Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim MEB koronavirüse karşı Yetişkinler İçin Bilgilendirme Rehberi yayınlandı - Haberler

        Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi yayınladı. Salgın Hastalıklar Dönemlerinde Psikolojik Sağlamlığımızı Korumakadlı bilgilendirme rehberinde yer alan bilgiler şöyle:

        "ÇOCUKLARDA STRES, KAYGI VE PANİK ORTAYA ÇIKABİLİR"

        Zorlu yaşam olayları karşısında çocukların stres ve kaygı tepkileri göstermesi beklendik bir durumdur. Özellikle tüm dünyada yaşanan koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle çocuk ve ergenlerin kendileri,aileleri, arkadaşları, sevdikleri ve yakınları için endişe, kaygı, panik vekorku yaşaması oldukça olağandır.

        Bu süreçte çocuk ve ergenler, medya, sosyal medya ya da internetüzerinden bulaşıcı hastalık salgını ile ilgili haberleri izlemekte, tartışmalara kulak misafiri olmakta, alınan önlemleri gözlemlemekte ve eviçindeki değişikliklere tanık olmaktadırlar. Dolayısıyla çocuklar da yetişkinler gibi stres, endişe, korku, şaşkınlık ve üzüntü hissedebilirler. Salgının gerçekleştiği yerden uzakta yaşıyor olsalar bile ya da hastalanma riskleri hiç yoksa bile çocuklarda stres, kaygı ve hatta panikortaya çıkabilir.

        Gelişimsel özelliklerine bağlı olarak çocuklar kaygı ve strese yetişkinlerden farklı tepkiler verebilirler. Bilişsel (zihinsel) gelişimlerinin devam etmesi, duygularını yönetmeyi tam anlamıyla henüz bilmemeleri, duygularını söze dökme konusundaki sınırlılıklar ya da yaşıtlarındanfarklı algılanma konusunda duyarlı olmaları nedeniyle çocuklar, yaşadıkları kaygı ve stresi farklı şekillerde yansıtabilirler. Bu nedenle yetişkinler, çocuk ve ergenlerin ne zaman yardıma ihtiyaçları olduğunuanlamakta zorlanabilirler. Aşağıda zorlu yaşam olayları karşısında çocuk ve ergenlerde görülebilecek ortak stres tepkileri sunulmaktadır.

        REKLAM

        5 yaş ve altındaki çocuklar:

        • Ebeveynlerin yanından hiç ayrılmak istememe

        • Sürekli ağlama ya da ağlamaklı olma

        • Huzursuz, huysuz ve sinirli olma

        • Karın ağrısı ya da baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler

        • Yeniden parmak emme ya da geceleri altını ıslatma

        • Aşırı ürkeklik ya da korkuların başlaması (yalnız kalma, karanlık, hayaletler vb.)

        • Oyunlarda sürekli salgın hastalığı canlandırma/yaşama

        • Sürekli salgına dair abartılı hikâyeler anlatma

        • Konuşma zorluğu yaşamaya başlama

        • Öfke nöbetleri geçirme ya da saldırganlık davranışları

        0-2 yaş arası bebekler ve küçük çocuklar, dünyada kötü bir şeyin olmakta olduğunu henüz anlayamazlar, ancak anne-baba ve bakıcılarının üzüntü, stres ve kaygılarını fark ederler. Ebeveynleriyle birlikte benzer duygular yaşamaya ve göstermeye başlayabilirler. Bu dönemdekiçocuklar ayrıca, nedensiz yere ağlama, diğer insanlardan çekinmeye

        başlama, oyuncaklarıyla oynamama ya da önceden keyif aldıkları aktivitelerden uzaklaşma vb. gibi farklı davranışlar sergileyebilirler.

