. Bu ülkede ne varsa hepimizin. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olacağız.

'BENİM TARAFIM MİLLETİMİN, ÜLKEMİN YANIDIR'

* 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşananlar büyük bir tecrübe oldu. İstikrar ve güvenortamındaki en küçük bir sarsıntının ne sonuçlar doğurabileceğini aynı anda hissettik ve gördük.Bir yandan terör, bir yandan gelecek endişesi milletimizi bunalttı.

* İlk fırsatta 1 Kasım'da tercihini yeniden istikrar ikliminden yana halkımız kullanmıştır. Şimdi artık önümüze bakma zamanı. Bundan sonra yeniden 2023 hedeflerine yoğunlaşmalıyız.

* Halkımız 3 önemli kritik seçimden yorgun düştü. Yeni projelerimizi süratle hayata geçirmeliyiz. Hükümetimizin ve Başbakan'ımızın yanındayım.

* Ben ülkemin ve milletimin alehine olacak hiçbir konuda tarafsız olmam, olamam.

* Benim tarafım ülkemin ve milletimin yanıdır. Esasen tüm sıkıntıların temelinde mevcut anayasasının yattığını biliyor.

* Her seçimde milletimizin karşısında mahcup olmalarına rağmen inatlarından vazgeçmiyorlar.

* 330'a yakın milletvekiline sahibiz. Herbir parti 3 üye versin anayasa izleme komitesi kuralım dedik. Diğerleri buna rağmen uymadı.

* Önce 47 maddede uyum sağlandı. 4 temsilci paraf etti, diğer 2'si gelmiyor. Diğer 2'si için 47'yi çıkaramadık.

* 60 madde oldu, biz götürdük. Yine olmadı.

'GELİN MİLLETİN ANAYASASINI YAPALIM'

* Biz üzüm mü yiyeceğiz bağcıyı mı döveceğiz. Anayasamızı yapalım, darbe anayasasıyla yürümeyelim milletin anayasasıyla yürüyelim.

* Yeni anayasa meselesi tam manasıyla aslında bir memleket meselesidir. Sivil anayasanın yapılabileceği dönem açıldı. 4 yıllık güven iklimini yakalamasını dahi ekonomiyi nasıl hareketlendirdiğini, insanlarımızı nasıl umutlandırdığını görüyoruz.

* Bu şeref 26. dönem meclisine ve milletvekillerine ait olsun. 1 Kasım'da önümüze çıkan tarihi fırsatı değerlendirelim ve yeni anayasa ile birlikte bunu taçlandıralım.Bunu başarırsak Türkiye değil 2023, onu bile geçecek bir ivme kazanacaktır.

'RUSYA SURİYE'DE NE ARIYOR?'

* Bölgede yaşanan olaylar sadece Suriye halkının komşularının sıkıntısı olarak göründü.

* Dünyanın sırtını döndüğü Suriye sorunu nihayet teker teker her ülkenin kapısını çalmaya başladı.

* Suriye'de yaşananları kesinlikle yok sayamayız.

* Rusya Suriye'de ne arıyor? Birleşmiş Milletler'in böyle bir yetkisi varmış ve davet edilirse gidebilirlermiş.Oraya gitmek mecburiyetinde değilsiniz, 380 bin kişinin ölümünden sorumlukatil Esed'in davetine gitmek zorunda değilsiniz.

* Biz tüm komşularımız gibi Suriye'nin de toprak bütünlüğüne karşı değiliz ama şu an böyle bir hükümet yoktur.

* Bizim için Suriye'deki meşru muhatap Suriye halkıdır. Onları temsil eden ılımlı muhaliflerdir. Muhalifler arasında çok yakın akrabalıklarımızın bulunduğu gruplar da var Bayırbucak Türkmenleri gibi.

* Şam, Halep, Rakka başta olmak üzere Suriye'nin pekçok yerinde sayıları milyonlarla ifade edilen Türkmen kardeşlerimiz mevcuttur.

