Beyinde amiloid temizliği yapabilen ilaçların hastalığa etkisi ne olacak?
Alzheimer hastalığının ilerleme hızının yavaşlatılmasını amaçlayan klinik araştırmalar dönemindeyiz. 2023 yılı uzmanlar tarafından bir milat olarak kabul ediliyor. Aşılması gereken en önemli sorunun temizlenmesi hedeflenen amiloid beta protein miktarının ölçülmesi olduğu belirtilirken, bu yılın Ocak ayında FDA onaylı ikinci ilacın, ayda bir kez kas içi enjeksiyon ile 2 yıllık uygulama sonunda beynin amiloid birikimini neredeyse tamamen ortadan kaldırdığı belirtiliyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Alzheimer hastalığı için 2023 yılı milat olarak kabul ediliyor. 1905 yılında hastalığı ilk tanımlayan Dr. Alois Alzheimer bu sorunun nedeni olarak beyinde bir protein birikimi olduğunu fark etmiş ve bu birikimlere “senil plak” adını vermişti. Bu proteinin yapısı ve oluşum mekanizmaları 1990’lı yıllara gelindiğinde anlaşılmıştı. Plak proteinine “amiloid beta” dendi. Plakların “senil plak” olarak adlandırılma nedeni insan beyni yaşlandıkça oluşup birikmesi ve bunun “yaşlı” anlamına gelmesiydi.
Günümüzde insan beyni hâlâ bilinmeyen bir nedenle yaşlanıyor ve yaşlandıkça senil plak sayısı artış gösteriyor. Bu artışın Alzheimer hastalarında aşırı miktarda ve aşırı hızlı olduğu belirtilip “Acaba Alzheimer hastalığı beynin aşırı hızlanmış yaşlanma süreci olabilir mi” sorusu bile soruluyor. Bilim dünyasında bir yandan bu soruya yanıt aranırken bir yandan da amiloid beta proteinini temizleyerek hastalığın ilerleme hızının yavaşlatılmasını amaçlayan klinik araştırmalar hız kazanıyor.
ALZHEIMER’DA AŞILMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ SORUN
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner, aşılması gereken en önemli sorunun, temizlenmesi hedeflenen amiloid beta protein miktarının ölçülmesi sorunu olduğu belirterek, “Bu amaçla beyin omurilik sıvısında ilk ölçümler yapıldı. Hastalığın hızlanan seyri ile protein miktarının artışı gösterildi ve ölçüm değerleri hastalığın uluslararası tanı kriterlerinin arasına alındı. Sıvının bel bölgesinden yapılan bir iğne ile alınması riskli olmasa da bu teknik uygulama zorluğu nedeniyle yaygın olarak kullanılamıyor. Son yıllarda koldan alınan kan örneklerinde amiloid beta ölçüm teknikleri geliştirildi. Ancak henüz uluslararası standart değerleri saptanma süreci tamamlanmadı. Bu testin yakın gelecekte rutin check-up tetkikleri içinde yer alacağını söyleyebiliriz” diyor ve devam ediyor; “Günümüzde ‘amiloid’ birikimi aşırı olan hastaların tespitinde en değerli yöntem amiloid PET-MR tetkikidir. Ülkemizde birkaç merkezde yapılabilen bu tetkikle beyinde biriken amiloid beta alanları renklendirilerek pozitif olan olgular kolaylıkla belirlenmektedir” diyor.
YENİ ALZHEIMER İLACININ KORUYUCULUĞU VAR MI?
2021 yılında beyinde amiloid temizliği yapabilen ilk anti-amiloid ilaç “Aduhelm” Amerikan İlaç Dairesi (FDA) onayı aldı ve ticari ürün olarak tüm dünyada kullanıma sunuldu. FDA izni şartlı bir izindi. İlacın yararı 5. yılda tekrar değerlendirilecek ve yeterli Alzheimer koruyuculuk özelliği olup olmadığına göre ruhsatın devamına karar verilecekti. Bu durum Avrupa Birliği tarafından kabul edilmedi ve satış izni onaylanmadı. 2 yıl sonra 2023’ün Ocak ayında FDA aynı firmanın ikinci anti-amiloid ürünü olan “Leqenbi” isimli ilacına onay verdi. Bu yeni ilaca, etkinliği üzerine ikinci değerlendirme şartı koyulmadı. Bunun nedeni klinik yarar verilerinin yeterli bulunmasıydı. Ayda bir kez kas içi enjeksiyon ile 2 yıllık uygulama sonunda beynin amiloid birikiminin neredeyse tamamen ortadan kalktığına dikkat çekildi.
YENİ İLAÇLAR ÖLÜMCÜL KANAMALARA YOL AÇAR MI?
Tüm anti-amiloid ilaçların korkulan yan etkisinin kılcal damarlarda nadiren ölümcül olabilen kanamalar yapma durumu olduğunu belirten Prof. Dr. Türker Şahiner, “İlacın faz 3 araştırmasında 1800 hastalık bir seride 2 hastada beyin kanaması nedeniyle ölüm bildirilmiştir. Hastaların ileri yaş grubu ve damarsal risk grubunda olması nedeniyle bu tehlikenin kabul edilebilir olduğuna dair görüş birliğine varılmıştır. Bu yıl Dünya Alzheimer Kongresinde bir başka Avrupa ilaç firması da anti amiloid ürününe ait oldukça güçlü ve olumlu veriler bildirmiş ve FDA başvuru sürecinin başladığını duyurmuştur” diyor. Anti-amiloid ilaçların hastalık sürecinde ne kadar erken verilirse sonuçlarının o denli yüz güldürücü olacağının görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Türker Şahiner’e göre amiloid birikimi hastalık belirtilerinin başlamasından yaklaşık 20 yıl önce ortaya çıkıyor. Şahiner bu noktada erken tanının çok önemli olduğuna ancak yüksek maliyetli amiloid görüntüleme yöntemlerinin yaygın ve sık kullanılmasının zorluğuna dikkat çekiyor.
DEMANSTA ONLINE BİLİŞSEL TAKİP DÖNEMİ
Tüm demans türlerinde olduğu gibi Alzheimer hastalığının erken bulgularının seyrinin ancak bilişsel işlevlerin uzun süreli takibi ile mümkün olabileceğine dikkat çekiliyor. Bu alanda hızla gelişen teknoloji sayesinde, demans (bunama) döneminde klinik testlerden çok daha duyarlı ve düşük maliyetli ‘online bilişsel takip’ daha önemli hale geliyor. Hızla gelişen akıllı telefonlarla veri toplama ve bu verilerin yapay zekâ analizleri ile Alzheimer erken tanısının bir problem olmaktan çıkacağı ve tedavi başarısının çok daha yükseleceği belirtiliyor.