        3-5 yaş arasındaki çocuklar ise bir salgının olduğunu ve etkilerini genel olarak anlayabilirler. Ancak, yaşlarına özgü çocuk benmerkezciliğive yüksek hayal gücü nedeniyle, gördüklerini, duyduklarını ve yaşadıklarını abartma eğiliminde olabilirler ve bu süreçten yoğun bir şekilde etkilenebilirler. Yaşadıkları duyguları tam olarak ifade edemeyebilirler. Salgın haberleri yüzünden çok üzülür ya da kaygı yaşarlarsa,değişime uyum sağlamada sorun yaşayabilirler. Kendilerini daha iyi

        hissetmeleri çoğu zaman çevrelerindeki yetişkinlere bağlıdır. Yetişkinlerin sakin, somut, net, içten tutum ve davranışları arttıkça kendilerini güvende hisseder ve çevrelerine olumlu uyum gösterirler.

        REKLAM

        6-11 yaş arasındaki çocuklar:

        • Dikkatini bir şeye verememe

        • Aşırı alıngan, sinirli ya da kavgacı olma

        • Herkesten uzaklaşma, içine kapanma

        • Kabus görme, uyumak istememe ya da uyku problemleri

        • Karın ağrısı ya da baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler

        • Asılsız korkular geliştirme ve hep bu korkulardan söz etme

        • Sevdiği şeylerden artık zevk almama

        • Yaşıtlarından daha fazla ya da daha az yemek yeme

        6-11 yaş arası çocuklar bir salgının ne olduğunu ve insanları nasıl etkilendiğini çeşitli yönleriyle somut düzeyde anlayabilirler. Bu nedenledışarıya çıkmaktan korkabilirler ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi bırakabilirler. Kendilerinin ya da aile üyelerinden birinin zarar görebileceğine yönelik yoğun endişe yaşayabilirler. Bazı çocuklar herhangibir neden olmaksızın öfkelenebilir ve saldırganca davranabilirler. Bazıçocuklarda ise özbakım becerilerinde gerileme olabilir ve ebeveynlerinin kendilerine yemek yedirmesini ya da kıyafetlerini giydirmesiniisteyebilirler, yetişkinlerin kendileriyle daha sık ilgilenmesi için ısrarcıolabilirler.

        REKLAM

        12-18 yaş arasındaki çocuklar:

        • Uyku problemleri (uykusuzluk, kabus vb.) yaşama

        • Salgın hastalığı hatırlatıcı ortamlardan kaçma

        • Koronavirüs hakkında konuşmaktan kaçınma

        • Tütün, alkol ya da madde kullanmaya başlama

        • Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, sürekli yalnız kalma

        • Aşırı alıngan ya da öfkeli olma

        • Sevdiği şeylerden artık zevk almama

        • Herkesle kavga etme, sorunlu davranışlar gösterme

        12-18 yaş arasındaki ergenler, içinde bulundukları gelişimsel dönemnedeniyle bazı fiziksel ve duygusal değişimler geçirirler. Bu dönemde, salgına dair kaygı ile başa çıkmak onlar için zor olabilir. Yaşça dahabüyük ergenler kendilerine ve ebeveynlerine karşı hiç stres ve kaygı hissetmiyormuş gibi davranabilirler. Sorulara alışıldık bir şekildesadece “iyiyim” diyerek yanıt verebilirler, hatta üzüldüklerinde bilesessiz kalabilirler. Bazı ergenler fiziksel ağrı ya da sancılardan şikâyet edebilirler çünkü onları duygusal olarak gerçekten neyin rahatsızettiğini belirleyemezler. Ayrıca salgın endişesi nedeniyle bazı fiziksel sıkıntılar yaşayabilirler. Bazıları ise evde ya da sosyal ortamlardakurallara uymakta çeşitli sorunlar yaşayabilirler. Bir kısım gençte isetütün, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı gibi riskli davranışlargözlemlenebilir.

        REKLAM

        Genel olarak, çocuklar ve gençler, salgın bir hastalık riski gibi zorlu vekaygı verici bir olayla karşılaştıklarında, yukarıda belirtilen stres tepkilerine benzer çeşitli tepkiler gösterebilirler. Aslında bu tür tepkiler,“anormal bir olaya verilen normal tepkiler” olarak tanımlanır. Ortayaçıkan stres tepkilerinin şiddeti ve yoğunluğu ise çocuktan çocuğa değişiklik gösterebilir. Ancak, çocuğunuzun bu süreçte yaşadığı yoğunstres ve kaygı tepkilerinde zamanla herhangi bir azalma olmuyorsa

        ya da bu tepkilerin sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa, çocuğunuz içinpsikolojik yardım almak uygun bir yaklaşım olacaktır.

