Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Katilleri polis yakalayıp bırakmış

        Taksim’de yılbaşı gecesi Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Adem Doğan’ın başına isabet eden kurşunla ölmesiyle ilgili 3 sanığın yargılanmasına başlandı. Beyoğlu 6. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada Hakim Aydın Şahin, Yakup Tayfur’un getirilmesi için Bayrampaşa Cezaevine yazı gönderildiğini, bunun ulaştığına dair yazının da mahkemeye döndüğünü, ancak cezaevi yetkilileriyle telefonla yapılan görüşmede yazının cezaevine ulaşmadığı, bu nedenle sanığın duruşmaya getirilmediğinin bildirildiğini tutanağa yazdırdı.

        Sorgusu yapılan tutuksuz sanık Rana Aydın, olay günü tek başına Taksim’de eğlenmeye gittiğini söyledi. Tutuklu sanık Yakup Tayfur’un kendisini arayarak nerede olduğunu sorduğunu, Taksim’de olduğunu belirtince "Ne işin var orada, çok kalabalık" dediğini anlatan Aydın, kendisinin ısrarı üzerine Tayfur’un da Taksim’e geldiğini kaydetti. "Meydanda herkesin eğlendiği gibi eğleniyorduk. Keyfimiz yerindeydi" diyen Aydın, Tayfur’un büfeden bira aldığını bu sırada bir silah çıkarttığını ve namluya mermi sürdüğünü söyledi.

        Uyarması üzerine Tayfur’un silahı ortadan kaldırdığını belirten Aydın, bir süre eğlendikten sonra Nişantaşı’na gitmeye karar verdiklerini, taksiye binmek için yürüdükleri sırada bir patlama sesi duyduğunu ve Tayfur’un sol ayağının dibinde kıvılcım gördüğünü anlattı. Hakim Aydın Şahin’in, hazırlık aşamasındaki ifadesinde silahı gördüğünü söylediğini hatırlatması üzerine, Rana Aydın, olayı anlatmakta güçlük çekince ağlamaya başladı. Hakim Şahin de "Çelişkili ifade veriyorsun, sonra da ağlamaya başlıyorsun. Silahı gördün mü?" demesi üzerine Aydın, silahı görmediğini söyledi. SİLAH ATEŞ ALINCA POLİSLER MÜDAHALE ETMİŞ

        Aydın şöyle dedi: "Patlama sesinden sonra 2-3 polis Yakup’un yanına geldi. Ben oradaki bir restorana girdim. Yakup’un üzerinde bir şey bulamayınca polisler benim de yanıma geldi. ’Arkadaşın sana ne verdi? Silahı bu kadar çabuk nasıl sakladınız?’ gibi sorular sorup çantamı aradılar. Bir şey bulamayınca beni de bıraktılar." Olayda birinin vurulduğunun farkına varmadığını, sonra Yakup Tayfur’un kendisini cep telefonundan aradığını ve tekrar buluştuklarını belirten Aydın, birlikte Nişantaşı’na gittiklerini ifade etti.

        Aydın, "Yakup, polisler kendisini ararken silahı ayağının altında sakladığını söyledi" dedi. Daha sonra, Yakup Tayfur’un kendisinin karşı çıkmasına rağmen Dolapdere’ye giderek uyuşturucu satın aldığını ve sonra o gece sabaha kadar gezdiklerini anlatan Aydın, "Biz birinin vurulduğunun farkında olmadığımızdan normal eğlencemize devam ettik" diye konuştu. Sabah annesiyle telefonda konuşurken bir kişinin vurulduğunu öğrendiğini, daha sonra da haberlerde izlediğini belirten Aydın, bu olaya kendilerinin sebep vermiş olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

        Aydın, gözaltına alınana kadar arkadaşının evinde kaldığını, ancak bunu saklanmak için yapmadığını söyledi. Hakim Şahin’in neden durumu yetkililere bildirmediğini sorması üzerine Aydın, "Çok korkmuştum. Herkes bu olaydan bahsediyordu. Ölen gencin babası televizyonda tehditkar konuşuyordu. Arkadaşımın düşman olmasından korktum" diye konuştu. RAMAZAN TAŞDELEN’İN İFADESİ

