Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel ekonominin ve piyasaların kaderini belirleyecek gelişme olarak ABD-Çin ticaret savaşına şimdilik ara verildi. Hafta sonu bir araya gelen ABD ve Çin liderleri “iki ülke arasında 90 gün boyunca yeni gümrük vergisi getirilmemesi” konusunda anlaştı. Böylece 1 Ocak 2019’dan itibaren ABD’nin Çin’den ithal ettiği 200 milyar dolarlık ürüne gümrük vergisi yüzde 10 olarak uygulamaya devam edecek, yüzde 25’e çıkarmayacak.

        - Yeni yılın ilk üç ayında da kalıcı bir anlaşmaya varmak için, ticari konularda müzakereler sürecek.

        - Bu sürede Çin, ABD’den tarım ürünleri almaya hemen başlayacak. Enerji, endüstri ve diğer alanlarda da ticari dengesizliği azaltacak adımlar atacak.

        İKİNCİ ADIM DA POZİTİF

        - Küresel piyasalar ve ekonomi için, geçen hafta FED’in faiz artırımlarında hız keseceği ve 2019 için üç yerine sadece bir faiz artırımına gideceğinin beklenmeye başlaması, pozitif doping etkisi yapmıştı.

        - Hafta sonu G-20 Zirvesi’nden beklenen ikinci kritik adım da atıldı. Dünyayı ticaret savaşına sokmayı en azından 3 aylığına erteleyen bir sonuç çıktı. Bu durumuyla pozitif yönü daha ağır basan bir içeriğe sahip. Ancak ticaret savaşlarına nokta konulana kadar da Demokles’in Kılıcı gibi, piyasaların ve küresel ekonominin başında sallanacak. En önemli baskı unsuru olmaya devam edecek.

        DEMOKLES’İN KILICI GİBİ

        - Akla gelebilir ki, ABD ticaret savaşında kararlı olsaydı, gümrük vergilerini de açıklamışken, uygulamaya koyar, işi bitirirdi. Demek ki ABD tereddütlü ve pazarlığa açık. Onun için de hemen kapıyı kapatmadı. Şimdi aralanan bu kapıdan geçmek Çin’in becerisine ve vereceği ödünlere bağlı.

        - Buna bağlı olarak 3 ayın sonunda dünyayı bir felaket beklemiyor olabilir. Buna belki yüzde 51 ihtimal verilebilir. Ama böylesi kıl payı bir orana ve ihtimale kimse varlığının tümünü bağlayamaz, riske atamaz. Bu açıdan ticaret görüşmelerindeki gelişmelerin belirleyiciliği devam edecek.

        ENFLASYON NEGATİF, PİYASA POZİTİF

        - Bu gelişmenin etkisiyle küresel piyasaların haftaya pozitif başlaması beklenir. Bu eğilimlerini azalarak da olsa fiili tatile girecekleri ay ortasına kadar da sürdürebilirler.

        - Son dönemde küresel piyasalardan bir miktar pozitif ayrışan Türkiye piyasaları da, iç ve dış etkilerle momentumunu koruyabilir.

        - Üstelik bugün itibariyle açıklanacak kasım ayı enflasyonunun negatif çıkması bekleniyor. Yılın ağustos sonrası aylarında negatif enflasyon hiç görülmemiş. Büyük ihtimalle bugün göreceğiz ve bunun piyasalara etkisini de pozitif olarak yaşayacağız.

        OPEC, FİYATI KALICI YÜKSELTEMEZ

        - Bekleyeceğimiz bir gelişme de, 6 Aralık Perşembe günü toplanacak OPEC’in dünya petrol arzını ne ölçüde kısıtlayacağı olacak. OPEC’in petrol fiyatlarını kalıcı biçimde tersine çevirecek bir arz kısıtlamasına gitmesi beklenmiyor. Olsa olsa fiyatlardaki düşüşü durduracak veya yavaşlatacak düzeyde bir kısıtlama olabilir. Yani bu toplantıdan Türkiye’yi negatif etkileyecek bir sonuç çıkması düşük ihtimal.

        - Bütün bu gelişmelerin etkisinde döviz kuru biraz daha gevşeyebilir veya TL biraz daha değerlenebilir. Faiz oranları biraz daha düşebilir. Ama o kadar.

        Liranın baş döndüren oynaklığı

        TL’nin 5 aylık kaybı % 47.5, 3.5 aylık kazancı % 41 oldu. 8.5 ayda bir dibi inde bir tepeye çıktı

        - Bitişikte 13 Ağustos sonrası doların ve euronun yüzde 29 değer kaybettiği görülüyor. TL’nin bu iki para birimine karşı değer kazancı ise yüzde 41’e vardı.

        - Erken seçim ihtimalinin gündeme düşmesiyle 12 Mart’ta başlayan kötüleşme döneminde 13 Ağustos’a kadar dolar yüzde 90, Euro yüzde 74 arttı ve TL’nin dolar karşısındaki kaybı yüzde 47.5’a vardı. Böylece TL kaybettiği orana yakın bir değer artışını yakaladı.

        - Son 3.5 aydır gerilemesine karşılık doların değeri yükselişe geçtiği 12 Mart düzeyinin hala yüzde 35 üzerinde. Yani dolar/TL 8.5 ay önceye göre üçte bir daha değerli. Bu oran euroda yüzde 24. TL açısından ise halen yüzde 26 değer kaybı var. Bu sonuçlar kurda tam anlamıyla normale dönüş olmadığına işaret ediyor.

        FAİZDE HAREKET DAHA AĞIR

        - Hazine faizlerinde de benzer eğilim ve performans söz konusu. 2 yıllık devlet tahvili 12 Mart’ta yüzde 13.75’den yükselişle 13 Ağustos’ta yüzde 25.51 ile rekor kırdı. 5 aylık faiz değişimi yüzde 85.5’i buldu. Bu oran, aynı dönemde doların artışına çok yakın. 13 Ağustos sonrasındaki düşüşle 29 Kasım’da 2 yıllık tahvil faizi yüzde 20’nin altına sarktı. Buradaki düşüş oranı da yüzde 22’yi buldu.

        - Ancak faiz hala 12 Mart’ta yükselişe geçtiği düzeyin yüzde 44 üstünde bulunuyor. Tabi ki koşullar da artık aynı değil. En azından faizin tabanını belirleyen enflasyon mart ayındakine göre iki katı düzeyinde.

        Diğer Yazılar