Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika SON DAKİKA! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz mesajı: Şehadete yürümek için tereddüt etmeyecektim

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı ile Demokrasi Müzesi Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin benzer ihanetlere uğramaması için başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleri, her türlü fitne ve fesat odaklarına karşı teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz" dedi.

        Erdoğan, "15 Temmuz'da sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri önüne katıp kovalayan kahramanlarımız sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğu bir kez daha görülmüştür." diye konuştu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti:

        "Allah şahittir, milletim de emin olsun ki o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilselerdi şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kritik yol ayrımlarının çoğunu geride bıraktık. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimize son bir eşik var" ifadelerini kullandı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

        REKLAM

        Aziz milletim, değerli şehit yakınlarımız, kıymetli gazilerimiz, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin kurşun ve bombaları altında can veren şehitlerimize Allah'tan rahmet ve başsağlığı diliyorum.

        Amin desin desin hep birden yiğitler, Allahüekber gökten şehitler, amin amin Allahuekber...

        Bin yıldır Anadolu'yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerine borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz.

        "BU MÜZE ŞEHİTLERİMİZİN HATIRASINI YAŞATACAK"

        Biraz gecikmeyle de olsa bu müzeyi milletimizin hizmetine sunarak demokrasi, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin öyle kolay kazanılmadığını tüm dünyaya göstermek istedik. Müzemizde 15 Temmuz, Türkiye ve dünyada darbeler, en uzun gece, izin bırakanlar, şehitlere saygı, demokrasi nöbetleri başlıkları altında 8 farklı temayla, 8 ayrı salonda anlatılıyor. Müzemizde milletimizin sergilediği direniş ve ertesi gün aydınlık Türkiye'ye nasıl ulaşıldığı dijital teknolojiler yardımıyla misafirlere gösterilecek. Yaklaşık 66 bin metrekarelik müze bölümü, 57 metreye 75 metrelik kubbesi, açık hava vadisi, 809 araçlık otoparkı ile bu eser inşallah şehitlerimizin hatırasını hep yaşatacaktır.Kubbe bölümü dışında tamamının yerin altında bulunması, dünyada ilk defa tüm kapalı alanların salgın tehdidine karşı ozonla temizleniyor olması da müzemizin diğer özellikleridir. Rabbimden bir daha milletimizi 15 Temmuz gibi imtihanlara maruz bırakmamasını diliyorum.

        "TÜM HESAPLARIN ÜSTÜNDE ALLAH'IN HESABI VARDIR"

        REKLAM

        Türkiye'nin benzer ihanetlere uğramaması için FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine, her türlü fesat odaklarına, tüm tehditlere karşı teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz.Milletimizin 15 Temmuz'un ardından tam 27 gün süreyle 81 ilimizin tamamında 24 saat kesintisiz sürdürdüğü demokrasi nöbetine katılan vatandaşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu nöbetler ülkemizin istiklal, istikbaline göz dikenlere 'topunuz birden gelin' diyerek meydan okuduğumuz bir başka destan olmuştur. İhanet nöbetini FETÖ'nün bırakıp, PKK'nın devraldığı, onun bırakıp DEAŞ'ın devreye girdiği, başkalarının sahne aldığı Türkiye'ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmektir.Her şeyi planlayanlar tek bir şeyi hesaba katmamışlardır; Türk milletinin ülkesini, devletini canı pahasına koruyacağını, göğsünü siper ederek ezanına, bayrağına, meclisine, Cumhurbaşkanına sahip çıkacağını hesap etmemişlerdir. Bir şeyi daha hesap etmemişlerdi, o da 'hesapların üstünde Allah'ın da bir hesabı vardır'. İşte Allah'ın hesabı bütün hesapların üstündeydi. O hesabı bunlar hiç düşünmemişlerdi.

        "251 ŞEHİDİMİZDEN HER BİRİNİN HİKAYESİ VARDIR"

        TSK'nın, FETÖ'nün veya kendini onların sahibi zannedenlerin Türk Milletinin ordusu olduğunu düşünememişlerdi. Bizim milletimiz her şey bitti denildiği anda adeta küllerinden yeniden doğarak çok daha büyük atılımlar içerisine girmiş millettir.O gece şehitler tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri kovalayanların sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğu bir kez daha görülmüştür. FETÖ'cü alçaklar tarafından şehit edilen 251 kardeşimizin her birinin hikayesi vardır. Bunlardan bir tanesi Ömer Halisdemir kardeşimizdir. Yakın çalışma arkadaşlarımdan Erol Olçok, Prof. Dr. İlhan Varank bunlardan bir tanesiydi.

