Dengi Dengine konusu nedir? Dengi Dengine dizisi oyuncuları kimler?

TRT1'in yeni dizisiDengi Dengine ilk bölümü ile izleyicilerin karşısına çıkacak. Her hafta Pazartesi günü saat 20.00'da ekranlara gelecekDengi Dengine dizisinin kadrosunda seyircilerin yakında tanıdığı birçok oyuncu yer alıyor. PekiDengi Dengine dizisi oyuncuları kimler?Dengi Dengine dizisi konusu nedir? İşte detaylar...

DENGİ DENGİNE DİZİSİ KONUSU

Arkadaşları Toprak’ı elim bir trafik kazasında kaybeden Mert, Gökçe ve Bora; bir rock festivalinde sahneye çıkmak isteyen Toprak’ın en büyük hayalini gerçekleştirmek için babası Seyfi ile beraber çalışmaya başlarlar. Ancak bu uğurda para kazanmaları ve çekecekleri kliple festivale kabul edilmeleri gerekmektedir. İş arama serüvenleri tuhaf bir rektör olan Niyazi’nin odasında son bulur. Niyazi’nin teklifiyle mahalle muhtarının yanına gider ve kendilerini bir anda ramazan davulcusu olarak bulurlar.

DENGİ DENGİNE DİZİSİ OYUNCULARI KİMLER

Bora Akkaş (Mert)

Rock grubunun üyelerinden biri olan Mert, zengin aile çocuğudur. 20’li yaşlarında, ağzını yayarak konuşan bir gençtir. Punk müziği yapmanın etik kurallarını bir türlü anlayamamıştır. Kendi dünyasında bu kuralları “fakirlik” olarak adlandırır. Bu sebeple de grubun bir nevi lideri olan Gökçe, kendisini grupta istemez. Giydiği kıyafetleriyle ve imajıyla tam bir düşük profildir. Bunun yanı sıra yaptığı sakarlıklar gruptakiler tarafından artık tuhaf karşılanmamaya başlanmış ve onun bir karakteristik özelliği olarak kabul görmüştür.

Mert ayrıca mahalledeki Özel Cihangir Üniversitesi’nde okumaktadır. Üyesi olduğu Top-Rock Grubu’nun bir festivalde sahne alma hayali vardır. Gruptaki herkes iş aramaya koyulmuştur. Aranan iş hiç beklemedikleri kişi tarafından bulunur. O kişi Mert’tir. Mahallenin muhtarı, üniversitenin rektörü olan Niyazi’den davulcu bulmasını ister. Niyazi’nin aklına Mert gelir. Çünkü o, grubun davulcusudur. Ama bu iş ne grubun ne de onun beklediği bir iş değildir. Ramazan dolayısıyla davulcu arayan mahalle muhtarıyla bu konuda anlaşan Mert arkadaşlarını da mahalleye getirir. Grup bu işi hayallerini gerçekleştirmek için yapmak durumunda kalacaktır.

Murat Kekilli (Seyfi)

50 yaşlarında olan Seyfi grubun en yaşlısıdır. Elim bir trafik kazası sonucunda oğlunu kaybetmiştir. Aynı kazada işitme yetisi de büyük bir ölçüde yok olmuştur. Oğlu Toprak’ın yerine gruba katılmasındaki tek motivasyonu; grubun bir festivalde sahne alma çabasıdır. Çünkü bu hayal oğlu Toprak’ın hayalidir. Seyfi sıradan bir Anadolu insanıdır. Gruba katıldıktan sonra adaptasyon sürecine girmiştir ve kendi dünyasındaki “Punkcı” tipolojisine evirilmeye çalışmaktadır. Gruba ve onların hayat tarzına bakışı, bir Anadolu insanınınkiyle tıpatıp aynıdır.

Seyfi, kulağı çok az duyduğu için gruptakilere zaman zaman problem çıkarır. Birlikte şarkı söylerlerken sesi herkesten yüksek çıkar ve gruptakileri demoralize eder. Seyfi, gruba adaptasyon sağlamak için saçını uzatmış ve simsiyah giymeye başlamıştır. Bu durumla barışık olmaması onu kendi içinde zor duruma düşürür. İş grubun hayali olan festivalde sahne alma konusuna gelince, kendine her şeye hazır hissedecektir.

