Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Nöroloji Beynimizle bağlantıyı koparan hastalıklar, ALS, Alzheimer, parkinson, huntington, nörolojik hastalıklar
        1

        Çok az kişi nörolojik hastalıkların kokutucu rakamlarının farkında. En önemli risk gruplarından biri de genç kadınlar. ABD’deki National Parkinson Foundation’ın Medikal Direktörü Doktor Michael Okun, “ALS, Huntington, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklar sadece yaşlıların başına gelmiyor. Kırklı, otuzlu ve yirmili yaşlardaki insanlarda, hatta ergenlik çağındaki çocuklarda dahi görebiliyoruz” diyor.

        2

        Maalesef bu hastalıklardan tamamen kaçmanın bir yolu yok. Zaten birçoğun arkasındaki genetik nedenler, araştırmacıların kafasını yeterince karıştırıyor. Bilim insanları yeni önleyici ölçümlemeler, teşhis ve tedavi yöntemleri bulmak için çabalarken, siz de biraz araştırmayla risk faktörlerini belirleyebilir, belirtileri önceden tespit etmenize yarayacak adımlar atabilirsiniz.

        3

        ALS NEDİR?

        Bu hastalıkta beyin, omurilik ve kaslar arasındaki mesaj iletimini sağlayan motor sinir hücreleri giderek zayıflıyor ve ölüyor. Teşhis edilmesiyle birlikte beş yıl içinde kademeli felç ve en nihayetinde solunum yetmezliği yaşanıyor. Johns Hopkins Üniversitesi’ndeki Roberty Packard ALS Hastalığı Araştırma Merkezi’nin kurucusu ve başkanı Doktor Jeffrey Rothstein, vakaların yüzde 90’ının birdenbire geliştiğini söylüyor. Kalan yüzde 10’unda da ailede hastalığın izlerine rastlanıyor.

        4

        Türkiye’de son 12 yılda maddi sıkıntılar nedeniyle ve iyi bir tıbbi bakım almadığı için hayatını kaybeden ALS hastalarının sayısı 20.000. Dünya genelinde 10 yıl ya da daha fazla yaşamayı başarabilen ALS hastalarının oranı yüzde 10.

        5

        BELİRTİ VE TEŞHİSİ

        İlk belirtiler bir elde zayıflama ve ağırlık hissetmekle kendini gösteriyor. Ardından bu his diğer ele, sonra kollara geçiyor. Konuşmada yavaşlama ve yürürken sendeleme şeklinde devam ediyor. Ne yazık ki, rahatsızlığı bütün yönleriyle ölçebilen bir teşhis metodu bulunmuyor. Bunun yerine doktorlar, benzer belirtilere sahip diğer hastalıkları (bel fıtığı ya da Lyme hastalığı) eleyerek tespit etme yoluna gidiyor.

        6

        EYLEM PLANI

        Bir araştırmaya göre, canlı parlak renklerde, antioksidan deposu besinler tüketmek ALS belirtilerini ertelemeye ya da alt etmeye yardımcı oluyor. Ceviz ve keten tohumu gibi yiyeceklerde bulunan Omega 3 yağ asitlerinden yüksek oranda almak, serbest radikalleri ve enflamasyonu (bu ikisi nöronların baş düşmanı) engellediğinden riski düşürebiliyor. Rothstein, sigaranın ise ALs ile doğrudan ilişkisi olduğunun altını çiziyor.

        7

        HUNTINGTON NEDİR?

        Ebeveynden miras alan genetik bozukluk nedeniyle bir protein mutasyona uğruyor ve en fazla 25 yıl içinde istemsiz kasılmalar, konuşmanın ve dengenin bozulması ile aşırı öfke gibi psikiyatrik problemlere yol açıyor.

        8

        BELİTİLERİ VE TEŞHİSİ

        Yüzde veya kol ve bacaklarda kontrol edilemeyen kas kasılmaları, koordinasyon kaybı, depresyon ve asabiyet en önemli belirtiler.

        9

        EYLEM PLANI

        Hareketlilik kaybı, duygu durum değişiklikleri ve depresyonla mücadele etmek için reçeteli ilaçlar kullanılabiliyor. Massachusetts Hastanesi’nden Nörodejeneratif Hastalıklar Uzmanı Doktor Diana Rosas, düzenli egzersizlerin kasların formunu daha uzun süre korumasına yardım ettiğini ve sağlıklı kilo aralığında kalmanın hastalığın seyrini yavaşlatacağını söylüyor.