* Hatay Laskiye'nin Mardin'le Haseke'nin bir farkı yoktur. 100 yıllık statü 1.000 yıllık kardeşliği ortadan kaldıramaz.

'DAEŞ'TEN PETROL ALAN...'

* Suriye'deki karmaşa dünyanın farklı ülkelerinden ülkede bulunmasına neden oluyor. DAEŞ rejimden beslenmektedir, rejim ömrünü DAEŞ'la devam ettirmektedir.

* Son günlerde Rusya'nın başını çektiği bir moda çıktı.Nedir o, Türkiye DAEŞ'tan petrol alıyormuş.

* Bakın... Rusya, Türkiye'nin DAEŞ'ten petrol aldığını belgelerle ispat etmeye mecburdur, aksi halde bu bir iftiradır.

* Eğer ispat ederlerse ben Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmam. Aksi takdirde Rusya Başkanı o koltukta oturabilecek mi?

* Türkiye'nin petrol aldığı yerler belli. Rusya, İran, Azerbaycan, Katar, Cezayir zaman zamanda Nijerya'dan karşılıyoruz.

* Kim alıyor onu söyleyim Hem Rus pasaportu olan hem Suriyeli olanGeorge Hasawi, ilk defa bu işin ticaretini yapan adamdır. Bir de Rusya'nın satranç ustası (Dünya Satranç Federasyonu BaşkanıKirsan Ilyumzhinov) var.

* İftira ve yalan üzerine kurulu sistemler bu işi kullanıyor.

'TÜRKLERE KATAR'DA İŞ İMKANI'

* Bugüne kadar 12 milyonun yerinden edildiği, 380 bin insanın öldüğü Suriye'yi konuşuyoruz.

* Bu sorun çözülmeden ne terörde ne de mülteci krizinde sonuca ulaşamayız. Bizim derdimiz Suriye halkının en kısa sürede huzurlu bir gelecek kurmasıdır.

* Suriye'de faaliyet gösteren diğer ülkelerin temelinde bu bulunuyor. Suriye'deki kardeşlerimizin geleceğini koruma peşindeyiz. Onlar ise bugün varlar yarın muhtemelen olmayacaklar.

* Bizim meseleye onlar gibi yaklaşmamız söz konusu olamaz. Yarın bunlar geride kaldığında kardeşlerimizin yanına gönlümüz ak çıkacağız.

* Kanada bizden 5 bin mülteci istedi. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz.

* Dün Katar ziyaretinde Katar iş gücü anlaşması yapalım dedi ve bir kısmını mültecilerin alabiliriz dedi. Biz bir miktar Türk vatandaşı da gönderebileceğiz. İşsizler noktasında değerlendirmeyi yapmış olacağız.

* Suriye'yle ilgili görüş farklılığımız olan ülkelerle bir husususmuz yoktur. Bu millet aç kalır, acıkta kalır ama asla istiklalinden vazgeçmez.

* Sokullu Mehmet Paşa'nın dediği gibi; biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik sizse sakalımızı kestiniz kesilen kol geri gelmez ancak sakal gür çıkar. Türkiye bugün ilişkilerini kin nefret hırs gibi duygular üzerine değil diplomatik zemin üzerine kuran bir ülkeyiz.

* Bugün engelliler günü. Akşam tüm engelli kardeşlerimizle beraber olacağız. Kamu kurumlarında yer alması için büyük gayretlerimiz oldu.

* Engelli olmak bir kader mağduru olmak değildir. Biz onların hayata katılma aşkını kamuda değerlendirelim özel sektörde kapılarını engelli kardeşlerimize açsınlar.

* Türkiye'nin her alanda olduğu gibi sendikacılıkta da yerli bir duruşa sahip olduğunu biliyoruz.

* Türk-İş önümüzdeki dönemde çok daha güçlü net vesesli duruşlar beklediğimi ifade etmek istiyorum.