        "ONBİNLERCE KİŞİ ORAYA ŞEHADET İÇİN GELMİŞLERDİ"

        Bizzat tanıştığımız, görüştüğümüz kardeşlerimizden şehitlik makamına uğradıklarımız var. Tek bir damlası bile boşa akmayan bu kanları vatan topraklarına vurduğumuz yeni istiklal mühürleri olarak görüyoruz. Allah şahittir. Milletim de emin olsun ki, eğer o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilseydi, şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim. Hava alanındaki on binler oraya şehadet için gelmişlerdi. Nasıl o gece TBMM'ye ulaşabilen milletvekillerimiz 'öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz' demişlerse. Nasıl Genelkurmay, Meclis, Külliye, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, Üsküdar'da, Saraçhane'de vatandaşlarımız şehadet kuyruğuna girmişse, bir millet topyekûn kıyama kalkmışsa işte biz de aynı hissiyat içindeydik.

        "2023 HEDEFLERİMİZ İÇİN SON BİR EŞİK DAHA VAR"

        REKLAM

        Şehitler ölmez bizim için kuru bir slogan değil inanç akidesidir. Her şey gibi şehitlik de nasip işidir. Bu şerefe nail olan kardeşlerimize gıptayla bakıyoruz. Ne mutlu size, ne mutlu eşlerinize, annelerinize, babalarınıza, evlatlarınıza. Sevgililer sevgilisine komşu oldunuz. Onları her hatırlayışımızda geride bıraktıkları emanetleriyle her karşılaşmamızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz. Rabbimiz bize bunu nasip etmediğine göre bu dünyada yapmamız gereken işler ve vazifeler var demektir. Ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek için gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. Önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerimize doğru yürüyoruz. Şimdi önümüzdeki 2023 hedeflere Cumhur İttifakı olarak son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz.

        "FETÖ'NÜN SON BİR FERDİ CEZASINI ÇEKİNCEYE KADAR"

        Türkiye tarihi boyunca pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kalmıştır. Milletimiz için vatanımızı korumak, hakkımızı almak gayesiyle mücadele etmek, şehitler vermek ekmek yemek, su içmek kadar tabii şeylerdir. Millet gerektiğinde düşmanı affetmesini, yeni ittifaklar kurmasını da bilir. Ama bu milletin asla affetmeyeceği kendi içinden çıkanların yaptığı ihanetlerdir. Bu millet ihanete affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez. Güya kendi aklınca onları kullanarak siyasi çıkar devşirmeye kalkan mülevvesleri de affetmez. FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşene kadar mücadelemiz sürecektir.

        "ONLARIN PARALARI STOKTADIR, NE OLDUĞU BELLİDİR"

        Millete silah çekenin, kanını dökenin, bayrağına, ezanına göz dikenin affı da olmaz, müsamahası da olmaz. Ülkenin geleceğini karartma pahasına kendine veya içinde yer aldığı grubun affı da olmaz, müsamahası da olmaz. Dışarıda veya içerde FETÖ, PKK ile ilgili hak, hukuk adalet edebiyat yapıyorsa ülkemizle, milletimizle ilgili karanlık amaç vardır. O nasihatleri kendinize saklayın. Paraları yokmuş, kalmamış. Onların paraları stoktadır, onların ne olduğu bellidir.

        "İNŞALLAH PAZARTESİ KIBRIS'A YOLCULUĞUMUZ OLACAK"

        Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Açılışını yaptığımız 15 Temmuz Demokrasi Müzesi'nin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum, bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçenleri tekrar tekrar tebrik ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunarken şimdiden Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. İnşallah Pazartesi, Salı bir Kıbrıs yolculuğumuz olacak. Devlet Bey ile birlikte geniş bir ekip orada olacağız. Yolumuz açık olsun, bayramımız şimdiden mübarek olsun. Kalın sağlıcakla diyorum.

        ERDOĞAN'DAN ULUSA SESLENİŞ

        15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Millete Sesleniş konuşması yapan Erdoğan şu ifadelere yer verdi:

        Erdoğan, milleti selamlayarak başladığı konuşmasında, bugün, devlet ve millet hayatının hem en alçak saldırısının, hem de en şanlı direnişlerinden birinin beşinci yıl dönümü olduğunu dile getirdi.

