Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bugün ülkemizin kanayan yarası olan ve travmalara yol açan asker hastaneleri konusunu bütün detaylarıyla irdelemeye karar verdim. Bu konuda okurlardan da şimdi sivile geçmiş olan eski asker hastaneleri personelinden de çok sayıda soru geliyor.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bugüne kadar Sağlık Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında hem bakanlar, hem de bürokratlar düzeyinde çok sayıda görüşme oldu. Asker hastanelerinin bazılarının tekrar açılması, mevcut durumun bir protokolle daha sağlıklı işler hale getirilmesi yanında yeni bir sistem kurulması da gündeme geldi.

Şimdi karar aşamasındalar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın de bu meselenin halledilmesiyle ilgili talimatı var. Şunun altını çizmeliyim ki asker hastanelerinin 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi tekrar Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması ya da sadece askerlere hizmet vermesi gibi bir durum söz konusu değil. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Sağlık Bakanlığı’na devredilen ve sivilleşen asker hastanelerinin statüleri aynı şekilde korunmaya devam edilecek. En azından şu andaki karar bu yönde. Bir değişiklik olursa kıymetli okurlarıma aktaracağım.

Şimdi gelin hep birlikte mevcut duruma bir bakalım ve yapılan çalışmalara bir göz atalım. Bu yazıyı yazmadan önce Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ve Sağlık Bakanlığı’ndan bazı isimlerle önemli görüşmeler yaptım. Aldığım detayları sizinle paylaşmak istiyorum…

KARMAŞIK KONU

Askeri hastaneler konusu göründüğünden daha karmaşık bir mesele. Sadece askerlerin hizmet alacağı hastanelerden söz etmiyoruz. Aynı zamanda askeri konularda uzman hekimler yetiştirmekten bahsediyoruz. Çünkü bu konuda da ciddi bir açık var ve yeni askeri hekim yetişmiyor. Sivilden müracaatlar da eskiden olduğundan çok düşük. 15 Temmuz’dan sonra GATA da kapatıldığı için askeri hekimler, talep ve başvuru üzerine sivil tıp fakülteleri tarafından yetiştiriliyor. Altını çizmem gerekiyor. Bu alanda ciddi bir ihtiyaç ve açık var…

15 Temmuz’dan önce Türkiye çapında 34 askeri hastane vardı. Şimdi sadece KKTC’de Girne’de bir hastane var. Bunun dışında operasyon bölgelerinde kurulan seyyar hastaneler, sahra hastaneleri bulunuyor. Bütün asker hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na devredilmiş durumda…

Bu arada terörle mücadele operasyonları ve harekat bölgelerinde askeri tabiplerin hizmet verdiğini de vurgulamam gerekiyor. Bu hekimleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler yetiştiriyor ancak dediğim gibi sayı yetersiz.

15 TEMMUZ’DA KOPUŞ OLDU

İster istemez 15 Temmuz darbe girişiminde askeri tabip yetiştirme konusunda bir kopuş oluştu. Bu, biraz da zorunluluktan kaynaklıydı. Şimdi oluşan bu kopuş veya boşluk doldurulmaya çalışılıyor. Yılda 120-130 kişi, askeri hekim olarak yetiştirilmek üzere Tıp Fakültelerine alınıyor. Daha önce de ağırlıklı olarak askeri sağlık hizmetini asteğmenler üstleniyormuş. Yani yük, onların üzerindeymiş. Bana verilen bilgi bu yönde. Bu konuda yaşanan problemlerden biri de bu. Askerlik çağına gelmiş çoğu genç ya da hekim, paralı askerlik yapmayı tercih ettiği için, askeri alanda kullanılacak doktor bulmada da güçlük yaşanıyor. Rakamı duyunca gerçekten çok şaşırdım. Son dönemde ortalama 20-22 asteğmen doktor gelmiş askerlik yapmak için… Diğerleri hep bedelliyi tercih ediyormuş…

Bu noktada yaşanan sıkıntıların ve sorunların herkes farkında ancak çözüm konusunda farklı yaklaşımlar sergileniyor. Görüştüğüm bir yetkili, “Askeri birliklerimizde görev yapacak ve etkili olacak hekimler askere gelsin istiyoruz” dedi ancak bu pek mümkün olmuyor.