        KORONAVİRÜS RİSKİ SÜRECİNDE ÇOCUKLARINIZA YARDIMCI OLMAK İÇİN ÖNERİLER

        Salgın hastalık tehdidi gibi zorlu bir yaşam olayı karşısında çocuklar,herkes gibi kendilerini güvende hissetmek ve her şeyin kontrol altında olduğu bilmek ister. Bu yüzden, koronavirüs riskinin çocuklar üzerindeki olumsuz psikolojik etkilerini azaltmak ve çocukların psikolojiksağlamlığını artırmak ebeveynler için oldukça önemlidir. Aşağıda, yetişkinler olarak çocuklarınıza yardımcı olmak için bazı temel önerilersunulmaktadır.

        1. Bilgi edinin. Bir salgın hastalık riski altında kendinize ve çocuklarınıza yardımcı olmak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden birikoronavirüs (COVID-19) hakkında doğru kaynaklardan bilgi almaktır.Kaynağı belli olmayan ya da alanında yetkin olmayan kişi ve kurumlartarafından sunulan bilgilere itibar etmeyin. Dolayısıyla, yetkili kişi ve

        kurumların koronavirüs riskinden korunma yöntemleri ile ilgili verdikleri bilgileri mutlaka dikkate alın, uyarı ve önerilere titizlikle uyun.

        REKLAM

        2. Dinleyin. Çocuklarınız için yapabileceğiniz en iyi ve anlamlı şeylerden biri onları dinlemektir. Çünkü çocuklar, genellikle, onları endişelendiren ve strese neden olan şeyler hakkında konuşmak isterler. Çocuğunuzu dinleyin ve görüşlerine saygı gösterin. Çocuklarla karşılıklıkonuşmak ve sohbet etmek, onların yaşadıkları bu zorlu süreci atlatmaları için en sağlıklı ve doğal yoldur. Şunu unutmayın ki, çocuklarınızyaşananların farkında ve tüm olup bitenleri gözlemliyorlar. Bu nedenle, yaşananlar hakkında konuşmamak, çocuklarınızın yanlış bilgi edinmelerine ve yoğun kaygı yaşamalarına neden olabilir. Okul çağındakiçocuklarınıza “arkadaşların koronavirüs hakkında konuşuyorlar mı?”,“arkadaşların koronavirüs hakkında neler söylüyor?” ya da “bu konudasen neler düşünüyorsun?” gibi sorular sorabilirsiniz. Küçük yaştaki çocuklara ise “şu sıralar insanlar neden maske takıyorlar biliyor musun?şeklinde somut ve ürkütücü olmayan sorular sorabilirsiniz. Bu sayedeçocuklarınızın neler duyduklarını ya da bildiklerini öğrenebilir ve edindikleri yanlış bilgileri düzeltme imkanı bulabilirsiniz.

        3. İzin verin. Bazı çocuklar sohbet ederken merak ettikleri her şeyisorabilirler. Bu noktada, çocukların sorularına gerçeğe uygun, somut,içten ve kısa cevaplar vermeye çalışın. Yine, verdiğiniz cevapların çocukların yaşına uygun olduğuna dikkat edin. Çocuğunuzun sorduğusoruların dışına çıkarak çok detaylı cevaplar vermemeye özen gösterin. Yine, çocukların sormadıkları sorular üzerine (gerekmedikçe)açıklama yapmayın. Cevabını bilmediğiniz sorularla karşılaşırsanız,

        panik olmayın ve bilmiyorum diyerek geçiştirmek yerine bu soruların cevabını en kısa sürede öğrenerek ona açıklayacağınızı söyleyin.

