Koronavirüsle mücadelede ön saflarda onlar var: Aile hekimleri

Salı akşamı Bilim Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayısının düşüşe geçtiğini söyleyerek, bu başarının filyasyon sayesinde gerçekleştiğini vurguladı. Filyasyon sayesinde erken tespit yapılmasını sağlayan ve hastalığın yayılmasını minimumdüzeyde tutan ekibin, saha, merkez ve aile hekimleri aşamalarıbulunuyor. İşte o aşamanın aile hekimi boyutunu, Aile Hekimleri Federasyonu üyesi Akif Emre Eker anlattı:"Filyasyon aslında vakanın izini sürmek demek. Bulaş riskini minimumaindirmek için yapılan çalışmalara bu isimi veriyoruz. Biz burada uç noktada çalışanlarıyız. Bizim görevimiz sahada belirlenen kişilerin takibini yapmak ve izolasyonunu sağlamak. Bir vakanın 16 kişiye ulaştırma riski var. Filyasyonun önemi burada başlıyor. Siz bu kişiyi erken evrede yakalarsanız, 16 kişiye bulaştırma riskini minimumaindirirsiniz."

BİR AİLE HEKİMİ 20 VAKA, 220 VAKA YAKINIYLA TELEFONDA GÖRÜŞÜYOR

Eker, takibi gerçekleştirdiği Aile Hekimliği Bilgi Sistemini anlattı. Günde kaç kişiyle irtibata geçtiklerini söyledi. Eker sistemi, "Aradığımız kişilerin semptomlarını, ateşini, öksürüğünü, nefes darlığını, vücut ısısını, kendisinden numune alıp alınmadığını takip ediyoruz. Pozitif bir hadise varsa bu alanlara notumuzu iletiyoruz. Daha sonra bunların yakınlarıyla ilgili problem varsa ulaşıp sistemden bakanlığa iletiyoruz. İl sağlık müdürlüğünün sahada tespit ettiği kişiler bizlere program üzerinden gönderiliyor. Günlük değişebildiği gibi anlık da değişen listeler var. İletişim numaralarını tespit edip arıyoruz. Negatif vakalar olabilir, pozitif vakalar olabilir ve temaslı kişiler olabilir." sözleriyle anlattı. Günde kaç arama yapıyorsunuz sorusuna, "Gölbaşı Aile Sağlığı Merkezi Aile Hekimi olarak bugün yaklaşık 20 vaka,yaklaşık 220 de vaka yakınıyla görüşüyoruz" cevabını verdi.

"EN BÜYÜK SIKINTIMIZ KİŞİLERE ULAŞAMAMAK"

Bazı vakaların pozitif olduklarını kendilerinden öğrendiklerini söyleyen Eker, sahada yaşadıkları zorlukları anlattı. Eker, "Hastaları aradığımızda bazen hastalara ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Aranmaktan ve takip edilmekten mutlu olan da var, endişelenen de. Sadece negatif vakalarda bile bir anksiyete gelişebiliyor tabi bu süreçte. Her gün aranmaktan dolayı rahatsız olanlar 'acaba bende bir semptom mu gelişti' diye düşünüyorlar. Ama amacımız onları rahatlatmak. Hastaların aile hekimliklerine gelmemelerine özen gösteriyoruz. Örneğin biz Gölbaşı çalıştığımız için bölgede KYK yurdunda karantina uygulandı. Ciddi anlamda hastalarımızla sorunlar oldu. İlk gün bize ulaşmakta zorluk çektiler. Negatif olmamıza rağmen bize pozitif hastaymışız gibi baktılar. " diye konuştu.

ARANAN VAKALARIN EN SIK SORU SORDUĞU KONU: İLAÇ

Eker, iletişime geçtikleri vakalarla olan konuşmaları anlattı:"Halkımızın en çok sorduğu konu ilaç. Şu ilacı kullanabilir miyim? Bu ilacı yazdırabilir miyim? Vatandaşımızdan isteğimiz ilaçları bellibir süre ertelesinler. Kronik olanlar zaten eczaneden ulaşabiliyorlar. İlaç temini kısmı hastaneleri ilgilendiren bir konu. 2. basamak ve 3. basamak sağlık kuruluşları ilgileniyor. Hastaları oraya yönlendirdikten sonra tedavi kısmı orada devam ediyor. Tedavi görüp çıkanların takiplerini 14 gün boyunca yapıyoruz."

AİLE HEKİMLİĞİNDE TIBBİ MALZEME İHTİYACI VAR MI?

Eker, salgının başından şimdiki aşamaya kadar olan tıbbi malzeme sorununa değindi: "Salgının ilk başladığı sıralarda bir malzeme sıkıntımız oldu. Özellikle koruyucu ekipman konusunda. Bu ihtiyaçlar giderildi. Bir sorunumuz yok. Kendimiz de bazı tedbirler alıyoruz.