Su Kutlu (Gökçe)

Gökçe grubun lideri konumundadır. Rock müziği yapmanın felsefi bir alt yapısı olduğuna inanır. Grubu bir arada tutmaya çalışır. Odaklandığı tek şey festivale katılmak için hazırlamaları gereken klibe para bulmaktır. Yaptıkları müziğin bir ruhu olduğuna, hayattaki her şeyi kabul etmemeleri gerektiğine inanır. Ramazan davulculuğu işine başta karşı olsa da sonradan kabul etmek durumunda kalacaktır. Gökçe de 20’li yaşlarındadır. Simsiyah giyinir ve vücudunun farklı yerlerinde dövme vardır.

Mert’in zengin bir aileden gelmesi ve gruba tam olarak adapte olamaması Gökçe’yi sinirlendirir. Yer yer ondan kurtulmak istediği de olacaktır. Ama ortak paydaları olan festivale katılma hayali uğruna her şeye katlanmak zorundadır. Mahalleli ile en büyük çatışmayı Gökçe yaşayacaktır. Ama sonunda en büyük dönüşüm de Gökçe’nin dönüşümü olur. Mahalleliye olan önyargısı, onları tanıdıkça ortadan kalkacaktır.

Baran Can Eraslan (Cenk)

Cenk grubun suya sabuna dokunmaz kişisidir. Herkesle arasını iyi tutmaya çalışır. Punk müziği yapmanın ahlaki kurallarına inanır ancak Gökçe kadar katı değildir. Gökçe’yi herhangi bir meselede ikna etmeyi başarır. İnsanların dilinden anlar ve herkese ona göre davranır. Gökçe’ye gelişen olaylar karşısında her seferinde “önyargılı” olmaması gerektiğini söyler. Giyimi kuşamı gruptakilerle aynıdır. Mert’le yaşıttır. Küpe takmaktadır ve boynunda bir dövmesi vardır.

Cenk, Gökçe’nin çok gergin olduğu durumlarda araya girerek durumu kurtarmaya çalışır. Mahalleli ile aralarında yanlış anlaşılma olduğunda hemen öne atılır ve bu yanlış anlaşılmaları çözmeye çalışır. Grubun lideri Gökçe olsa da Cenk’in sağduyusu onları bir arada tutmaktadır. Onun için Ramazan davulculuğu yapmak hayallerini gerçekleştirebilmeleri için bir araçtır. O buna hiç takılmaz. Sadece işini yapar.

Altan Erkekli (Muhtar)

Muhtar 50 yaşlarındadır. Bıyığı vardır ve muhtar şapkası takmaktadır. Kısa boylu bir yapısı vardır. Görünüşü tam olarak köy muhtarlarını andırmaktadır. Mahallenin işlerini çözmek için yapmayacağı şey yoktur. Mahallede birden çok evi vardır. Üniversite binası da ona aittir. Her şeyini mahalle için kullanır ancak mahalleliye bir türlü yaranamaz. Çünkü her şeyi halletmeye çalışsa da elinde olmadan hep bir şeyleri yanlış yapar. Rock grubunu Ramazan davulcusu olarak işe alması da bu yanlışlardan biridir.

Muhtarın durumu kurtarmak adına aldığı kararlar, mahalleli tarafından hiçbir zaman beğenilmeyecektir. Fatma ile İmam sürekli muhtardan şikâyet eder. Muhtar rock grubunu ikinci evinin alt katına yerleştirir. Üst katta ise Mevlüde Teyze oturmaktadır. Muhtar ömrünün son günlerini yaşayan Mevlüde Teyze’ye de sahip çıkmıştır. Rock grubuna da sahip çıkan muhtar, kendi yanlışının üzerini kapatmak için bin takla atar. Mahalleli grubun davul çalmamasından ve gece rock şarkı söylemesinden şikayetçi olacaktır. Muhtar mahalleliyi ikna ederek gençlere şans vermeleri gerektiğini söyler.

