RTÜK ilkelere aykırı yayınları izlemeye aldı
RTÜK Yayın İzleme ve Değerlendirme Dairesi gündüz kuşağı programları başta olmak üzere açıklanan ilkelere aykırı yayın yapan kanalları ve programları izlemeye aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir süredir, gündüz kuşağı programları ve dizi filmlere yönelik, eleştirilerde bulunuyor; reyting kaygısıyla kadına yönelik şiddetin meşrulaştırıldığı eleştirisini dile getiriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün de inancı ve görünüşü dolayısıyla insanımızın reyting savaşına meze yapıldığını söyledi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) gelen şikâyetler ve tepkiler üzerine bu konuda çalışma başlattı. RTÜK’ün Yayın İzleme ve Değerlendirme Dairesi gündüz kuşağı programları başta olmak üzere açıklanan ilkelere aykırı yayın yapan kanalları ve programları izlemeye aldı.
Artan şikayetler üzerine yayıncı kuruluşları uyaran RTÜK, kurallara uyulmazsa önümüzdeki dönem, çıkarılacak yasa ile bu programları yayından kaldırabilir. Bu konuda çalışma yürütülüyor.
Gündüz kuşağı programları çok izlenmelerinin yanı sıra birçok vatandaşın tepkisine de yol açıyor. Bu programların yerine daha önce evlilik programları yayınlanıyordu.
Yine benzer şekilde çok yüksek reyting alan bu programlarla ilgili artan şikâyetler üzerine, 690 sayılı kanun hükmünde kararname ile bu programlara yasal bir düzenleme getirildi. 29 Nisan 2017'de Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile evlilik programları yürürlükten kaldırıldı. Bunun yerine şimdi gündüz kuşağı programları yayınlanıyor. Bu programlar da yüksek reyting alıyor.
KADIN, İNANÇ VE YAŞAM BİÇİMİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda, dizi ve sinema filmlerinde kadına şiddetin normalleştirilmesine tepki göstermiş, “Kadına karşı şiddet konusunda sinema ve dizi sektörünün de kendisine bir çekidüzen vermesi gerektiğine inanıyorum. Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7. Din Şurası açılışında yaptığı konuşmada da dizi filmlerle ilgili şu eleştirileri dile getirmişti:
“Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının, aileyle birlikte dini değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden su-i misal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar, dini müesseseler linç edilmekte; dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz adeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir.
Siyasi hayatımızın, bütün safhalarında desteğini, duasını hatta 15 Temmuz gecesi olduğu gibi canlarını bizden esirgemeyen insanlarımızın, sırf inancı, sırf dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına 3-5 kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz. Açık ve net söylüyorum, toplumun çimentosu olan mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler milli güvenlik sorunudur ve RTÜK başta olmak üzere ilgili kurumlarımız bu konularda hızlı tedbirleri devreye almalıdır. 2024 Türkiye'sinde 28 Şubat'ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız. Böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz."
RTÜK BAŞKANI ŞAHİN’DEN DE TEPKİ
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çektiği dizi film sektörüyle ilgili, “Dizi film sektörü, zaman zaman çıtayı aşarak kadına yönelik şiddet konusunda sınırları zorluyor. Mücadelemizi kararlılıkla sürdürerek son dönemde şiddet içeren, milli ve manevi değerlerimizi tahrip eden yayınlara ağır müeyyideler uyguladık ve uygulamaya devam edeceğiz. Yayınlardaki kadına yönelik şiddete tahammülümüz yoktur. Hiç kimse reyting uğruna kadına yönelik şiddeti kanıksatamaz” dedi.
İLKE KARARLARI
RTÜK, bu tür yayınlarla ilgili Yayın İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nu aktif şekilde devreye alırken, yayın kuruluşlarının uyması gereken şu etik ilkeleri de yayınladı:
- Özel hayatın gizliliğine saygı olma kapsamında kişisel özel bilgi ve belgeler yayınlanmayacak.
- Katılımcılar kendilerinin ya da üçüncü kişilerin özel hayatlarına ilişkin konularda beyanda bulunmaya zorlanmayacak.
- Yayınlarda katılımcılara karşı psikolojik şiddet uygulanamayacak.
- Programlarda toplumun; milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı söz ve davranışlar olmayacak.
- Yayınlarda argo kullanımına, Türkçe’nin düzeysiz kullanımına izin verilmeyecek.
- Kuşak programlarında çocuklar, gençler ve zihinsel engelli bireyler stüdyoya ya da canlı bağlantıya hiçbir surette konuk olarak alınmayacak.
- Cinsel taciz, tecavüz gibi konuları meşrulaştırıcı, hafifletici ve kışkırtıcı yayın yapılamayacak.
- Kuşak programında kadına yönelik şiddeti teşvik eden veya kanıksatan, kadınları istismar eden içeriklere izin verilmeyecek.
- Kuşak programında şiddet unsuru taşıyan konuların işlenmemesine özen gösterilecek.
- Soruşturmanın gizliliği kapsamında, soruşturma aşaması henüz tamamlanmamış olaylar kuşak programlarına konu edilmeyecek.
- Lekelenmeme hakkı olarak da nitelendirilen kişilerin şeref ve itibarlarının korunmasını sağlamak adına kuşak programlarında aynı konuya tekraren yer verilmemesine özen gösterilecek.
Bu yayın döneminde olmasa bile önümüzdeki dönemde bir yasal düzenleme yapılarak evlilik programlarında olduğu gibi bu tür yayınlara son verileceği belirtiliyor.