        Sözlerine, "O gece 'Bedr'in aslanları kadar şanlı' mücadeleleri sırasında bir gül bahçesine girer gibi toprağa düşen 251 şehidimize Allah'tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

        "Her birinin hikayesi ayrı bir destan olan şehitlerimiz, 'gömelim gel seni tarihe' desek sığmayacak kahramanlıklarıyla, bu millete kefen biçenlere hak ettikleri dersi vermişlerdir. Peygamberlikten sonraki en şerefli makama, Rabb'imizin katında en yüksek mertebeye ulaşan şehitlerimize vefa borcumuzu, geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkarak ödemenin gayreti içindeyiz. Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, öğrencisi ve hocasıyla, işvereni ve işçisiyle, memuru ve esnafıyla, velhasıl her yaştan, her meslekten, her kesimden insanıyla, 'bu hayasızca akına gövdelerini siper ederek', sokakları ve meydanları doldurarak, gördükleri her yerde darbecilerin önlerini keserek, yeri geldiğinde önlerine katıp kovalayarak, anadan, yardan, evlattan, serden geçerek verdikleri mücadele sırasında gazilikle şereflenen kardeşlerimize de en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hakk'a tapan milletimizin istiklal aşkı, hür yaşamış bayrağımızın nazlı dalgalanışı, yurdumuzun üzerinde ebediyen inleyecek ezanlarımızın sesi şahidimiz olsun ki; ülkemize ve milletimize yapılan ihaneti asla unutmayacağız."

        "Bu alçaklığın hesabını yakaladığımız, tespit ettiğimiz tüm hainlerden sorduk, sormaya devam edeceğiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öteki dünyada da bu iblis yoldaşlarının yakasına yapışacak, ruzi mahşerde peşlerini bırakmayacağız." ifadelerini kullandı.

        "O gece yaşananlar masumların kanını döken hainlerin nasıl dünyanın en sefil yaratıklarına dönüşebileceğini göstermiştir"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016 Cuma günü akşam saatlerinde başlayıp, ertesi gün milletin ayakları altında çiğnenerek sona eren darbe girişiminin, tarihteki yerini bir ibret vesikası olarak aldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Nesiller boyunca milletimizin her bir ferdi, bu eşi benzeri olmayan ihaneti hatırladıkça, istiklalimize ve istikbalimize daha sıkı sarılacaktır. Ülkemiz, Cumhuriyet tarihi boyunca elbette pek çok darbeye, darbe girişimine, kalkışmaya, terör saldırısına maruz kalmıştır. Ama o gece yaşananlar bize, kendi devletine, kendi halkına, kendi insanına silah doğrultan, masumların kanını döken bu hainlerin nasıl dünyanın en sefil yaratıklarına dönüşebileceğini göstermiştir. Esasen, milletleri millet yapan unsurlardan biri de, tarihlerindeki bu tür acıyla, canla, kanla yoğrulmuş zaferlerdir. Bin yıllık vatanımızın dikensiz gül bahçesi olmadığını, neredeyse her günümüzü mücadeleyle geçirdiğimizi biliyoruz. Dünyanın her ülkesinin ve toplumun gözdesi bir coğrafyayı bin yıldır vatan kılmanın ve vatan olarak tutmanın bedelini ödüyoruz. Yakın çevremizde son 1-2 asırdır yaşananları gördüğümüzde, bu bedelin karşılığını birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, devletimizi, geleceğimizi kurtarmak olarak aldığımız bir gerçektir. Geride bıraktığımız 8 yılda farklı görünümler altında yaşadığımız saldırılar, vatanımıza sahip çıkma mücadelemizin sürüp gideceğine işaret ediyor. PKK'sından DEAŞ'ına ve FETÖ'süne kadar envai kılıktaki terör örgütleri üzerinden tedavüle sürülen senaryoların amacı; ülkemize diz çöktürmek, milletimizi esir etmek, topraklarımızı yağmalamaktır."

        "Terör örgütlerini kullanarak topraklarımızı tehdit edenler, yaptıklarıyla aslında kardeşliğimizi pekiştirdiklerini anlayamadılar"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye karşı içinde bulunduğu her uluslararası platformda sergilenen çifte standardın, aynı senaryonun bir diğer boyutu olduğunu vurgulayarak, "Binlerce, on binlerce kilometre öteden terörle mücadele bahanesiyle gelip, gönül coğrafyamızı kana ve gözyaşına bulayanlar, milyonarca insanın geleceklerini karartanlar, Türkiye'yi aynı akıbete ortak edememenin öfkesi içindedir. Kendi güvenlikleri ve konforları için ülkemizi kalkan olarak kullandıklarını sananlar, aslında bizim büyük bir medeniyet ve tarih mirasına sahip çıktığımızı anlamıyorlar, anlayamıyorlar. Bölgemizde barışı, huzuru, istikrarı, güvenliği sağlamak için gösterdiğimiz gayretler ve yaptığımız fedakarlıklar, esasen büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda giderek güçlenen uyanışın ayak sesleridir." diye konuştu.