Şinasi Yurtsever (Niyazi)

50 yaşlarında bir Profesör olan Niyazi, muhtarın mahalledeki 3 katlı binasını kiralayarak özel bir üniversite açmıştır. Tek amacı paradır. Para için her şeyi yapar. Tamamen ticari maksatlar ve kar amacıyla üniversiteyi yöneten Niyazi Cihangir, üniversitenin sadece rektörü değil aynı zamanda Mütevelli Heyeti Başkanı, Rektör Yardımcısı Vekili, MMF Dekan Vekili ve İİBF Dekan Vekili’dir. Masrafları mümkün olduğunca düşük tutabilmek için üniversitede kadro açmaz.

Grubun iş bulmasına vesile olan kişi de Niyazi’dir. Öğrencisi Mert’in bir rock grubunda davulcu olduğunu bilmektedir. Muhtar kendisinden Ramazan davulcusu bulmak için yardım istediğinde Mert’i önerir. Bunun karşılığında ise muhtardan yeni yılda yapacağı kira zammını geri çekmesini ister. Niyazi karşılıksız hiçbir şey yapmaz. Yaptığı her şeyde bir çıkar güder. Grup işe başladığında mahallelinin onlardan şikayetçi olduğunu muhtardan öğrenir ve Mert ile arkadaşlarını çağırarak onlara telkinde bulunur. Çünkü onlara referans olmuştur.

Bülent Seyran (Naci)

Naci, mahallenin en enteresan insanıdır. 50’li yaşlarında olan Naci orta boylu ve bıyıklıdır. Askerliğini yaptıktan sonra mahallede çay ocağı açmıştır. O günden bu yana mahallenin çaycısıdır. Veresiye çay satmayı sevmez, cimridir. Buna rağmen mahallelinin çoğu bir şekilde çay parasını yazdırır. Kimseyle tartışmaya girmez; herkesi haklı bulur. Her şeye söylenecek bir sözü vardır ama hiçbir zaman kendine ait fikri yoktur. Ortaya atılan her şeye “doğru” der. Kavga etmeyi, mücadele etmeyi sevmez. Kolay pes eder. Öyle ki; aynı anda söylenilen karşıt fikirlerin hepsine de “doğru” der.

Benian Dönmez (Fatma)

Fatma kocası Veysel’den 5 yaş büyüktür; 55 yaşındadır. Herkese sürekli laf sokar, sözünü hiç esirgemez. Hep bir şeylerden şikayetçidir, kimse onu memnun edemez. Tek derdi oğlu Mehmet’i evlendirmektir. Sırf bu yüzden Kur’an kursuna kaydolur. Amacı kursa gelen kızların arasından oğluna eş adayı bulmaktır. Günlük hayatta başı açık olan Fatma, kursa gittiğinde başını örter. Oğlunu evliliğe ikna etmek adına yapmayacağı şey yoktur. Mehmet bir an önce evlensin diye hasta olduğunu, ömrünün son günlerini yaşadığı yalanını söylediği bile olmuştur.

Ergül Miray Şahin (Elif)

30’lu yaşlarında olan Elif, Kur’an kursu hocasıdır. Başörtülü, dindar ve güzel bir kadındır. Mücadeleci bir karakteri vardır, pes etmez. Önyargılı değildir. Kur’an öğretmeyi, bilgi paylaşmayı sever ama annesinin Kur’an kursuna gelmesinden rahatsız olur. Çünkü annesiyle uğraşmaktan işini yapamaz hale gelmiştir. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte mahallenin yaşlı kadınları da Kur’an kursuna kaydolur. Elif, yaşlı kadınlara Kur’an öğretmekte zorlanır ancak vazgeçmez. Bir süre sonra Elif’in yardımına Gökçe koşacaktır. Gökçe kısa sürede Kur’an öğrenip, hafıza teknikleriyle yaşlı kadınlara Kur’an okumayı öğretir.