        Bu sayede hem yeni bir şeyler öğrenmek için fırsat yakalamış olursunuz hem çocuğunuza istediği zaman size gelebileceğine dair güven verirsiniz ve hem de yeni bilgileri çocuğunuzu ürkütmeden nasılanlatabileceğinizi düşünmek için zaman kazanırsınız. Diğer yandan,bazı çocuklar pek soru sormazlar ya da konuyla ilgilenmezler. Bu tür

        durumlarda çocuklarınızı soru sormaları için asla zorlamayın, sadecemerak ettikleri bir şey olduğunda istedikleri zaman size sorabileceklerini söyleyin.

        REKLAM

        4. Normalleştirin. Çocuklarınızın stres, kaygı ve korku gibi yaşadıkları duyguları size anlatmalarına izinverin. Ancak, onları özellikle koronavirüs hakkında konuşmak için zorlamayın. Sadece dinleyin ve anlayışgösterin. Bu süreçte özellikle çocukların stres, kaygıve korku yaşamaları oldukça normaldir. Çünkü çocuklar da hasta olup olmayacakları ya da hasta olurlarsabaşlarına ne geleceği konusunda belirsizlik ve endişeyaşayabilirler. Bu noktada çocukların yetişkinlere göre

        daha az hastalandıklarını ya da hastalığı daha hızlı atlatabildiklerinisöyleyin. Uygun bir zamanda, koronavirüs riski altında yaşanan stres,kaygı, korku ya da üzüntü gibi duyguların normal olduğunu anlatın.

        Onlara üzgün ya da stresli hissetmenin ya da korkmanın yanlış olmadığını söyleyin. Bu stresli dönemin ve yaşadıkları duyguların geçiciolduğunu, yaşamın bir süre sonra normale döneceğini belirtin. Koronavirüs ile ilgili haberler ya da çevrenizde olup bitenler hakkında çocuğunuzla sakin bir ses tonuyla konuşun ve aşırı kaygılı ya da üzgüngörünmemeye dikkat edin. Unutmayın ki çocuklar çok iyi gözlemcidirler ve sizin endişeli olup olmadığınızı kolayca anlarlar. Yine, kendilerini üzen ya da endişelendiren bir şey olduğunda her zaman sizinlekonuşabileceklerini onlara hatırlatın.

        5. Güven verin. Gerçekçi bir şekilde güvende olduklarına dair çocuklarınıza moral verin. Çocukların bu konudaki şüphe ve endişelerinigiderin. Hem sizin hem de diğer yetişkinlerin meydana gelebilecekolası tehlike ve risklerden onları korumak için gerekli önlemleri aldığınızı ve bundan sonra da almaya devam edeceğinizi hatırlatın. Bunoktada, insanları sağlıklı ve güvende tutmak için neler yapıldığındankısaca söz edin. Örneğin küçük yaştakiçocuklara doktor, hemşire ve hastanelerin hastalanan insanları iyileştirmek içinhazır olduklarını belirtin. Daha büyük yaştakilere, bilim insanlarının aşı ve tedavigeliştirmek için çok sıkı çalıştıklarını ifade edin. Yine, koronovirüstenkorunmak için alınan diğer önlemlerden kısa, öz ve somut olacak şekilde bahsedin. Bu noktada, çocuklara alabilecekleri kişisel önlemlerden de söz edin. Bu sayede, çocukların her şeyin kontrol altındaolduğuna yönelik algıları güçlenir ve yapabilecekleri olumlu kişiseldavranışlara odaklanırlar.

        REKLAM

        6. Rahatlatın. Çocuklar, değerli olduklarını vekorunduklarını hissetmek için sizin yardımınıza ihtiyaç duyarlar. Her zamankinden biraz dahafazla ilgi, yakınlık ve şefkat göstererek çocuklarınpsikolojik sağlamlıklarının artmasına büyük katkısağlayabilirsiniz. Çocuğunuza samimi bir şekildeonu sevdiğinizi söyleyin. Sevildiklerini ve değerverildiklerini hissettiklerinde çocuklar daha mutluve umutlu olurlar, kendilerine olan güvenleri artar.

