Turizmde derin müşteri dönemi geliyor
Turizmdeki hizmet anlayışında değişim yaşanmaya başladı
Dünya çapındaki önemli turizm merkezlerinin hizmet portföyünü, ''derin müşteri'' denen bozulmamış ve korunan doğaya, tarihe, insan haklarına ve özgürlüklere bağlılık gösteren müşteri profiline yönelik yeniden düzenlediği, bu kapsamda Türkiye'deki turizmcilerin de çalışma başlatması gerektiği bildirildi.
Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte olduğu gibi günümüzde de turizmdeki hizmet anlayışında değişim yaşandığını söyledi.
Bu kapsamda önümüzdeki günlerde turizmin yeni vazgeçilmez müşteri profilini ''derin müşteri'' diye tabir edilen bozulmamış ve korunan doğaya, tarihe, insan haklarına ve özgürlüklere bağlılık gösteren tatilcilerin oluşturacağını ifade eden Baraner, ''Dünyadaki çeşitli kuruluşlar, dernekler ve birlikler görev alanları çerçevesinde gelecekteki yeni anlayış ve tüketim modelleri ve 'Yeni Müşteri' profili için kendilerine yol haritası çizmeye başladılar. Bu yönde de harıl, harıl çalışma yapıyorlar. Bu çalışmanın turizm sektöründeki temelini ise derin müşteri oluşturuyor'' dedi.
''Derin müşteri''nin yeni dünya düzeninin yansıması olan yaşam biçimini beraberinde getirdiği yeni 'tüketim anayasası' nın dışına çıkmayan, bu tutumundan katiyetle taviz vermeyen ve sürdürülebilir olmayan hiçbir şeye el sürmeyen kesimden oluşacağına dikkati çeken Baraner, şöyle konuştu:
''Bu gelişmeleri doğru okuyan destinasyonlarda gerçek değerler, zenginlikler, varlıklar ön plana çıkacak. Doğa, tarih, kültür ve sağlıklı yaşam ile örülmüş bilinçli bir 'yaşam ve tatil sanatı' oluşturacak. Tatil beldelerinde papatyalar selam duracak, güller lale açacak. Çoğu destinasyonda beton mağlup düşecek, imitasyon para etmeyecek, plastik eriyecek. Türkiye bu süreçte turizm sektörü olarak kendini yeniden ispatlamak mecburiyetinde kalacak. Sağlıklı bir oto kontrol mekanizması kurarak, sahillerimizdeki otellerimizi yeni müşteri taleplerine göre en uygun şekilde, en iyi düzenleyen bizler olabiliriz.''
Turizm çeşitliliğinde yeni yatırımların ivedilikle Türkiye'de hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Baraner, ''Turistleri, ülkemizin iç kısımlarına doğru kaydırıp, sahillerdeki mevcut ürünler ile birbirlerini destekleyen yeni müşteri güzergahları ve gezgin tatilci parkurları yaratmalıyız'' dedi.
ANADOLU KOZU
Türkiye'deki ürünlerin birbirine rakip değil, birbirini destekleyen, tamamlayan bir ürünler zinciri haline getirilmesini öneren Baraner, Türkiye'nin bu yeni müşteri profiline karşı Anadolu gibi önemli bir kozunun bulunduğunu bildirdi.
''Yaşlı dünyamızda bugüne kadar vatan olarak adlandırılan sayısız toprakların en duayeni, en merhametlisi olan Anadolu, bizim için bir fırsat'' diyen Baraner, şunları kaydetti:
''Dünyada küresel diyalog çağının başlangıcında bir türlü çeşitlendiremediğimiz, sahillerden alıp Anadolu'nun içine taşıyamadığımız turizm ürünlerimizi bu yeni zamanda çok daha doğru ve kalıcı olarak gerçekleştirmeliyiz. Merak, öğrenme, yeniden keşfetme duygusu ve heyecanı kabaran yeni dünya düzeninin milyarlarca saygın ve iyi niyetli insanları için bilindik olduğu kadar halen gizemini ve ihtişamından hiç bir şey kaybetmemiş haliyle bizden bir el bekleyen bağrında sayısız hikayeler, öyküler, masallar barındıran zengin kültürler diyarı. Anadolu'nun Sümer ve Asurlulara uzanan tarihi Hitit, Urartu, Pers, Kommagene, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi çok sayıda uygarlığı barındıran topraklarda otantik butik oteller, lezzetler, rüyalar cenneti oluşturabiliriz.