Musab Ekici (Mehmet)

30’lu yaşlarında olan Elif, Kur’an kursu hocasıdır. Başörtülü, dindar ve güzel bir kadındır. Mücadeleci bir karakteri vardır, pes etmez. Önyargılı değildir. Kur’an öğretmeyi, bilgi paylaşmayı sever ama annesinin Kur’an kursuna gelmesinden rahatsız olur. Çünkü annesiyle uğraşmaktan işini yapamaz hale gelmiştir. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte mahallenin yaşlı kadınları da Kur’an kursuna kaydolur. Elif, yaşlı kadınlara Kur’an öğretmekte zorlanır ancak vazgeçmez. Bir süre sonra Elif’in yardımına Gökçe koşacaktır. Gökçe kısa sürede Kur’an öğrenip, hafıza teknikleriyle yaşlı kadınlara Kur’an okumayı öğretir.

Jale Aylanç (Mevlüde)

Mahallenin en yaşlısı olan Mevlüde tam bir babaannedir. 80’li yaşlarında ömrünün son günlerini yaşayan Mevlüde’nin hayattaki tek amacı; öldüğünde mezar taşının yapılması için gereken parayı biriktirmektir. Çok fakirdir. Muhtarın ikinci evinin üst katında oturur. İnsanlara karşı hep iyi hisler besler. Kimseyi kırmamaya çalışır, öğüt verir. Onunla konuşan herkes yanından mutlu ayrılır. İnsanlara huzur veren bir yanı vardır. Tane tane, masal anlatır gibi konuşur.

Ömer Turan (Toprak)

20 yaşarındadır. Seyfi’nin oğludur. Rock grubunun üyesiyken elim bir trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir. Tek hayali grubun bir festivalde sahne almasıdır.

Dilek Çelebi (Sevcan)

Naci’nin karısı olan Sevcan, Fatma’nın yancısı gibidir. Fatma ile takılır. Kendisinden daha baskın bir karakter olduğu için onun yanında hep ezilir. Sevcan’ın derdi kızı Cemre’yi Mehmet ile evlendirmektir. Kızının yabancı birine gitmesini istememektedir. Fatma ile birlikte Kur’an kursuna gider. Bu ikilinin olayı temelde evlilik meselesidir. Sevcan da kızını evlendirmeye çalışır.

Cemre Polat (Cemre)

Akıllı ve zeki bir kızdır. 20’li yaşlarında olan Cemre babasının ve annesinin aksine güçlü bir karakter yapısına sahiptir. Kolay lokma değildir. Doğru bildiği şeyi savunur. Yanlış gördüğünde ise müdahale eder. Adaletli bir insandır. Kendisine aşık olan Mert’e başta karşılık vermese de onu tanıdıkça gönlünü kaptırır. Mert aslında kendisine uygun bir aday değildir. Karakterleri tamamen farklıdır. Cemre, Mert’e olan hislerini gizlemek durumunda kalacaktır.

Ozan Çelik (İmam)

35 yaşında, işine aşık biridir. Uzun boyludur ve kaslı bir yapısı vardır. Mahalleliyi camiye çekmenin yollarını arar. Ramazan ayının gelmesiyle farklı organizasyonlar yaparak insanları camiye alıştırmaya uğraşır. Mahalleli ile hiyerarşik bir ilişkisi yoktur ancak varmış gibi davranır. Muhtarla hep gergin bir ilişkileri vardır. İmamın ayrıca kendisi gibi hocalık yapan Elif’e ilgisi vardır. Bunu açıkça belli edemez. Mahallelinin, cami dışında dini sorular sormasını istemez.

Yiğit Ege Yazar (İdris)

18 yaşlarında garip bir çocuktur. Çok konuşmaz, ne denilirse onu yapar. Mahalledeki herkesin ayak işini koşar. Kimse ona soru sormaz. Bir ailesi var mı? Buraya nereden geldi? Kimin nesi? Kimse, hakkında fikir sahibi değildir. Yalnızca nerede ayak işi varsa İdris oradadır. Aslında İdris’in kendi dünyasında kurduğu ve kimselerin bilmediği hayalleri vardır. O, gelecekte imam olmak istemektedir. Ancak hiç kimse onun ne istediğini sormaz.