Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik finansal entelektüel yapı

        Son günlerde Türk kamuoyunda konuşulanları duyunca hem çok üzülüyorum, hem de bu ülkede “finansal entelektüel yapı hâlâ bu seviyede mi” sorusunu da sormadan duramıyorum. Bazıları bilerek ve pozisyon açanların uzantıları oldukları için yapıyor, bazıları da sadece saflık ve cahillikten katılıyor bu koroya.

        Sevgili dostlar, Türkiye’nin savunmasındaki en büyük gedik, askeri alanda değil her zaman “finansal-entelektüel sermayesinde” oldu ve bu eksiklik 1960 sonrası DARBE-DEVALÜASYON zincirini doğurdu. Dalgalanmalar her zaman ekonomik ama sonuçları “siyasi” oldu! Bu sistemin son ve en gelişmiş ürünü 2001 krizi olurken, “krizi yaratanların” aklına göre; “Türkiye ayağa kalkamayacak şekilde” çökertilmiş ve bağlanmıştı. 2003’te geçen “çuval” 2001 sonrasında Derviş‘in “finansal heybesinin” askeri “çuval versiyonu” olurken, iç ve dış yerleşiklere göre Türkiye’nin “küresel sisteme” damarlarından bağlanma operasyonu tamamlanmıştı...

        Bütün bunları neden yazıyorum? Şunun için yazıyorum; 1960’tan itibaren oynanan oyunun 2011 versiyonunu görüyorum da ondan. Ama “başarı” yok, alabildikleri yol neredeyse “sıfır” ve en önemlisi Türkiye, kurum kuruluş ve vatandaşı ile taş gibi ayakta! Bu sefer olmayacak, tutmayacak ve ekonomiden başlayarak siyasal format atılamayacak...

        Sonuç: Küresel “leşçilerin” ve “yerli işbirlikçilerinin” gelişen Türkiye’yi “kendi heybelerine doldurma” heveslerini gülerek ve iğrenerek izliyorum. “411 el kaosa kalktı” manşetini atan gazetede bir sözde ekonomi yazarı şöyle yazıyor: Türkiye sallanıyor! Sallansın, yıkılsın ve sizler de “çöreklenin” leşin başına değil mi! Türkiye sallanmıyor hatta yerinden “cm” oynamıyor! Sakın inanmayın ve sakın kaptırmayın birikimlerinizi-geleceğinizi-varlığınızı...

        Son söz: Türkiye’deki krize asla inanmadığım gibi küresel olanına da inanmıyorum ve hatta tam tersini düşünüyorum. Temmuz sonundan Ocak 2012 başına kadar “kriz geliyor” derken tam tersi olacak ve özellikle “altının sert satıldığı” ortamda para, sermaye piyasalarına girerek “piyasaları ralliye” taşıyacak...

        Bugün 1.70 üstünde aldığınız doları seneye bugün 1.90’a satamazsanız kâr edemezsiniz

        Panik oldunuz ve 1.70-1.85 bandında yani “zirve bölgesi” içinde dolar aldınız. Kaça satarsanız kâr edersiniz hesaplıyor musunuz? Ben söyleyeyim; yıllık fonlama maliyeti veya “fırsat kaybını” koyunca en az 1.90-2.05 arasında satmanız lazım. Seneye bu zaman doları buralarda bekliyorsanız, buyurun alın! “Olmaz, kesinlikle olmaz” diyorsanız o zaman uzak durun! Karar ve “vizyon” sizin!

        Türkiye’nin ‘cari açık’ sorunu YOK

        Türk ekonomisi neden patlayacak? Konuya sadece “Patlasın da sebebi ne olursa olsun” diyenler için bakış açısı ve cevap çok açık; CARİ AÇIK artıyor!

        Sevgili dostlar, Türkiye dünya üzerinde böyle bir algılama ve dengesizlik içinde çift rakamlı büyüyen tek ülke! Bu büyümenin Türkiye’nin kronik sorunu olan cari açığı provoke etmesi de gayet doğal. Burada ayrıntı; eskiden ani ameliyata götüren bu sorunun artık değişen paradigma ile tamamen kronikleşmesinde gizli. Zaten Türkiye’yi de büyüten “değişen” paradigma yoksa diğerleri gibi olması içten bile değil...

        Sonuç: Küçük bir örnek vereyim. Şu anda iki grup Türkiye’de doğrudan 8.8 milyar dolarlık yatırım için hükümetle görüşüyor. İngilizlerin dev emlak şirketi güney sahillerinde 4 milyar dolarlık anlaşmanın peşinde ve sırada 22 milyar doları sokmak için “hükümetle görüşme ve garanti” arayan 11 küresel şirket var! Arap ülkelerinden, Doğu’dan, Rusya’dan, Çin’den gelen paralar ve gelmeyi düşünenler hariç! Yeni paradigmayı doğru anlayamayanlar, bir daha düşünsünler bence!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