Tecavüz bebeğinin kaydı nüfustan silindi

CANAN İSPİR/HT GAZETE

Tecavüz sonucu dünyaya gelen ve 14 gün yaşayan bebeğini ailesinden dahi saklayan Z.S. adlı genç kadın, iş başvurusunda verdiği nüfus kaydına bakan işveren tarafından “Gayri meşru çocuğunuz mu var?” sorusuna muhatap olunca mahkemeye koştu. Bebeğinin kaydının silinmesine karar verildi.

25 yaşındaki Z.S., 2010 yılında işyerinden bir arkadaşının tecavüzüne uğradı. Yaşadığı travma nedeniyle bir süre konuşamadı. Hatta intihara teşebbüs etti. Korkusundan olayı ailesine anlatamadı. Duyulmasın diye şikâyetçi dahi olmadı.

14 GÜN YAŞAYABİLDİ

Bir süre sonra regl olmayınca doktora gitti. Hamile olduğunu ve kürtaj için çok geç kaldığını öğrendi. Ailesinden hamileliğini gizlemek amacıyla bir arkadaşının yanına yerleşti. 26 Ağustos 2011 günü bir erkek bebek dünyaya getirdi. Bebek, 14 gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Genç kadın, yaşadıklarının tamamını geride bırakarak kendisine yeni bir hayat kurdu. ‘YA AİLEM DUYARSA’ Tam“Her şey geride kaldı” derken, 2 yıl sonra yaptığı iş başvurusu olayı yeniden canlandırdı. Başvurduğu işyeri, vukuatlı nüfus kayıt örneğini istedi. İsteneni yaptı. Bebek nüfus kaydına girmişti. İşverenin evlilik dışı çocuğa tahammülü yoktu. “Sizin gayrimeşru bir çocuğunuzmu var?” diye sordu. Sır olarak sakladığı bebeğinin doğumunun kayıtlarda yer aldığını gören Z.S., paniğe kapıldı. Anne, baba ya da kardeşinin bu kayıtlardan evlilik dışı bir çocuk dünyaya getirdiğini öğrenebileceğini düşünerek, soluğumahkemede aldı. Avukatı Birgül Sönmez Şimşek tarafından hazırlanan dava dilekçesinde, rızası dışında dünyaya gelen ve hayatta olmayan, mirasçısı bulunmayan,mirasçı olmayan çocuğun nüfus kayıtlarında görünmesinde korunmaya değer ne şahsi ne de kamusal bir yarar bulunduğu savunuldu. Nüfus kaydının saklanmasında güdülen amaç ile veri arasındaki ‘illiyet bağı’nın kalmadığı ifade edildi.

‘KAYDIN SİLİNMESİNE...’

İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Z.S.’yi haklı buldu ve bebeğin tüm nüfus kayıtlarının silinmesine karar verdi. Avukat Birgül Sönmez Şimşek, “Karar özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin bu yönde verilmiş ilk karar. Benzer davalar için de emsal olacaktır” dedi.

ANAYASA VE AİHS’YE AYKIRI

Z.S., kişisel verilerin işlenmesindeki amaç ortadan kalktığı halde saklanmaya devam edilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen ‘evrensel bir insan hakkı olan özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı’na bir müdahale oluşturduğunu vurguladı. Z.S., bebeğine ait tüm kayıt ve bilgilerin silinmesini talep etti. Davalı nüfus müdürlüğü ise teknik olarak bunun yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istedi.