Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık 2 bin çocuktan birinde görülebilen 'cinsel gelişim bozukluğu' sorunu Ceyda Erenoğlu HT pazar

        CEYDA ERENOĞLU / HT PAZAR

        “Cinsel gelişim bozukluğu” sorunu yüzünden yaşamları değişen çocuk ve gençlerin zorluklarına, çarpıcı hikâyelerine tanık olmak için Diyarbakır’daydım. Bu, 2000 çocuktan birinde ortaya çıkan bir sorun. Yani Türkiye’de pek çok kişinin gerçeği...

        Diyelim ki bir erkek çocuğunuz var. Büyüme döneminde bazı tuhaflıklar dikkatinizi çekse de önemsemiyorsunuz. Sonra oğlunuzun memeleri büyümeye başlıyor. “Kilo aldı herhalde” diyorsunuz. Günün birinde adet olduğuna şahit olduğunuzda neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Üzüntü, acı, şok ve ne yapacağınızı bilememe hali...

        Tüm duygularınız birbirine karışıyor ve sorulan soru hep aynı oluyor: “Şimdi ne olacak?” Bir film senaryosu gibi anlattığımız durum, bu toplumda yaşayan pek çok kişinin gerçeği aslında. Adına “cinsel gelişim bozukluğu” deniyor ve bu konuda yanlışlardan, kulaktan dolma bilgilerden uzak durmak gerekiyor. Böyle olunca hem tıbbi sorunlar daha kolay aşılıyor hem de psikolojik ve toplumsal engeller geride kalıyor.

        ‘SORUN 2 YAŞA KADAR ÇÖZÜLMELİ’

        Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Önen, Türkiye’de bu konuyla uğraşan ve ciddi ameliyat geçmişi olan birkaç uzmandan biri. Sorunun bebeklikte teşhis edilip tedavinin çocuğun cinsel kimliğinin henüz gelişmemiş olduğu 2 yaşa kadar yapılması halinde hiçbir zorluk yaşanmayacağını söylüyor. “Peki bu neden olmuyor” soruma verdiği yanıt çarpıcı: “Bazı aileler genital bölge konusunda bilgisiz, bazı doktorlar da poliklinik şartlarında aşırı yoğun olunca sorun gözden kaçabiliyor.”

        ‘İLK SAKAL TIRAŞIMI VE SAÇLARIMIN KESİLDİĞİ ANI UNUTAMIYORUM"

        “İnsanın kendine yeni bir isim bulması çok zormuş” diyor 18 yaşındaki E.A. O bir erkek. Oysa 6 yıl öncesine kadar uzun saçlı, uzun etekli bir kız olarak yaşıyormuş. Erkek olduğu kesinleştikten sonra ilk yaptığı kendine cinsiyetine uygun bir isim seçmek olmuş. Artık kısacık saçları ve pantolonlarıyla erkek görüntüsünde.

        “Kız olarak yetiştirilmiştim ama ruhen kendimi hep farklı hissediyordum, iç dünyam çatışmalarla doluydu” diyor. Erkekler yerine kızlara ilgi duyduğunu anladığında kendini kötü hissediyor. Durumundaki çıkmazı fark eden akrabaları annesine haber verince hayatında ilk defa hastaneye gidiyor. “Kız olduğumu sanıyordum ama bana erkek olduğumu söylemelerini istiyordum” diyor.

        En sonunda 3 yıl önce cinsiyet belirleme testinden çıkan sonuçla erkek olduğunu öğreniyor. Bu süreçte iki ameliyat geçiriyor. İlk sakal tıraşını ve uzun saçlarının kesildiği anı unutamıyor. “Peki ya tepkiler” diyorum, “Cinsiyetim belli olduktan sonra bu konuda hiçbir kötü muameleye maruz kalmadım. Oysa kız gibi yaşadığım dönemde davranışlarımı erkeğe benzettikleri için az taşlanmamıştım” diye cevap veriyor.

        ADET OLUNCA TAŞ DÜŞÜRÜYOR SANDILAR

        Mardinli H.İ. 12 yaşına kadar erkek olarak yetiştirilmiş. O yaşta memesi büyüyüp âdet olduğunda bile akla cinsiyetiyle ilgili bir şey gelmeyip “Taş düşürüyor olmalı” denilerek doktora götürülmüş. Doktorlar ultrasonda rahim görünce ailesine, “Çocuğunuz kız” demiş. Dış görüntüsü erkeksi olmasına rağmen işlevsel olmasa da kadın rahmi ve yumurtasına sahip olduğu görülmüş. Aile öğrendikleriyle şok yaşamış ve dünyaları başlarına yıkılmış. H.İ.’nin cinsel kimliğinin erkek yönünde geliştiği ve kızlara ilgi duyduğu görülünce, cinsiyet araştırma komisyonu cinsiyetinin erkek olması yönünde karar almış. Böylece ameliyatla erkek yapılmış.

