Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz oranlarına ilişkin yönlendirmesini değiştirerek ilk faiz artışının zamanlamasını en erken gelecek yıla erteledi.

        Buna ek olarak, hem bankaların ECB'den daha önce aldığı 720 milyar euro borcu çevirmeleri, hem de kredi vermeye devam etmeleri için yeni bir Hedefli Uzun Vadeli Refinansman İmkanı (TLTRO) başlattı.

        - ECB faiz kararı ve TLTRO haricinde 2019 enflasyon tahminini yüzde 1.6'dan yüzde 1.2'ye, 2019 büyüme tahminini ise yüzde 1.7'den yüzde 1.1'e revize etti.

        - Avrupa Merkez Bankası’nı faiz artırımını ertelemeye ve yeni bir parasal genişleme yapmaya iten nedenler arasında Brexit’teki belirsizlik ve tıkanmışlık, İtalya’nın büyüme, borç ve banka sorunu, Fransa’daki sarı yeleklilerin eylemleri ve Almanya’daki ekonomik durgunluk sayılabilir.

        - Çin ekonomisinin yavaşlaması ise Avrupa’nın ihracatını negatif etkiliyor.

        TİCARET SAVAŞINA HAZIRLIK MI?

        - ABD-Çin ticari görüşmelerinin nasıl sonuçlanacağı ise belli değil. Pozitif sonuçlansa bile ABD’nin lehine olacak bir anlaşma yapılacak. Dış ticarette ABD avantajlı duruma gelecek.

        - Çin ile ticari görüşmelerini ve hesabını bitiren ABD’nin sıraya Avrupa’yı alması bekleniyor. Burada da hedef Almanya. Dolayısıyla Avrupa da Çin’in akibetine uğrayabilir. Avrupa Merkez Bankası da bunun önlemi olarak parasal sıkılaştırmadan ve faiz artırmaktan vazgeçip tam tersi yola saptı.

        - ECB’nin dünkü kararı para birimi Euro’nun değer kaybıyla sonuçlandı. Euro/dolar paritesi 1.12’ye indi. Dolar Endeksi 97.300’ün üzerine attı. Ticaret savaşını başlatan ve değerli dolar istemeyen ABD Başkanı Trump ise değerli bir dolarla başbaşa kalıyor.

        KUR SAVAŞI TARAFLARIN EL ENSE ÇEKMESİ

        - Ancak bu kez bir fark var. Doları değerlendiren kendi ülkesinin merkez bankasının kararı veya FED Başkanı Powell değil. Ona zaten fazlasıyla kızdı Trump ve hizaya getirdi. Hizaya getirmediği ise Avrupa Merkez Bankası başkanı Draghi. Kendi bölgesinin ekonomik çıkarları neyi gerektiriyorsa ona kalkıştı ve Trump’ı kızdıracak hamleyi yaptı.

        - Bu adımdan sonra karşı hamle FED’den mi gelir yoksa Trump’tan mı, göreceğiz. Ancak ticaret savaşları başlamadan önce taraflar birbirine kur savaşları ile el ense çekiyor gibi.

        ÜÇ BÜYÜK DE AYNI TELDEN ÇALIYOR

        - ABD’nin faiz artırımında fren yapması ve dolar likiditesini geri çekmeyi bu yıl sonunda erken bitirmeye karar vermesinin ardından, Çin de parasal genişleme ve faiz indirim sürecine girdi. Dünyanın bir ve iki numaralı ekonomileri ardından AB de parasal genişlemenin üçüncü turuna karar verdi.

        - Böylece yavaşlayan küresel büyümeye, ticaret savaşlarına ve artan korumacılığa karşı, yükselemeyen enflasyonun da verdiği hareket imkanı ile bol ve ucuz para bir kez daha çözüm oldu.

        - Üç büyük ekonomide faizlerin artırılmayacak hatta birinin düşürülecek olması, yine iki büyük ekonomide parasal genişlemenin sürmesi genel anlamıyla küresel likiditenin bollaşmaya devam etmesiyle sonuçlanabilir. Bu da gelişmekte olan ekonomilere yarar.

        AB, TÜRKİYE İÇİN BİR ARTI BİR EKSİ

        - Küresel ticaretin yavaşlıyor olması dış ticaret yoluyla Türkiye için negatif. Hatta Avrupa büyümelerinde bu yıl meydana gelen yarım puandan fazla gerilemenin Türkiye ekonomisinde de benzer oranda bir azalmaya yol açacağı hesaplanıyor. Türkiye’nin ihracatının yarısı Avrupa pazarına yapılıyor.

        - Ancak küresel likiditenin bollaşacak olması ve faizlerin gevşemesi ise ekonomisini dışarıdan fonlayan ve dış borcu yüksek bir ülke için pozitif etki yaratacak.

        ASIL SORUN ABD İLE

        - Ancak Türkiye’nin asıl sorunu AB ekonomisinin durumu değil. ABD ile ekonomi dışında yaşadığı veya yaşamaya aday olduğu gerginlik. Türkiye ABD ilişkilerine ilişkin endişeler TL'yi baskılarken piyasalar S-400’ün yeni Brunson etkisi yaratmasından korkuyor. Brunson olayını çözmek daha kolaydı, S-400 olayını çözmek ise daha da zor.

        - Çünkü çözüm yolunda atılacak adım Türkiye’yi ABD ile Rusya arasında bir tercihe zorlayacak. Yani ABD’yi kazanmak için Rusya’yı kaybetmeyi, ya da Rusya’yı kaybetmek istemiyorsak ABD’nin kaybedilmesini göze almak gerekiyor. Bu tercihi yapmazsak da ABD ile gerilim ve bu gerilimin piyasalar üzerindeki baskısı devam edebilir.

        - Türkiye’nin tutumu ve durumu net. Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün şunları söyledi:

        "S-400 konusunda biz işi bitirdik, o bitmiş bir şey. Onu artık konuşmamızın anlamı yok. Çünkü gerek Sayın Putin ile gerekse Rusya ile biz bu anlaşmayı bitirmiş vaziyetteyiz. Yani kredi şartlarından ortak üretime varıncaya kadar bütün bunlar konuşuldu, anlaşıldı, imzalar atıldı bitti...Şimdi biz Ruslarla anlaştık, ortak üretime gireceğiz. Belki S-400'den sonra S-500'e gireceğiz."

        - Geriye kurtarıcı olarak telefonla iki liderin görüşmesi kalıyor. Gerilimi düşürecekse ancak iki liderin görüşmeleri düşürebilir.

        Diğer Yazılar