Yargıdan tartışılan 2 ayrı karar

Hayal'in imal ettiği bombaya oranla çok daha kolay üretilen bir patlayıcı olan "molotofkokteyli" ile yakalanan 2 zanlı genç, 2 yıldır tutuklu yargılanıyor.

Tutuklu zanlıların, bulundurmakla suçlandıkları molotofkokteyllerini herhangi bir saldırıda kullanmamış olmalarına karşın 6 kişiyi yaralayan Hayal'e oranla yüksek bir cezaya mahkûm edildikleri ve Hayal'in aksine "terör suçlusu" sayıldıkları anlaşıldı.

Ankara'da 17 Ocak 2005'te, yasal olarak faaliyet gösteren Gençlik Dernekleri Federasyonu'nca "Ne ABD Ne AB, Tam Bağımsız Türkiye" eylemi düzenlendi. Polis, mahkemeden karar çıkararak, eylem başlamadan önce toplanma yeri olan Kurtuluş Parkı civarında genel arama yaptı.

Arama sırasında Uğur Eyilik ile Musa Kat'ın bindikleri taksi durduruldu. Taksinin bagajından 10 adet molotofkokteyli çıkınca Eyilik ve Kat gözaltına alınarak tutuklandı.

'Terör'le suçlandılar ama...

İki zanlı hakkında "terör örgütü üyeliği" ile TCK'nın "tehlikeli madde imali, bulundurulması ve taşınması" başlıklı 174. maddesinden dava açıldı.

Tutuklu süren yargılama sonunda zanlıların örgüt üyesi olduğuna yönelik bir kanıt bulunamadı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Eyilik ve Kat'a, "molotofkokteyllerini propaganda amaçlı kullanmak için bulundurdukları" gerekçesiyle ceza verdi. TCK'nın 174. maddesi uyarınca "suçu örgütlü işledikleri" iddia edilen ve "patlayıcı naklettiklerine" hükmedilen Eyilik ve Kat 4 yıl hapisle cezalandırıldı.

Yargıtay bu kararı, "propaganda suçunun işlenmediği ve molotofkokteyllerini taşıyan taksicinin ifadesi alınmadan hüküm tesis edildiği" gerekçesiyle bozdu.

Herhangi bir saldırıda patlatılmayan ve kendilerine ait olmadığını söyledikleri molotofkokteyllerini naklettikleri gerekçesiyle kapatılan DGM'lerin yerine kurulan özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan gençlerin tutukluluk hali sürüyor.

Yasin Hayal 10 ayda çıktı

Hayal ise bomba imal ederek patlattığı, 6 kişinin yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle Kasım 2004'te tutuklandıktan 10 ay sonra tahliye edildi. Tahliye kararında, bombanın kolay bulunabilen malzemelerle üretilmiş olması da etkili oldu. Eylemi tek başına işlediği kabul edilen Hayal, yargılama aşamasında pişmanlık göstermedi.

Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken tahliye edildikten sonra da bu tavrını sürdüren Hayal'in eylemi, siyasi amaçlar güttüğünü açıklamasına rağmen "terör suçu" sayılmadı.

Mahkemenin indirim de uyguladığı Hayal, "bomba imal ederek patlattığı" gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapse mahkûm edildi. Hayal, yaraladığı her kişi için de 3 ay 10'ar gün hapisle cezalandırıldı. Hayal'in bu cezası da indirim yapılarak belirlendi.

Tahliye olamayacaktı

Hayal'in eylemi "terör" olarak görülseydi "bomba atmak"tan en az 4 yıl, "patlayıcıyla insan yaralamak"tan da kişi başına en az 8 ay hapse mahkûm edilmesi gerekiyordu. Mala zarar vermekten de yüksek ceza alması gereken Hayal'in, suçu "örgütlü" işlediği gerekçesiyle diğer cezalarına ek olarak Terörle Mücade Yasası uyarınca 10 yıla kadar hapis cezası alması da söz konusu olabilecekti. Bu durumda Hayal tahliye olamayacak ve Dink cinayeti için uzun bir hazırlık yapamayacaktı.

Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi, yargılarken tahliye ettiği, indirimli ceza verdiği Hayal için davayı bitirdikten sonra da önlem almaya gerek görmedi. Mahkeme, hakkındaki olumsuz istihbarata rağmen Hayal'i yeniden tutuklamadı. Daha önce Çeçenistan'a gitmek amacıyla yurtdışına çıktığı, Bakü'ye kadar gidip geri döndüğü bilinen Hayal için, yargılaması sürerken yurtdışına çıkış yasağı konulmasına da mahkeme gerek görmedi. Hakkındaki karar 7 aydır bulunduğu Yargıtay'da onansaydı Hayal'in kalan 21 aylık cezasını çekmek üzere Dink cinayetinden önce cezaevine dönmesi gündeme gelebilecekti.

Gökçer TAHİNCİOĞLU-Milliyet