Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi New York'ta moda sahnesi

        Esra Çoruh / ecoruh@htgazete.com.tr

        6 Şubat’ta başlayan New York Moda Haftası’nda sergilenen koleksiyonlar önümüzdeki kışın trendlerini belirledi. İşte New York’tan en taze trendler...

        Kışkırtıcı transparan

        Transparan önümüzdeki kışın en kışkırtıcı detaylarından. “Neden” diye soracak olursanız, tasarımcılar yeni sezon için transparan kumaşları cesurca kullandı. Bizim favorimiz dantelli tasarımlarıyla Michael Kors ve Machesa, küçük siyah elbise ve ceketleriyle Donna Karan oldu. Diğer favorimiz ise derin göğüs dekolteli yıldız desenli transparan elbisesiyle Diane von Furstenberg.

        Desenin her hali

        New York Moda Haftası’nda en dikkat çekici detaylardan biri desenler oldu. Tasarımcılar önümüzdeki kış sezonu için desenleri özgür bıraktı. Çiçeklerle Carolina Herrera, kusursuz kontrast yakalayan Diane von Furstenberg, ekoselerle Tommy Hilfiger, kaz ayağıyla DKNY, geometrik formlarla Herve Leger, en taze çiçeklerle Thakoon, kolajlı gömlekleriyle 3.1 Phillip Lim önümüzdeki sezon için desen uyarısı yapıyor. Narciso Rodriguez, Proenza Schouler, Rodarte, Anna Sui, Tory Burch koleksiyonlarında desen hâkimdi. Victoria Beckham da elegan çizgisine farklı desenleri ekledi.

        En şık kürk

        New York Moda Haftası’nın kazananlarından biri de kürk oldu. Defilelerde kürk paltolar ve etoller cesurca kullanılmıştı, yakalarda, detaylarda hatta aksesuvarlarda bile kürke sık rastladık. Diane von Furstenberg’in kürk çantası, 3.1 Phillip Lim imzalı kürk ceketler ve Michael Kors’un kürk paltoları aklımızda yer eden en şık kürkler oldu. Golden Girls Dore yine ve yeniden başımızın tacı... Diane von Furstenberg defilesinin finalinde gördüğümüz seksi doreler, başarılı tasarımcının ikonik kruvaze elbisenin 40’ıncı yılını kutlarken bir kez daha gönüllerimizi fethetmesini sağladı.

        Maskülen kadınlar

        Yeni sezonda yer alan takım elbiseler, tüm ciddiyetiyle maskülen kadınlar için biçilmiş kaftan. Alexander Wang bu sene Brooklyn’de sergilediği koleksiyonunda maskülen ağırlıklı koleksiyonuyla dikkatimizi çekerken, 3.1 Phillip Lim, DKNY, Hugo Boss gibi markaların koleksiyonlarında önümüzdeki kış sezonunda maskülen tema hâkim olacak.

        Feminen detaylar

        Donna Karan ve Carolina Herrera koleksiyonlarında gördüğümüz ateş kırmızısı uzun elbiseler, yeni sezonda feminenliğe vurgu yapıyor. Michael Kors, Oscar de la Renta, Zac Posen ve Marchesa defilelerinde feminen detaylar gözümüzden kaçmadı. Victoria Beckham, Derek Lam ve Donna Karan defilesinde karşımıza çıkan kloş etek-ceket ikilisi hafızalarımıza kazınanlardan. İkonik bandaj elbiseye püsküller ekleyerek enerjisini yükselten Herve Leger’i de söylemeden geçemeyiz.

        Sportif şık

        Hunger Games filminin izlerini New York Moda Haftası’nda da gördük... DKNY, Alexander Wang, Marc by Marc Jacobs, Jeremy Scott ve Tommy Hilfiger koleksiyonlarında yer alan eğlenceli, asi bir taraftan şık ve sportif kıyafetler yeni sezona damgasını vuracak. Kısacası spora devam.

        Dökümlü trikolar

        “Trikosuz kış olmaz” diyenlerdenseniz, 2014-2015 kış sezonunda çok mutlu olacaksınız. Kalın dökümlü kazaklara kemerler eşlik ederken, pançolar ve kalın hırkalar yine çok gözde. Tommy Hilfiger koleksiyonunda gördüğümüz desenli yün trikolar ve Edun’un her kombine eşlik eden beyaz boğazlı kazakları ve Prabal Gurung kolesiyonundaki beyaz tüy detaylı boğazlı kazaklar favorimiz.