Bu konuyu araştırırken, bazı detaylar da benimle paylaşıldı. Örneğin, Aksaz’daki hastane askeri birlik içinde kaldığı için yalnızca askerlere hizmet veriyor. Yani Marmaris Devlet Hastanesi’nin eki gibi ancak hastaları ya da faydalananlarının hepsi asker. Tabi ki mekansal zorunluluktan… Şehrin 18 kilometre dışında ve askeri birliğin içinde bulunuyor…

Konuştuğum yetkililer, “Askeri doktorların etkili olmasını istiyoruz. Bu alanda askeri düzen ve disiplin istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Bu arada Gölcük, Eskişehir, Şırnak ve Yüksekova hastaneleri de ağırlıklı olarak askerlere hizmet veriyormuş. Bunların da Sağlık Bakanlığı’nın sistemine kayda değer bir katkısı bulunmuyormuş.

Askerlerin etkili olabileceği, protokol imzalanarak yürürlüğe konulacak yeni bir sistem üzerinde de çalışmalar sürdürülüyor.

FARKLI ALTERNATİFLER

Yeni sistemin kurulması dışında mevcudun iyileştirilmesi de bir seçenek. Belirlenmiş olan bazı hastanelere askeri doktorların başhekim olarak atanması mümkün olabilir. Ancak geçmişten gelen askeri tabiplerin çoğu şu anda albay rütbesinde. İşte bu, sıkıntıya yol açıyor. Bu rütbeye gelmiş hekimin, tekrar sistemin içine sokulmaya çalışılması durumunda emekli olup gidebilecekleri öngörülüyor. Bir şekilde sistem idare ediliyor ancak bazı aksaklıkların giderilmesi gerekiyor.

Eskiden GATA olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi askeri tabip yetiştiriyor. Halihazırda 30’a yakın askeri doktor yetişmiş ve görevde… Bunlara Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde askeri eğitim verilmiyor. Sadece tıp eğitimi alıyorlar. Operasyon bölgelerinde nasıl hareket edecekleri ve askeri eğitim konusu Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğunda. Bu eğitimi onlara MSB veriyor.

Şu anda Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde 593 tıp eğitimi alan askeri öğrenci bulunuyor ancak bunlar 2017’de girmişler. Daha sonra yıllarda ise; sırasıyla 10 kişi, 68 kişi ve sonraki yıl 110 kişi girmiş. 15 Temmuz’da oluşan boşluğu doldurmak kolay olmuyor.

TRAVMATİK DURUM

Konuştuğum yetkililer, travmatik bir durum yaşandığını vurguluyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde tıp eğitimi alan hekimlerin askeri sisteme geçişleri bir düzene konulup kurallara bağlanamamış. Bu nedenle sorunlar yaşanıyor. Sorun çıktıkça düzelte düzelte gidiliyor. Sağlık Bilimleri, MSB’ye demiş ki, “Siz talepte bulunursanız, ben askeri tabip yetiştirmek üzere öğrenci alır okuturum. Deniz doktoru, uçuş doktoru yetiştirebilirim. Gerekli eğitimleri veririm.”

Sağlık Bakanlığı da Milli Savunma Bakanlığı’na, “Hastaneler emrinizde. Ne gerekiyorsa yapılsın” mesajı vermiş. Yetkililer, GATA’nın olmamasının askerler açısından psikolojik eksikliğinin hissedildiğini söylüyorlar.

Sonuçta, bu alanda açık ve hizmette aksama var. Eskiden yedek subayların üzerinden ağırlıklı yürüyen sistemin yeniden kurgulanmasına acil olarak ihtiyaç duyuluyor. Askeri Koordinatörlük de var olan ihtiyaçları karşılamaya yetmiyor. Şehir hastaneleri daha modern sağlık hizmeti vermesine rağmen, asker hastanelerinin de kendine has özellikleri ve avantajları bulunuyor… Hiçbir şey Mehmetçiğin kanından-canından daha önemli değildir…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar