Alevilerin Onur Öymen ile imtihanı

Bir ‘Onur Öymen istifa etsin’ vâveylâsıdır gidiyor. Öymen’in Meclis’te sarfettiği şu ifadeler yüzünden: "… Çanakkale Savaşı'nda 200 bin şehidimiz vardı, hepsinin anası ağladı. Kimse çıkıp 'bu savaşı bitirelim' demedi. Kurtuluş Savaşı'nda, Şeyh Sait isyanında, Dersim isyanında, Kıbrıs'ta analar ağlamadı mı?... Atatürk Dersim isyanını yapanlarla oturup konuştu mu? Atatürk, Şeyh Sait'le müzakere mi etti? Dersim isyanını yapanlarla müzakere mi etti? Bunların hiçbirini yapmadı arkadaşlar. Bütün terör örgütlerini dize getirdi”

Bu sözlerin gittiği yer açık. Onur Öymen Alevilerden bir rivayete göre tam elli bin can almış olan bir hadiseyi, ‘örnek mücadele’ olarak neredeyse salık veriyor.

Tepkileri anlamak zor değil. Nitekim CHP’yi devletin partisi olmaktan çıkarıp halkın partisi haline getirme yolunda epey çaba sarfetmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin, Onur Öymen’in istifasını isteyen isimler olarak öne çıkıyorlar.

Öymen, Kılıçdaroğlu’nun istifa davetine fena bozulmuş. Diyor ki, “Ben bu konuşmamı bitirdiğimde dikkat ettim, en hararetli alkışlardan bir tanesi de Kılıçdaroğlu’ndan geliyordu. Şimdi de kalkmış beni istifaya davet ediyor, anlayamadım” Öymen abartıyor. O görüntüleri hepimiz izledik. Kılıçdaroğlu ‘gönülsüzce’ alkışlıyor… Elinin ucuyla, parmaklarını birbirine değdirerek, hararetten eser yok…

Ama az da olsa alkışlıyor işte. Sonradan ‘istifa etsin’ diyecek iken, neden o an, elinin ucuyla da olsa, alkışlıyor ?

Neden olacak, Onur Öymen’in sözleri CHP’nin ‘genel’ tavrıyla hiç çelişmiyor da ondan….Onur Öymen’in söylemi sonuç itibariyle CHP’ ruhuyla, tutumlarıyla, siyaseti ile yüzde yüz doğru orantılı ve tutarlı, Kılıçdaroğlu da bunu pekala biliyor, ondan…

ONUR ÖYMEN’İN SÖZLERİ CHP İLE TUTARLI

Evet, bendeniz ‘Onur Öymen istifa etsin’ talebini yersiz bulanlardanım.

Onur Öymen’den istifa etmesini bekleyen iyi niyetli arkadaşlarımızın da, rencide olduklarını düşünen alevi vatandaşlarımızın da, bir oturup - düşünüp kafalarındaki CHP tasavvuru ile yüzleşmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Zira Onur Öymen’in söylemi CHP ile bir çelişki arzetmemektedir; bilakis Dersimlilerin CHP içindeki varlığıdır çelişki olan; haydi şöyle diyelim, ‘Dersim’de yapılan uygulamaları cumhuriyet tarihinin yüz karası olarak gördüğü halde hala CHP’de olan ve CHP’nin de kendisiyle aynı hisleri taşıdığını düşünen birileri varsa, o birileridir CHP’ye uymayan, Onur Öymen değil.

Çünkü CHP, devletin ideolojik tutumlarıyla yüzleşmeye itibar eden bir parti değildir. Bilakis, resmi tarihin onaylayıp itibar sağladığını aklamak, karalayıp tehdit saydığını pataklamak üzere konumlanmış bir partidir. (Muhatabı AK Parti olduğundan beri, her zamankinden daha fazla öyledir) CHP’nin entelektüel birikimi, devletin aşırılıklarının, resmi tarihin can yakıcı gerçeklerinin siyasi rasyonalizasyonundan ibarettir. Bir hayli demokratik, farklılıkların farkında, kimliklere saygılı görünen 1996 Tunceli raporu bir istisnadır, asıl değil. Öte yandan resmi ideolojinin hatırı sayılır oranda makes bulduğu bir toplumuz. Bu türden tedbirleri tolere edilebilir gösteren ulus vurgusu, mantık kurgusu Deniz Baykal’ın hitabet kudretinde tecessüm eden bu ideoloji, halkın bir kesiminden rağbet görüyor mu? Görüyor. Birilerini temsil ediyor mu? Ediyor…

Sorun, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olan, Sünni tedhişçiden kaçarken resmi ideolojiye yakalanmış ‘alevi’ vatandaşımızın, ‘sahi, benim yerim neresi?’ diye sormaktan imtina etmesinde, sorunu Onur Öymen sorunu zannetmesindedir.

Nitekim, Ispartalı 100 Alevi ile Gaziantep'in Araban ilçesine bağlı Alevi köyü olan Başpınarlılar CHP'den istifa etmişler. Ki mantıklı olan bu. Alevi vatandaşlarımıza bir yüzleşme gerektir. Bu konuda, bu yüzleşmeyi çoktaaan yapıp bitirmiş, hatta kitabını yazmış olan Dersim’li bir aydının, hem alevi hem kürt olan Cafer Solgun’un kitabından yararlanılabilir. Kitabın adı: ‘Alevilerin Kemalizmle İmtihanı’