Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik "Hepimiz moderniz(!)"

        Modernleşme kimine göre salt bir sözcük ya da kendiliğinden gelişiveren toplumsal bir hadiseyken, kimileri için de şifreleri çözülememiş bir “sorun”. Tanzimat Devri’nden beri modernleşme algılarımızla oynayan ve hala huzura erememiş bir toplum olarak biz elbette ki ikinci gruba girmekteyiz.

        “Çağın gerektirdikleri” diye güzel bir tanım var, biliyorsunuz. Bu gereklilikler kime gerekli ya da değil, soru işareti… Yapan var, yapmayan var. Bu durumda kim modern, kim değil? Belli bir modern tanımı olabilir mi? Başını açan, başını örten, içki içen, içmeyen… Hangisi modern?

        TV8 Ankara program müdürü Erkan Tan geçtiğimiz hafta TBMM’deki ödül töreninde yaptığı konuşmayla bu milli ikilemimize değinerek ortalığı toz duman etti:

        "Bu ülkede ilericiliği ve çağdaşlığı resmi veya özel davetlerde alkollü içki içip içmemeye indirgeyen sapık bir zümre var, bunlarla nasıl mücadele edeceksiniz bilmiyorum" diyerek farklı tepkileri üzerine çekti ve AK Partililere göre modern, CHP lilere göre gerici oldu.

        Biz de “modern” kavramını bu vesileyle bir kere daha ele alalım dedik ve “içki” ile yanyana getirerek konunun uzmanlarına sorduk: “Modernlik ve içki içmek arasında nasıl bir ilişki var?” İşte cevapları…

        Prof. Dr. Ahmet ÖNKAL

        Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı

        “İçki içmekle çağdaşlığın hiçbir ilgisi yoktur. Çağdaş insan, bilimin ve aklın verilerine göre hareket eden kişidir. Bilimin de öngördüğü gibi içki içmek insan sağlığına çok yönlü zarar vermektedir. Bu durumda da çağdaşlığın aksi bir davranıştır. Akıl da, ilim de içkiyi çağdaşlık olarak görmez.”

        Ali BULAÇ

        Sosyolog/ Zaman Gazetesi Yazarı

        “Modernlik, bir davette ya da herhangi bir sosyal mekanda içki içmek değildir. Hatta fabrikalar, stadyumlar, otoyollar kurmak da değildir. Modernlik, insan haklarını, demokrasiyi bilen bireylerin karar mekanizmalarında etkili olmasıdır. Çağdaşlığı bu şekilde anlamak gerekir. Kimi içer, kimi içmez. Bir yahudi domuz eti yemiyor ya da bir müslüman içki içmiyor diye bunu çağdaşlıkla ve gerilikle bağdaştırmak mümkün değildir. Önemli olan bu Yahudi ve Müslümanın ne kadar demokratik davranabildiğidir. Çağdaşlık bununla ölçülür.”

        Mehmet YAŞİN

        Hürriyet Gazetesi Yazarı

        “Bir insanın çağdaş olabilmesi için, birçok şeyi yerine getirmesi lazım. Elbette bir ayyaşa çağdaş diyemeyiz ama bir şarapsevere, içkisini efendice içen, insanları rahatsız etmeyen bir kişiye çağdaş denebilir. Ama çağdaşlık, alkolle ölçülecek bir kıstas değildir. İçki tamamen bir keyif aracıdır. Bazı insanlar bu keyif aracını kullanmazlar, bazıları da kullanırlar. Bu tamamen kişisel bir tercihtir. Böyle bir yargılama bana saçma geliyor. İsteyenin, -elbette sınırlar dahilinde- istediğini yapma özgürlüğüne sahip olması çağdaşlıktır. Ben mevlevi müzik dinleyip şarap içiyorum. Şimdi ben çağdaş değil miyim, ya da islam yanlısı bir adam mı oluyorum?”

        Prof. Dr.Nilüfer NARLI

        Bahçeşehir Üniversitesi

        Fen Edebiyat Fakültesi

        Sosyoloji Bölüm Başkanı

        “İçki içmekle modernlik arasında bir bağlantı kurulamaz ancak Türkiye’de bu konu çok siyasileştirildi ve içki resmen kriminalize edildi.”

        Orhan Ziya DİREN

        CHP Tokat Milletvekili

        “İçki içmek uygarlık ölçüsü olamaz. İçki içmek, yürümek, koşmak gibi kişisel bir tercihtir. İçen de uygardır, içmeyen de uygardır.”

        Hasan KESKİN

        Pano Şarap Evi İşletme Müdürü

        “İçki içmek, kesinlikle modernliğin bir simgesidir. İnsanların arkadaş ortamında, eşleriyle, dostlarıyla içki içmleri, milli içkimizi yudumlamaları çağdaşlığın ifadesidir. Bunu yaşayamayanlar için üzülüyorum. Bu zihniyetteki insanlar bu ülkede yaşamasınlar.”

        Seyfi DURSUNOĞLU

        Sanatçı

        “Yerine göre, zamanına göre, edebiyle yapılan her şey uygarlıktır. Geçenlerde Çin’de bir toplantıda cumhurbaşkanı bile ayıp olmasın diye sunulan içkiden bir yudum aldı. Usulüyle yapıldıktan sonra böyle bir şeye kesin karar koyup, çizgi çekmek hatadır, iptidaidir. Birilerine yaranmak için yapılmış bir savunmadır.”

        Ayhan SİCİMOĞLU

        Müzisyen

        “Yakışan ve yakışmayan diye bir şey vardır. Güzel bir karides balığının yanında roze şarap içilir, su içilmez. Bu medeniliğin gereğidir. Her gün 1 şişe içip alkolik olmaktan bahsetmiyorum. Nasıl kırmızı bir pantolonla cenazeye gidemez, tesettürle üniversiteye giremezseniz, alkol içilecek yerde de alkol içmelisiniz. Bunlar medeni bir insanın yapması gereken dünya kuralları, insanlık kurallarıdır.”

        HANDE KÖSEOĞLU

        hkoseoglu@haberturk.com

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