        Gezi olaylarıyla sosyal çatlaklar oluşturmaya çalışanların, aslında milletin bünyesine birlik ve beraberlik aşısı yaptıklarını göremediklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Darbe girişimleriyle millet iradesini ortadan kaldırmak suretiyle devletimize el koymak isteyenler, binlerce yıllık geleneğin son halkasını daha da perçinlediklerini fark edemediler. Terör örgütlerini kullanarak topraklarımızı tehdit edenler, bu yaptıklarıyla aslında kardeşliğimizi pekiştirdiklerini anlayamadılar. Doğudan batıya, kuzeyden güneye her istikamette, ülkemizi derin, tarihi ve kültürel ilişkilere sahip olduğu coğrafyalardan koparmaya kalkanlar, çok daha sağlam gönül bağları kurmamıza vesile olduklarının farkına varamadılar. Bizim sadece ve sadece, tüm insanlık adına dile getirdiğimiz hak ve adalet taleplerini kendilerininki gibi siyasi riyakarlık olarak görenler, mazlumların sesi, soluğu, umudu haline gelmemizin sırrını kavrayamadılar.

        Tıpkı 15 Temmuz gecesi milletimizin, nasıl olup da dünyanın en modern savaş araçlarını çıplak elleriyle durdurduğunu anlayamadıkları gibi, ülkemizin diğer hususlardaki duruşunun sebebini de çözemediler. Halbuki biz sadece kendimiz için ne istiyorsak, tüm coğrafyamız için, tüm dostlarımız için, tüm insanlık için de aynısını istiyoruz. Bunu, başka niyetlerimizi gizlemek için değil, samimiyetle yaptığımız için de gittiğimiz her yerde hüsnü kabul görüyor, el üstünde tutuluyoruz. Dün Suriye'de bunu yaptık, Libya'da bunu yaptık, Karabağ'da bunu yaptık. Yarın da inşallah Afganistan'da ve başka yerlerde aynı ihlaslı ve hakkaniyetli duruşla kardeşlerimizin yanında olacağız."

        "Hamdolsun milletimiz bizi anlıyor, bize istikamet gösteriyor, bizimle birlikte yürüyor"

        "15 Temmuz sadece ülkemizde kendi istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmanın değil, aynı zamanda işte bu büyük vizyonun da sembolüdür." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

        "Tabii her husus gibi bu gerçek de, görmek isteyen gözler, duymak isteyen kulaklar, konuşmak isteyen diller, kavramak isteyen zihinler, sevinçle çarpmak isteyen kalpler, umutla dolmak isteyen gönüller için geçerlidir. Hamdolsun milletimiz bizi anlıyor, bize istikamet gösteriyor, bizimle birlikte yürüyor.

        İşte bunun için ülkemizi esir almaya çalışan müstevlilere bir asır önce olduğu gibi 'Türkiye geçilmez' diyoruz. İşte bunun için milletimize karşı sinsi niyetler besleyen muhterislere 'başaramayacaksınız' diyoruz. Dün başaramadılar, bugün başaramadılar, yarın da inşallah başaramayacak, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına engel olamayacaklar. Varsın kim kiminle yürürse yürüsün. Bizim yoldaşımız milletimizdir. Bizim yoldaşımız, Malazgirt'ten İstanbul'un fethine, Çanakkale'den İstiklal Harbine, Kıbrıs çıkarmasından 15 Temmuz'a tüm şehitlerimizdir. Bizim yoldaşımız, her biri dünyaya bedel mücadele azmiyle dolu gazilerimizdir. Bizim yoldaşımız, aksakallı dedelerimizin, beyaz tülbentli ninelerimizin gözyaşları içinde ettikleri dualarıdır.

        Bizim yoldaşımız, dünyanın dört bir yanında kalbini ve gözlerini bize dikmiş mazlumların umutlarıdır. Bizim yoldaşımız, kendileri ve ülkeleri için kalpleri kıpır kıpır heyecan dolu, proje dolu, istikametlerini 2053'e çevirmiş gençlerimizdir, çocuklarımızdır. Gerisi laf-ı güzaftır. Hani Arşimet, 'bana bir kaldıraç verin dünyayı yerinden oynatayım' diyor ya… Biz de diyoruz ki, işte bu büyük milletle dünyayı da yerinden oynatırız, cihana da hükmederiz, evrene de sesimizi duyururuz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."

        "Rabb'im bizleri bir daha 15 Temmuz gibi ihanetlerle imtihan etmesin diyoruz. Rabb'im ülkemizi ve milletimizi muhafaza eylesin diyoruz. Rabb'im her işimizi kolay kılsın, her gayretimizi hedefine ulaştırsın diyoruz" şeklinde konuşun Erdoğan, "Bu düşüncelerle sözlerime son verirken salı günü vasıl olacağımız Kurban Bayramı'nızı şimdiden tebrik ediyorum. Rabb'imden, bu mübarek günler hürmetine milletimizi, Müslümanları ve tüm insanlığı felaha kavuşturmasını diliyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.Kalın sağlıcakla." dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