Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Doğukan benimle gurur duydu.

        HT MAGAZİN / MEHMET ÇALIŞKAN / ÖZEL RÖPORTAJ

        Şarkıcılık kariyerinin dördüncü yılında olan Nazlı, Barış Manço’nun ‘Can Bedenden Çıkmayınca’ adlı şarkısını kendi yorumuyla yeniden seslendirdi. Nazlı, şarkının adını taşıyan single’ın satışa çıkmasıyla birlikte büyük bir şok yaşadı. Rafet El Roman’ın da yeni albümünde aynı şarkıyı seslendirmesine oldukça şaşıran ve etik bulmayan Nazlı, ‘Aynı şarkının aynı dönemde iki farklı şarkıcıya verilmesi etik değildi. Doğukan Manço da çok beğendi ve gurur duyduğunu söyledi’ dedi. 

        Kariyerinizin hangi bölümde olduğunu düşünüyorsunuz?

        Zorlu ve dikenli bir döneminde olduğumu düşünüyorum. Çünkü bu dönemde tam bir tırmalama aşamasındayım. Koluma da bunun hakkında bir dövme yaptırmıştım; ‘Zorlu yollardan yıldızlara doğru’ yazıyor. Zorlu yollardan yıldızlara ulaşmaya çalışıyorum. 

        Yıldız dediğiniz yer neresi?

        Mesela günün birinde bir süperstar olabilirim. Söylediğim şarkıların dillere dolanması, konserlerimin hıncahınç dolması, daha büyük kitleler tarafından sevgi görmek. Benim için zirvenin tanımı budur.

        ‘SAYGI GÖRMEK ÇOK ÖNEMLİ’

        Günümüz şartları zirveye giden yolu daha mı elverişli hale getiriyor yoksa daha mı elverişsiz? Uzun yıllar gerekiyor yol almak için ama bazısı da var ki bir anda çıkıyor. Polemiğiydi, aşkıydı... Yan etkenleri kullanarak bir anda herkesin tanıdığı birisi oluyor. Benim sözünü ettiğim sadece tanınır olmak değil, saygı görmek de benim için çok önemli. Bu nedenle yaptığım her şarkı için çok emek gösteriyorum. Örneğin Barış Manço’nun ‘Can Bedenden Çıkmayınca’ şarkısı için Erdem Kınay ile birlikte çalıştık. Bir ara Erdem benden kaçma planları yapmaya başladı. Çünkü şarkının üstünde öylesine durdum ki, o kadar ince eleyip sık dokudum ki... En iyisi olsun istiyorum. Bunun da karşılığı mutlaka eninde sonunda gelecektir diye düşünüyorum. Sonuç olarak zirveye giden yolun elverişli olup olmadığı işe duyulan saygıyla, verilen emekle bağlantılıdır. 

        Peki sözünü ettiğiniz yan etkenleri kullananların sektöre zararı var mı?

        Tabii ki var. Onlar bu şekilde öne geçiyorlar isimlerini daha çabuk duyuruyorlar. Benim gibiler ise arkada tuğla tuğla örmeye ve gerçekten bu işe gönül vererek çabalamaya devam ediyor. Haksız bir rekabet var gibi... Kaliteyi düşürüyorlar ayrıca gençlerde de şöyle bir düşünce uyandırıyorlar: “Şöyle iki haber olayım, bir iki sansasyon yaratayım o şekilde ünlü olayım.” Böyle de bir mantık oturtuyorlar. 

        Yan etkenleri kullananlar gerçekten öne mi geçiyorlar?

        Öne geçiyorlar derken hani daha çabuk  anlamda öne geçmeleri söz konusu değil. Ben 13 yaşımdan beri şan dersi alıyorum. Konservatuvar eğitimi gibi yıllarca çalıştım bu iş için ve hâlâ da o derslerime aksatmadan gidiyorum. Kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. Ve hakikaten bu emeğin karşılığının mutlaka geleceğini düşünüyorum.

        Zaman zaman bıkkınlık hissediyor musunuz?Bıkkınlık hissetmesem insanlığımdan şüphe ederim, bazı durumlarda insan isyan edebiliyor. Benim de tabii ki bıktığım zamanlar oluyor ama sonra toparlanıyorum. Derimi kalınlaştırmadan, güçlü olup yola devam etmeden bu işi yapmak mümkün değil.

        Bu kadar emeğinizin karşılığını alabiliyor musunuz, yoksa son damlayı mı bekliyorsunuz?

        Evet, bir kırılma noktası var mutlaka. Sanıyorum bardağı taşıran son damladan sonra her şey daha kolay oluyor, şarkılarımızı daha kolay ulaştırıyoruz. 

        Geleceğe dönük hayal ve planlarınız nedir?

        Başarılı ve insanların saygı duyduğu bir noktada durmak istiyorum. Bu da zaman içinde basamakları tırmandıkça olacak inşallah. Ben işimi hakkını vererek yaptığım sürece saygı göreceğime inanıyorum.

        ‘ŞİRKETİN YAPTIĞI ETİK DEĞİL’

        Teknolojinin müziğe bir zararı var mı?

        Artık her şey inanılmaz hızla yayılıyor, dakikalar içinde, saatler içinde Twitter’da paylaştığınız bir şey yayılıyor. O açıdan teknoloji iyi bir araç. Ne var ki bir yandan da sevdiğimiz şarkıcıların albümlerini beklemek, eve gelip büyük bir heyecan içinde dinlemek çok farklı bir keyif verirdi. Teknolojiyle o keyif kaçtı sanki. Her şeye kolay ulaşmak çok daha çabuk tükeneceğine sebebiyet vereceğini gösteriyor. 

        Teknolojinin getirdiği hızdan dolayı şarkıların kalitesinde bir bozulma yaşanıyor mu?

        Kalitesiz olanları etkilemiyor zaten ama kaliteli çalışanlar da her zaman kaliteli çalışıyor, onda bir fark olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle teknolojinin şarkıların kalitesinde bir bozulmaya neden olduğunu sanmıyorum. 

        Rafet El Roman’ın da ‘Can Bedenden Çıkmayınca’yı söylemesine tepkiniz ne oldu?

        Benim söylediğim versiyonuna gerçekten hiç olumsuz yorum almadım ve herkes çok beğeniyor ve Doğukan Manço da ‘Seninle gurur duydum. Babamın şarkısını bir başkası söylediğinde beğenilmesi çok zordur. Sen bunu başardın ve arkadaşın olarak senle gurur duydum’ dedi. Tabii Doğukan’dan böyle bir şey duymak çok güzel, o yüzden ben önüme kendi yoluma bakıyorum. Ne var ki edisyon şirketinin aynı şarkıyı aynı dönemde iki farklı şarkıcıya satmasının etik olmadığını söylemek zorundayım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