Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya Yiğit Bulut yazdı...

        Dün, “Bir ülkenin ruhuna tecavüz etmek bu kadar ucuz mu?” başlığı ile yazdığım yazıya destek olmak amacında olanlardan binlerce mesaj aldım. Onlarca da telefon geldi. Bana ulaşanların içinde bürokrasi ve siyasetin üst kademesinde olanların yanı sıra rektörler de vardı. Verdikleri mesaj aynıydı: Sonuna kadar sizinleyiz, bu kirli düzen yıkılmadan rahat uyuyamayız...

        Sevgili dostlar, bu ülkede adı ister Ergenekon ister başka bir şey olsun, yerleşik yapılar yıkılmadan hiç ama hiç yol alamadık... Medyamızda yerleşik düzen darbe aldı; haber özgürlüğü ortaya çıktı, siyasi örgütlenmeler çöktü; terör bitti! Finansal Ergenekon yerinden oldu, faiz 8’in altına düştü, ülke kalkınma yoluna girdi... Şimdi aynı Ergenekon ruhunu yani medyamızın DNA’sına hukuksuz bir şekilde yerleşerek, yıllarca ses çıkaranı reklam vereni etkileriz sopasıyla korkutarak yollarına devam eden kirli izlenme-paylaşım sistemini çökertme zamanı... Bu yapı çökmeden medyamızın ürettiğinin kaliteli ve ülke yararına, vatandaşın ruhsal-fiziki menfaatine olması mümkün değil...

        Dün söyledim, bir daha çok açık yazıyorum ve bu sektörden biri olarak bana yapmaya çalışacaklarından hiç ama hiç korkmuyorum; çocuklarımızın, gençlerimizin, kızlarımızın hepimizin aklına-ruhuna-bilincine-bilinçaltına tecavüz ediyorlar! Hepimizi “bizden” manipüle edilmiş izlenme-manipüle edilmiş içerik döngüsü içinde yoldan dışarı doğru zorluyorlar. İki dil tartışması ülkeyi bölmez ama medya içindeki içeriği bu yöntemle kontrol edenlerin “en çok bu seyrediliyor” diye ortaya koydurttukları bu ülkeyi ortadan böler, iç savaş tohumları atar... TRT’nin ortaya çıkardığı detayları okudukça dehşete düşüyorum... Film ve dizi yapımcıları bu şirketin deneklerinin adreslerini biliyorlar, onlarla görüşüyorlar, şirket bilgisi dahilinde içeriği manipüle ediyorlar... Tecavüz seyrediliyor sonucu var değil mi! Aslında öyle değil, kurgu ters, sonuç belli; tecavüz seyrettirilmek isteniyor ve ona göre sonuçtan başa doğru oranlar yazılıyor... Korkunç tek kelimeyle korkunç, utanç verici, insanı insanlığından tiksindiren detaylar var. Nasıl böyle bir kirli tezgâh olabilir? Bu ülke yıllarca buna nasıl seyirci kalabilir? Devletimiz nasıl uyuyabilir inanması güç... Bu yöntemlerle ülke genelinde misyonerlik faaliyetinden İslam düşmanlığına kadar birçok tohum atmak mümkün...

        Türk devletine bir daha sesleniyorum: Bu ülke toprakları üstünde bu tip bir yapılanmaya ve faaliyete nasıl izin veriyorsunuz? Bu ülkenin vatandaşlarını nasıl böyle bir mekanizmanın insafına bırakıyorsunuz? Ya Devlet gereğini yapsın, ya da bizler şunu bilelim; bizler sahipsiz insanlarız...

        Türk yargısına da sesleniyorum; TRT’nin yaptığı suç duyurusu bu kirli yapının, manipüle edilen paylaşım sisteminin detaylarını içeriyor. Ortada milyar dolarların yönünü değiştiren bir yapılanma ve kuranlar, bulaşanlar var! Bu dosya gereği birçok ismin ifadesi alınması gerekirken hâlâ adım atılmadı... Başlayın, göreceksiniz altından bazı başka davalarla birleşebilecek detaylar da çıkacak. İstenirse, bildiklerimi de anlatmaya hazırım. Bu yapıyı çökertmezsek, bu para ile beslenen alt kolların önünü kesemeyiz ve inanın medya özgürleşmeden bir ülke özgürleşemez.

        Son not: Türk halkına bir detay: TİAK kimlerden oluşuyor? Bu adamlar kimlerle iş ilişkisi içinde? Araştırın, göreceksiniz!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