İstanbul'a Londra modeli

HABERTÜRK HABER MERKEZİ

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planının ardından, şehre girişlerin paralı olması gündeme geldi. Özellikle İstanbul’da Londra modelinin uygulanıp uygulanamayacağı tartışılıyor. Bu plana göre, şehir içine otomobille giriş ücretli olacak, şehirlerin prestij alanları trafiğe kapatılacak, metro olan yere servis kaldırılacak. Şehir şehir uygulama kararı alınacak. Ancak son karar halka sorulacak; yani referanduma gidilecek. Belediyeler referandum yetkilerini kullanacak. Çalışma, Aralık 2018’e kadar devreye girecek. Uzmanlara, bu modelin özellikle İstanbul için uygulanıp uygulanamayacağını sorduk.

Sinan Genim (Mimar): ‘İstanbul’da uygulamak mümkün değil’

BU modelin benzeri uygulanabilir ama Londra modelini İstanbul’da uygulamak mümkün değil. Biz bu modeli emirle, talimatlarla yapıyoruz. Bunun tersini uygulamak gerekir. Sizin kaldırımlarınız bu kadar kötüyken, sokaklarda yürümek sıkıntılıyken, altyapı hazırlığı yapmadan emir komutayla bu işi yapmak ne kadar doğru? Londra ve Paris gibi kaldırımlar yürünecek hale getirilmeli. İstanbul için Londra’dan farklı modeller uygulamak, geliştirmek lazım

Yrd. Doç. Dr. Kevser Üstündağ (Mimar Sinan Üniversitesi): ‘Yolları, kaldırımları genişletmekle olmaz’

İSTANBUL’un trafik sorununu çözecek birçok çözüm aracı var. Ama biz alternatifleri bir arada düşünmeden tek bir şekilde çözemeyiz. Londra ve Paris de bunu böyle çözmüyor. Bunları çözebilmemiz için elimizde verilerimiz, bilimsel çalışmalarımız olması gerekiyor. Her maliyeti hesaplamak lazım. Toplumsal faydayı göz önüne alarak çözüm araçlarını bulmamız lazım. Yolları, kaldırımları genişletmekle olmaz. Entegrasyon çok önemli. Biz bu bütünden uzaklaşıyoruz.

Eyüp Muhçu (Mimarlar Odası Başkanı): ‘Bilimselliği ve hukukiliği tartışmalı’

KENTLEŞME politikalarının bir bütün olarak ele alınması lazım. Söz konusu hükümetin düşündüğü önlemler tamamen parçacı, bilimselliği ve hukukiliği tartışmalı konular. Bu düzenlemelerle şehrin yaşam kalitesinin yükseltilmesi ya da yurttaşların ulaşım hizmetlerinin karşılanması mümkün gözükmemektedir. Tersine birtakım ekonomik gelir elde etmeye yönelik düzenlemeler.

Prof. Dr. Afife Batur (Mimar, İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü): ‘Uzmanların tartışıp karar vermesi lazım’

DEVLET adamlarının böyle mimari ve şehircilik üzerine öneri getirirken daha önce bunu bilim insanları ve belediyelerle görüşüp belirli bir plan çerçevesinde altyapı oluşturduktan sonra gündeme getirmeleri gerekir. Böyle, dışarıdaki uygulamaya özenip bunu önermek bence ilke olarak uygun değil. Çok iddialı olan bu önerinin uzmanlar tarafından incelenip tartışılması, ondan sonra karar verilmesi lazım. İstanbul başka, Londra başka.

Tülin Hadi (Mimar): ‘Öncelikle toplu taşıma iyileştirilmeli’

BENCE çok fazla insan arabasına yükleniyor ve gidiyor. Şehir merkezinin ücretli olma konusuna gelince; “Hamama giren terler” diyorum. Tabii paranın alınmaması çok daha iyi olur çünkü muazzam vergi yükleri var üzerimizde. Denge bulunması gerekiyor. Toplu taşımanın yükünü artıracaksak onu karşılayacak olan hizmeti dengelememiz gerekiyor. Bir vergi alınacaksa diğer vergi yükünü dengelemek, karşılaştırmak gerekiyor.

Süreyya İğdil (Trafik bilirkişisi): ‘Yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde olabilir’

“LONDRA modeli İstanbul’a uymaz” diye bir şey yok. İstenirse her şey yapılabilir ama önemli olan adil olunması. Merkezi yerlerde yani yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde Londra modeline gidilebilir. Raylı sistemle vatandaş istediği yere ulaşabilir, merkezde bazı yerlere saat kısıtlaması uygulanabilir, motorlu taşıtların girişi belirli saatlerde yapılabilir. Ama araçların şehir içlerine girişte ücrete tabi tutulması bana adil gelmiyor. Devlet “Ben yol yaptım kullanıyorsun” diyor, her araç sahibi yılda iki kez vergi veriyor. Araç sahibi olmayan böyle bir vergi vermiyor ama yolu kullanıyor. Bu nedenle merkezlere girişte ücret uygulamasına karşıyım ama belli saatlerde kısıtlama yapılabilir. Referandum ise mantıklı gelmiyor.

Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı: ‘Ücretlendirme için bazı şartları sağlamalı’

BU kararları takdirle karşılıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 hedefi olan 776 km’lik raylı sistemi tamamlaması lazım. Bunu hükümetin, Meclis’in desteği olmadan tamamlayamaz. Şu anda elimizde 150 km var. Gelecek senenin sonunda banliyö hatlarıyla bu rakam 250 km’ye çıkacak. Bu rakamı 776 km’ye tamamlayabilmemiz için 9 senede üzerine 500 km koymamız lazım. Bu belediyenin bütçesini aşar. Burada koordinasyonu kuvvetlendirecek, gerekli kaynağı sağlayacak bir yasa lazım. Yasayı da çıkarabilmek için tüm muhalefet partilerinin iktidar partisiyle el ele vermesi gerekir. Aksi takdirde İstanbul 2023 hedefine ulaşamaz. Bunu yaptığımız zaman İstanbul’un 5 milyon metrekarelik alanında her noktayı raylı sistemle aynen New York ve Londra’da olduğu gibi birbirine bağlarsınız. Bugün bu şartları sağlamadan ücretlendirmeye gidilmez.