        "TASARIMCI OLMASAYDIM ASTRONOT OLURDUM"

        Markus Lupfer’in ilginç baskıları rahat kumaşlarla birleştirerek yarattığı eğlenceli ve alışılmadık tasarımları, Türkiye’de Harvey Nichols mağazalarında satışa sunuldu. Lupfer’i ve markasını daha yakından tanımak için kendisiyle konuştuk

        ■ Almanya doğumlusunuz ama birçok kişi sizi İngiliz sanıyor. Londra’ya taşınmaya ve orada yaşamaya nasıl karar verdiniz?

        Londra’ya okumak için gittim. Ve çok sevdim, şehrin büyüsüne kapıldım. Londra enerjisi çok yüksek, kreatif yönü çok güçlü, canlı bir şehir.

        ■ Hedefiniz tasarımcı olmak mıydı?

        Moda tasarımı her zaman ilgi duyduğum bir alandı.

        Peki, moda serüveniniz nasıl başladı?

        Westminster Üniversitesi’nde moda eğitimi aldım. Okul sırasında bu işi profesyonelce yapmayı düşünmeye başladım. Mezun olduktan sonra Clements Ribeiro’da çalışmaya başladım. Ardında da kendi kanatlarımla uçmaya karar verdim.

        Tasarımcı olmasaydınız hayatınızı nasıl kazanmak isterdiniz?

        Tasarımcı olmasaydım ya mimar ya da astronot olurdum.

        Tasarımlarınızı kısaca nasıl tanımlarsınız?

        Eğlenceli, zevkli, feminen, çağdaş ve modern...

        ■ Trendleri takip ettiğinizi düşünmüyorum. Yanılıyor muyum?

        Haklısınız. Trendleri takip etmiyorum. Her sezon sevdiğim, çizgime yakıştırdığım parçalar tasarlıyorum. Aynı zamanda Markus Lupfer müşterilerine hitap eden, onlara yakıştırdığım koleksiyonlar oluşturmaya çalışıyorum.

        ‘HAYAL ETTİĞİM KADIN DEĞİŞİYOR’

        ■ Madonna ve Pippa Middleton gibi tasarımlarınızı çok seven ünlü müdavimleriniz var. Peki siz tasarım yaparken nasıl bir kadın hayal ediyorsunuz?

        Koleksiyonun mood’una ve sezona göre hayal ettiğim kadınlar değişiyor. İlkbahar - yaz koleksiyonu için genç, enerjik bir kız hayal ettim. Koleksiyonlarımız herkese hitap eden ve her kadının kendinden bir şeyler bulabileceği parçalardan oluşuyor. Ve tabii ki bu özellik bizim için çok önemli.

        ■ Ünlü isimlerden en beğendiğiniz Markus Lupfer kadını kim?

        Aslında favorim yok. Ancak Beyonce, Madonna, Rihanna, Miley Cyrus gibi kadınların Markus Lupfer giymesi beni çok sevindiriyor.

        ■ 2014 yaz koleksiyonunuzda yine eğlenceli baskılar olduğuna eminim... Neler bekliyor bizi?

        2014 yaz koleksiyonunda 90’ların MTV jenerasyonuyla nostalji yaptık. Oldukça enerjisi yüksek bir koleksiyon oldu. Çiçek desenler, kedi baskıları, casual sweatshirt’ler, mini etekler, tulumlar ve diğer cool parçalarla hem giyilebilir hem de şık bir sezon oldu.

        Tasarım ekibinizden biraz bahseder misiniz?

        Tasarım ekibim 5 kişi. Birbirimize çok yakınız, aile gibiyiz.

        "FAVORİ ŞEHRİM TOKYO"

        ■ Tüm dünyayı dolaşıyorsunuz. Moda merkezi olarak hangi ülke ya da şehirler sizi etkiliyor ya da besliyor

        ? Çok sevdiğim, etkilendiğim, ilham aldığım birçok yer var. Ama moda diyecek olursanız, Tokyo favori şehrim.

        ■ Lüksü nasıl tanımlarsınız?

        Lüks bence bir şeyin kaliteli ve değerli olmasıdır Ancak sadece bir kıyafet ya da bir obje olarak değil manevi açıdan da benim için lüks çok önemli. Ailen ve arkadaşlarınla kaliteli zaman geçirebilmek bence en büyük lüks.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