        ERKEK BİLDİĞİ OĞLU KIZ ÇIKAN BABA

        14 yaşındaki Ş.Ş. evde doğmuş. Doğumdan sonra bazı şeylerin ters gittiğini fark edip hemen doktora başvurmuşlar. Kimliği erkek olarak çıkmasına rağmen kadın organlarına sahip olduğu tespit edilmiş. Zamanında gerekli yönlendirmeler yapılmadığı için tedaviye geç başlanmış. 2 yaşında komisyon tarafından genetik cinsiyetinin dişi olduğu kararı çıkmış.

        Aile, “Olmaz öyle şey” diyerek tedaviyi reddetmiş. Aradan yıllar geçmiş ve tekrar doktora başvurmuşlar. Komisyon bu defa geçen zamanı ve Ş.Ş.’nin hislerini göze alarak erkek olması yönünde karar almış. 13 yaşında ilk ameliyatını olan genç, şimdi 2 ameliyat daha geçirecek ve bundan sonraki yaşantısına erkek olarak devam edecek. Babası, “Yakın akrabalarımız bile oğlumuza ne olduğunu bilmiyor. Çünkü bu sırrı herkesten sakladık. Soranlara ‘Böbrek ve bağırsaklarla ilgili bir sorun yaşıyor’ dedik” diyor. “Eğer öğrenselerdi evimi başka bir şehre taşımam ve ailemle bağlarımı koparmam gerekirdi.”

        HEM OVER HEM TESTİS DOKUSU VAR

        Yakın akraba evliliğinden doğan D.Ç. henüz bir bebek. Hamilelikte yapılan ultrason muayenelerinde cinsiyetinden emin olunamamış. Hastanede önce, “Erkek çocuğunuz oldu” denmiş, sonra kız olduğu söylenmiş. Bir haftalıkken yapılan sistoskopi ve laparoskopide karın içinde gonad (cinsiyet yumurtası) görülmüş. Biyopside ise bir tarafta normal testis diğer tarafta bozuk gelişmiş over saptanmış. Aynı zamanda tubalar ve rahim artığı varmış. Diğer gonad tamamen testis dokusuyla gelince cinsiyet araştırma komisyonunun kararı bebeğin erkek olması yönünde çıkmış. Şimdi D.Ç.’yi bekleyen 3 ameliyat var.

        "İKİ KIZIMI ERKEK YAPTILAR, OĞLUMU DA KIZ YAPACAKLAR"

        Diyarbakırlı Y. ailesinin; 16, 10 ve 1.5 yaşında 3 çocuğu var. En büyükleri doğumundan beri cinsiyet belirsizliği nedeniyle kontrol altındaymış. 10 yaşındaki H.Y.’ye erken dönemde teşhis konulmuş ve ameliyat olmuş. Ameliyatın son aşaması henüz tamamlanmamış. 1.5 yaşındaki H.Y. ise hiçbir zaman tam erkek olamayacağı için kız yapılmasına karar verilmiş.

        Aile, “İki kızımı erkek yaptılar, oğlumuzu da kız yapacaklar. Kızlarımız birer birer erkek olunca konu komşu bize inanmayıp, ‘Erkek çocukları olmadığı için kızlarına cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptırdılar’ bile dedi. Bu konuyu sır olarak saklamaktan çok yorulduk.”

        "HER 2000 ÇOCUKTAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR"

        Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Önen:

        Gebelikte kullanılan bazı ilaçlar, doğumdan sonra ve ergenlikte salgılanan hormonların eksik ya da fazla oluşu, doğan bebeğin dış genital organlarında anatomik gelişim bozukluklarına neden olup “cinsel gelişim bozukluğu” olarak adlandırılıyor.

        Kız tipi cinsiyet gelişim bozukluğu, en sık görülen sorunlar arasında yer alıyor. Bu kişilerin genetik cinsiyeti kız olduğu halde dış genital görünüşleri erkek gibi, erkek tipi cinsiyet gelişim bozukluğunda ise hastanın genetik cinsiyeti erkek olduğu halde dış genital görünüşü kız gibi oluyor.

        “Seks kromozom bozukluğuna bağlı cinsel farklılaşma sorunu”nda ise “çift cinsiyet sorunu” ortaya çıkıyor.

        Bu durumdaki çocuklarda hem yumurtalık hem testis bulunuyor. Ergenlikle birlikte cinsel farklılaşma sorunu olan gençlerin yaşıtlarıyla farkları belirginleşiyor.

        Adet görememe, meme gelişiminin olmaması, penis boyunun küçük kalması, genital organların normal olmayan görünümü, travmatik sonuçlar yaratabiliyor.

        Bu çocukların, Cinsiyet Araştırma Komisyonu tarafından tetkik, takip ve tedavi edilmeleri gerekiyor. Tedaviyi gerçekleştirecek ekipte çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanı, çocuk endokrin uzmanı ile çocuk psikiyatrisi uzmanı olmak üzere pek çok hekime ihtiyaç bulunuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