        7. Koruyun. Çocuklar belirsizlikten, ani değişimlerden ya da günlükdüzenlerinin sürekli değişmesinden pek hoşlanmazlar. Dolayısıyla,çocukların günlük aktivitelerini korumak çok önemlidir. Bu nedenleçocuklarınızın yemek, oyun ya da uyku saatlerinin değişmemesinemümkün olduğunca özen gösterin. Okul çağındaki çocukların “Eğitim Bilişim Ağı (EBA)” üzerinden öğrenimlerine devam etmelerini sağlayın. Yine, telefon, e-posta, sosyal medya ya da internet üzerinden çocuklarınızın arkadaşlarıyla,yakınlarınızda ya da akrabalarınızla iletişimkurmalarına yardımcı olun. Diğer yandan,çocuklarınızın televizyon, sosyal medya yada internet üzerinden sürekli olarak koronavirüs ile ilgili haber ya da tartışma ortamlarına girmelerine izin vermeyin.

        8. Birlikte vakit geçirin. Çocuklarınpsikolojik sağlamlıklarının korunması içinonlarla birlikte hoşça vakit geçirecek aktiviteler yapmak önemli ve gereklidir. Busüreçte özellikle çocuklarınızla ilgilenmek, onlarla birlikte güzel vakit geçirmek

        yararlıdır. Çocuklarla birlikte yemek hazırlamak ve yemek, ev içinde hep beraberçeşitli oyunlar oynamak, resim yapmak,

        şarkı söylemek, zaman zaman eğlencelimasal, fıkra ve hikâyeler anlatmak, birlikte eğlenceli bir film izlemek

        ya da sohbet etmek gibi çok çeşitli etkinlikler sayesinde aile birlikteliğinizin verdiği güven ve aidiyet duygusunu pekiştirmek önemlidir.

        REKLAM

        9. Sorumluluk verin. Çocukların size ve çevrenizdekilere gönüllüolarak yardım etmelerine izin verin. Özellikle çocukların “her şey kontrol altında” algısının zarar görmemesi için sizin gözetiminizde yaşlarınave gelişimlerine uygun bazı işlerde size yardımcı olmaları çok önemlidir. Ancak, çocuğunuzun sağlığını ya da güvenliğini riske atacak işlerde yer almamasına özen gösterin. Unutmayın ki çocuklar, kendisağlıklarını koruyup başkalarına yardım ederek koronavirüs riski gibi

        zorlu yaşam olayları ile daha iyi baş edebilirler. Ev içinde bazı işlerdeebeveynlere yardım etmek, zaman zaman kardeşleriyle ilgilenmek,kendi kişisel bakımlarını gerçekleştirmek, yaşlılara yardımcı olmak yada yardım faaliyetlerine sizin rehberliğinizde birlikte katılmak gibi çeşitlidestek faaliyetlerine katılabilirler. Busüreçte, çocuklarınızın dikkatli ve

        düşünceli davranma, çaba, kararlılıkve fedakarlık gösterme gibi olumludavranışlarını gördükçe, onları takdirettiğinizi mutlaka belirtin.

        10. Model olun. Yetişkinler olarak çocuklarınıza çok çeşitli konularda rol model olabilirsiniz. Kişisel öz-bakımınıza dikkat ederek, düzenli beslenmeye ve uyumaya özen göstererek, günlük rutin işlerinizidevam ettirerek, yetkililerden gelen koronavirüsten korunma ile ilgiliuyarıları dikkate alarak, çocuklarınızın önünde yaşadığınız kaygıyı sürekli konuşmayarak ya da aşırı düzeyde haber takip etmeyerek, busüreçte ne yapmaları ya da nasıl davranmaları gerektiği konusunda

        çocuklarınıza örnek olun. Sizin bu zorlu yaşam olayıyla başarılı bir şekilde baş ettiğinizi görmek çocuklarınıza umut verir ve moral aşılar.

        11. Uzmana başvurun. Koronavirüs riski sürecinde, buradaki önerileri uygulamanıza rağmen, çocuğunuz aşırı panik olma, ağlamanöbetleri, sürekli uyku sorunları ya da yoğun davranış sorunları gibitepkiler gösteriyorsa, lütfen bir uzmana başvurun.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