Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yerel seçimlere faizleri düşürerek ve döviz kurunu yatay dalgalı bir seyirde tutarak gitmeye ramak kalmışken, yol kazası oldu. Seçimin final haftasına piyasalarda sarsıntı ve silkelenmeyle giriyoruz.

        - Cuma günü döviz ani bir sıçrayışla sepet bazında gün içinde yüzde 6.6’ya kadar yükseldi, sonra günü yüzde 5.1 artışla kapadı. Dolar 5.46’dan başlayıp 5.84’ü gördüğü günü 5.76’dan kapattı. Euro da doları izledi.

        - Döviz kurundaki bu ani sıçrama, geçen yılın ağustos ayı kur şokundan ziyade 3 Ocak 2019’da yaşanan ve tek günle sınırlı kalan piyasa hareketine benziyor.

        PİYASA NEDEN KARIŞTI?

        - Bir anlamda piyasalar fena karıştı. Karışıklığı tetikleyen faktörlerden biri İsrail’in Golan Tepeleri ile ilgili Türkiye’nin ortaya koyduğu tavır. ABD ile zaten S-400 füzelerinin alımı konusunda yaşanan gerginlik ve tartışmaya bir de Golan tepelerinin eklenmesi, Türkiye riskini artıran bir unsur oldu.

        - Türkiye riskini yansıtan 5 yıllık CDS’lerin fiyatı bu nedenle tırmanışa geçti. Cuma gününe 349.625’ten başlayan CDS’ler 397.571’e kadar yükseldikten sonra günü 395.563’ten kapattı. CDS’ler veya Türkiye riski bir günde yüzde 13 arttı.

        - Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışını yansıtan CDS’lere paralel döviz-TL swap piyasasının da tansiyonu yükseldi. Faiz oranları bir günde yüzde 23’ten yüzde 29’a çıktı. Borsa da bir günde yüzde 3.5 geriledi.

        - Aynı gün bir de TCMB’nin net döviz rezervindeki erime ve bu erimenin nereden kaynaklandığı gündeme geldi. Rezerv kaybının 2.5 milyar dolarının kamu bankalarına dolaylı biçimde aktarıldığından şüphe edilmesi de, yabancı satışlarının devamını getirdi. Bu iddia TCMB tarafından doğrulanmadı.

        ÖNLEMLER ALINDI

        - Gün sonunda TCMB piyasaya verdiği parayı haftalık repodan geç likidite penceresine taşıyarak faizleri fiilen 1.5 puan artırdı.

        - Hafta sonu da BDDK ve SPK bazı bankalar ile uluslararası yatırım bankası JP Morgan hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu. JP Morgan’ın swap piyasasının yaklaşık dörtte bir işlemini yaptığı belirtiliyor.

        - Haftanın son işlem gününden başlayan bu çalkantının daha fazla büyümeden ve devam etmeden yatıştırılması gerekiyor. Alınan önlemlerin ne kadar etkili olacağını, taşların yerine oturup oturmayacağını, işlemler başlayana kadar ya da başladıktan sonra yeni önlemler alınıp alınmayacağını da göreceğiz. Önlemlere yeni ilaveler ve daha fazla açıklama da gerekebilir.

        ÖNÜMÜZDEKİ ÜÇ DÜĞÜM

        - Yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğimiz seçim atmosferini bir atlatsak belki taşlar yerine oturacak da, bunun belli başlı şartları var.

        1- Öncelikle seçimler nasıl sonuçlanacak? Cuma günü için bazı gerekçeler sıraladık. Ama biliyoruz ki, seçimden bir hafta 10 gün önce yapılan anketler en günceli oluyor. Yabancılar da ticaretini yapmak üzere bu tür anketler yaptırıyor. Acaba cuma günkü harekette seçimin fiyatlaması var mıydı, bunu bilmiyoruz.

        2- Seçim sonrasında ABD ile mevcut gerginlik azalacak mı yoksa artacak mı? Buna bir ölçüde Türkiye’yi yönetenler ülke çıkarlarını gözeterek karar verecekler. Gerginlik artacaksa bunun piyasalara belli bir yansıması olabilir.

        - Eğer ABD ile gerginlik artacaksa dönüp AB ile ilişkileri köklü biçimde ele alıp düzeltme yoluna gidilecek mi? ABD’nın boşluğunu AB ile doldurma yoluna gidilecekse riskleri dengeleyici olabilir.

        3- Hazine ve Maliye Bakanı Berat AlbayrakNisanda tüm yol haritası belli olur. Seçimden sonra hiçbir belirsizlik argümanı kalmayacak. Seçim sonuçlarının hiçbir şekilde siyasi resme etki etmeyeceği bir tablo ile karşı karşıyayız” dedi. Seçim sonrası tam anlamıyla ekonomiye odaklanılması yanında yapılacak reformların içeriği de belirleyici olacak.

        AĞUSTOSA GÖRE RİSKLER AZALDI

        - ABD ile gerginlik veya başka bir jeopolitik riskin ortaya çıkması halinde bunun piyasalara veya döviz kuruna etkisinin geçen yılın ağustos ayından daha düşük olacağını tahmin ediyoruz.

        - Çünkü ekonomide geçen ağustos ile önümüzdeki dönem arasında belirgin farklılıklar var. Bunlardan biri yüksek büyümeden artık daralmaya döndük. İthalat azaldı, döviz kazanıcı faaliyetler arttı. Sonuçta da cari açığın GSYH oranı yarı yarıya geriledi. Yaz aylarında cari açık 10 milyar doların bile altına inecek. Bu gelişme kurun üzerindeki baskıyı azaltıyor.

        - İkinci belirgin farklılık ise düşen büyüme, yükselmekte olan işsizlik, yükseltilmiş faizler, düşen alım gücü ve yurtiçi talebin gerilemesi sonucu enflasyonun da düşüş eğilimine girmesidir. Geçen yaz aylarında yükselmekte olan enflasyon, düşüş eğilimindedir.

        TARIMDAKİ FIRSAT

        - Üstelik gıda fiyatlarının bu yıl enflasyonu azdırmaktan ziyade enflasyonun kontrolüne yardım edeceğini varsayabiliriz. Çünkü tüketici fiyatlar zaten çok arttı. Daha ne kadar artacak diye sorulabilir. Kısmen üretici fiyatları da yükseldi. Fiyat artışlarının üretimi teşvik edici bir etki yaratması beklenir. Ekonomide para kazanacak faaliyet alanları da daralıyor. Bu anlamda para kazanacak fırsat alanlarından biri tarımda. Nasıl olsa zorunlu tüketim maddesi. Durgunluk falan pek dinlemiyor.

        ÜRETİM BU YIL ARTABİLİR

        - Bir de geçen yılki üretimin olumsuz hava koşullarından etkilendiğini ve tarımsal büyümenin yüzde 1.3’te kalarak GSYH’yı aşağı çektiğini belirtelim. Tarımdaki yok yılını hava koşullarının elverişli gitmesinin de etkisiyle var yılı izleyebilir. Tarımda gelenektir, bir yıl var, bir yıl yok yılıdır. Üretim düzeyi de fiyatlar üzerinde en çok belirleyici olan faktördür.

        - Dolayısıyla hızlı giden bir ekonominin karşılaştığı riske vereceği tepkiyle durgun seyreden bir ekonominin reaksiyonunun aynı olmayacağının dikkate alınmasında yarar vardır.

        Diğer Yazılar