        Diğer tutuksuz sanık Ramazan Taşdelen de Yakup Tayfur’un silahı kendisinden aldığını söylemesi üzerine Hakim Aydın, "Her isteyene süs eşyası gibi taşısın diye silah mı veriyorsun? Çok mu samimisiniz?" diye sordu. Taşdelen’in İmam Hatip Lisesi 1. sınıftan tanıştıklarını belirtmesi üzerine Hakim Şahin, "İmam Hatip Lisesi’nde size tabanca alıp birbirinize vermek için mi eğitim veriyorlar? Yani ne zamandır tanışıyorsunuz?" dedi. Ramazan Taşdelen de tanışıklıklarının 10 yıl öncesine dayandığını ancak çok samimi olmadıklarını, hatta Tayfur’un kendisinin soyadını bile bilmediğini kaydetti. Tayfur’un ısrar etmesi üzerine silahı verdiğini belirten Taşdelen, "Taksim’e gideceğini söylese silahı vermezdim" dedi.

        Tayfur’un yılbaşının ertesi günü silahı iade ettiğini belirten Taşdelen şunları söyledi: "Silahı boş verip, boş aldığım için ateş edilip edilmediğine de bakmadım. Olayı duymuştum ama Yakup hiç aklıma gelmedi. Yılbaşı gecesi silah taşıyan çok maganda vardır. Onlardan biri yapmıştır diye düşündüm." ADEM DOĞAN’IN ANNE VE BABASI..

        Şikayeti sorulan ölen Adem Doğan’ın annesi Gülseher Doğan, "Önce Allah’a, sonra mahkemeye güveniyorum. Sanki kendi oğlunuz ölmüş gibi yargılayın" dedi. Baba Ahmet Doğan da, "Hakim bey ben ne yapayım, siz söyleyin bana. Yavruma güveniyordum ben" diye konuştu. Olayda kullanılan tabancanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar veren Hakim Şahin, tabancanın özellikleri dikkate alındığında, belden kayarak yere düşmesi sonucu oluşan basınçla patlayıp patlamayacağının, ateş aldığı kabul edilirse çıkan merminin başka bir yere çarparak ayakta duran bir kişinin sol kulağının arkasına saplanıp saplanmayacağının ve tabancanın menzili konusunda rapor istenmesini kararlaştırdı. Tutuksuz sanık Ramazan Taşdelen’in duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren Hakim Şahin, Yakup Tayfur’un tutukluluk halinin devamına hükmetti. Hakim Şahin, tutuklu sanık ile tanıkların ifadelerinin alınması amacıyla duruşmayı erteledi. DURUŞMADAN NOTLAR Duruşma süresince ağlayan anne Gülseher Doğan, kendini kötü hissetmesi üzerine ilaç aldı. Duruşma salonundaki polis memurlarınca bilekleri kolonyayla ovularak rahatlatılmaya çalışılan anne Doğan’ın, "Dayan kalbim" diye söylenmesi dikkat çekti. Doğan, zaman zaman sanıkların sözlerine de tepki göstererek "Silahla eğlence olmaz" dedi. Baba Ahmet Doğan’ın da sanıkların sözlerine karışması ve "adalet istiyorum" demesi üzerine Hakim Şahin, "Bu şekilde adalet olmaz. Sonra gidiyor yargıyı suçluyorsunuz. Anne babasınız anlıyorum ama yargıya güvenin" diyerek uyarıda bulundu.

        Duruşma çıkışında "Adalet istiyorum" diye bağıran Ahmet Doğan, sanıkların Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak müebbet hapis cezasına çarptırılması istediğini söyledi. Tutuksuz sanık Rana Aydın da adliye binasından polis korumasıyla çıkarılarak, polis aracına bindirilip uzaklaştırıldı. CEZA İSTEMLERİ Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yakup Tayfur’un "taksirle ölüme sebep olmak" ve "ruhsatsız silah taşımak" suçundan 3 ile 9 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Rana Aydın’ın da "suçluyu kayırma" ve "suç delillerini bildirmemek" suçlarından 6 ay ile 6 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Ramazan Taşdelen’in "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.

        (MİLLİYET)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