Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Kürtaj siyasi bir mesele mi?

        Bülent GÜNAL-Hilal ÖZTÜRK/AHT

        KÜRTAJ tartışması dinmek bilmiyor. Başbakan Erdoğan’ın “Her kürtaj bir Uludere’dir’’ çıkışından sonra konuya siyasiler, bilim adamları, kadın hakları savunucuları ve ilahiyatçılar farklı farklı pencerelerden müdahil oldular. Ancak siyaset bilimci Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Akşam Gazetesi’ndeki köşesinde konuya daha çarpıcı bir yönden yaklaştı. Arıboğan, “Kürtaj siyasi bir meseledir” başlıklı yazısında şöyle dedi: “(...) Esas konu kürtajın bir cinayet olması, dinen kabullenilmemesi, oy avcılığı falan değil. Doğumda sezaryenin yüzdesinin giderek artıyor olması hiç değil. Sorun, bir süredir nüfus artışının Doğu bölgelerimizde hızla yükselmesi, Batı’da ise neredeyse durma noktasına gelmesi. Başbakan’ın 3 çocuk açılımı da çocuk sevgisinden çok, bu nüfus dengesinin sağlanması hedefine yönelik. Kürtaj ve sezaryen de nüfus artışını engelledikleri için olumsuz algılanıyor. (...) Bir zamanlar ‘Aman artmasın’ dediğimiz nüfus, bir başka bakış açısıyla ‘Aman mutlaka artsın’ stratejisiyle şekilleniyor. Bu da bir planlama yöntemi. Azalarak değil, çoğalarak dengelenmek.’’ Bu yazıdan yola çıkarsak akıllara şu soru geliyor: “Kürtaj yasağı, aşırı artan Kürt nüfusuna karşı bir önlem olsun diye mi getirilmek isteniyor?”

        ‘Sadece Türklere değil, Kürtlere de yasak gelecek!’

        Nazlı Ilıcak (Sabah Gazetesi Yazarı)

        “BAŞBAKAN Erdoğan’ın Kürt-Türk nüfusu diye bir ayrım yaptığını hiç düşünmüyorum. Toplumda derinden derine böyle düşünenler olabilir ama kürtaj tartışmasının temelinde böyle bir ayrımcılık olduğuna inanmıyorum. Eğer kürtaj yasağı gelecekse sadece Türklere gelmeyecek ki, Kürtlere de gelecek. Gerek kürtaj tartışmasının gerekse en az 3 çocuk tavsiyesinin temelinde genel ülke nüfusundaki artış hızının yavaşlaması var. Rakamlar gösteriyor ki, 2040 yılında Türkiye nüfusu gerileyecek ve yaşlı nüfus, genç nüfusu geçecek. Eğer yaşlı nüfus artarsa, bu kez genç nüfusun omzuna çok daha fazla yük biner. Kürtaj, AK Parti’nin parti programında yoktu, birdenbire gündeme geldi. Belki de Uludere tartışmalarının üstü örtülmek istenmiş de olabilir ama Kürt nüfusun artışına karşı bir önlem olarak kürtaj konusunun gündeme geldiğine ihtimal vermiyorum.”

        ‘Kürtaj, 3 çocuk tavsiyesinin devamı’

        Ümit Fırat (Yazar)

        “BAŞBAKAN Müslüman muhafazakâr insan, kürtajın cinayet olduğu görüşü olabilir. Katolikler de kürtajı cinayet olarak görüyor ve yasaklanmasını istiyorlar. Ancak Kürt nüfusundaki artışın demografik denge açısından dikkate alınması, 810 yıl önce Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ifade edilmiş ve sızmıştı. Genelkurmay ve kimi askeri çevrelerde ifade edilen bir görüştü. ‘Kürtler 2025 yılında yüzde bilmem kaç olacak’ falan gibi bir düşünce ortaya çıkmıştı. Bu paranoya. Başbakan 3 çocuk tavsiye ediyor. Bana kalırsa bu görüşün bir devamı olarak kürtaj konusundaki fikirlerini dile getirdi. Türk-Kürt nüfusu arasındaki dengeyi gözeten bir davranış olarak ileri sürüldüğünü sanmıyorum.”

        ‘Uludere tartışılırken gündeme gelmesi bu tezi güçlendiriyor’

        Faik Bulut (Araştırmacı-Yazar)

        “KÜRTAJIN yasaklanması isteği İslami temelli muhafazakârlığın zihinsel altyapısıdır. Çünkü günah kabul edilir. Bu yönüyle Katoliklerle de benzeşilir. Sanki, Başbakan ve hükümet genç nüfusu ve ülke nüfusunu artırarak dünya siyasetinde kendine güçlü bir yer tutmaya çalışıyor. Ancak Kürt nüfusunun artışıyla ilgili kimi çevrelerin duyduğu rahatsızlıklar bizim de kulağımıza kadar geldi. Bu endişeyi duyanlar arasında AK Partililer de vardı. Elimizde bir veri yok, sadece duyumlar. Üstü örtülü olarak ‘Kürt nüfusu çoğalmasın, siyasi dengeler bozulmasın, yoksa bunlar daha sonra başımıza bela olur’ gibi bir politik düşünce olabilir. Uludere tartışılırken kürtaj konusunun gündeme getirilmesi de Sayın Arıboğan’ın dile getirdiği bu tezin yabana atılmaması gerektiğini gösteriyor.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