        10

        Test sonuçları pozitif çıkan ve risk grubunda yer alan kadınlar, son bilimsel gelişmeler sayesinde gelecekteki çocuklarını bu felaketten kurtarma şansına sahip: Doktorlar tüp bebek yöntemiyle embriyoları inceleyebiliyor ve rahme Huntington DNA’sı taşımayan embriyoyu yerleştirebiliyor.

        11

        Belirtilerin ortaya çıkmasından sonra hastaların ortalama yaşam süresi 10-15 yıl. Anne ya da babadan birinde rastlandığı takdirde bu hastalığın çocuğa geçme oranı yüzde 50. Hastalığın ilk belirtilerinin gözlemlendiği yaş aralığı 30-50.

        12

        ALZHEIMER NEDİR?

        Araştırmacılar, zararlı bir tür proteinin beyindeki sinir hücreleri arasında karmaşa yaratarak kümelenme ve plaklara yol açtığı üzerinde duruyor. Yirmi yılı kapsayan bir süreçte beynin hafıza ve hareketle ilgili bölgelerinde hücre iletişimi engellenmiş oluyor. Vakaların büyük bir çoğunluğunun altında genetik faktörlerle birlikte yaşam tarzı da yaratıyor. Öyle ki tüm hastalar içinde gen kusuru yüzünden Alzheimer’a yakalananların oranı sadece yüzde 5.

        13

        BELİRTİLERİ VE TEŞHİSİ

        Henüz yeni sayılabilecek verilere göre en önemli belirtiler sosyal hayattan çekilme, hafıza kaybı ve karakter değişimi. Doktorlar teşhis için kan testleri, beyin görüntüleme ile bilişsel ölçümlemeleri kullanıyor. Alzheimer’s Association’da Bilimsel İnsiyatif Direktörü Doktor Gean Hartley, “ Alzheimer’a bağlı deformasyonlar, belirtilerin görülmesinden 20 ila 30 yıl öncesinden tespit edilebiliyor” diyor.

        14

        EYLEM PLANI

        Eğer sigara içiyorsanız, bırakın. Vakaların yüzde 14’ünün sorumlusu sigara. Bunun yanında aldığınız ilaçları yakından incelemeyi ihmal etmeyin. Alzheimer riskini yüzde 32 artırdığını gösteriyor. Yüksek kolesterol ve tansiyon da risk faktörlerinden. Bu yüzden doymuş yağ oranı düşük besinlere yönelin ve düzenli egzersiz yapın. Eğer teşhis konulmuşsa, reçeteli ilaçlar hafıza kaybını ertelemeye yardımcı oluyor. Ayrıca bulmaca çözmek ve zeka oyunları (hatta Candy Crush Saga bile) riski düşürüyor.

        15

        Kadın Alzheimer hastalarının yüzdesi 66. Günümüzde dünya genelindeki Alzheimer hastalarının sayısı 44 milyon. İlk belirtilerin 40’lı ve 50’li yaşlarda görülme yüzdesi 2 ila 5.

        16

        PARKİNSON NEDİR?

        Beyinde dopamin üretiminden sorumlu sinir hücrelerinin ölmesiyle meydana geliyor. “Mutluluk hormonu olarak bildiğimiz bu hormon aynı zamanda kas hareketlerini kontrol etmeye yarıyor. Ortalama 15 yıl içinde nöronların yüzde 80’i yok olduğunda, hastalar titreme, kas sertliği ve zihinsel zayıflamayla baş başa kalıyor. .

        17

        Sadece gen kusurundan bu rahatsızlığa yakalananaların oranı ortalama yüzde 10 (ve testlerin pozitif çıkması Parkinson’a yakalanacağınız anlamına gelmioyor). Diğer yüzde 90’ında ise kalıtsal faktörlerle beraber kafa yaralanmaları, herbisit ve pestisitlere maruz kalmak gibi çevresel faktörler rol oynuyor.

        18

        BELİRTİLERİ VE TEŞHİSİ

        Belirtilerin başında depresyon (dopamin eksikliğinden), inatçı kas spazmları, ağrı ve gerginlik geliyor. Ne yazık ki elle tutulur bir teşhis yöntemi bulunmuş değil. Bu yüzden doktorlar, hastalarını uzun süre takip etmek ve çeşitli Parkinson ilaçlarını denemek zorunda kalıyor. Neyse ki bu hastalık, nadiren ölümcül oluyor.

        19

        EYLEM PLANI

        Beslenme programınızı düzenlemeniz büyük fayda sağlayabilir. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, bolca kırmızı ya da yeşil biber tüketmek Parkinson’a yakalanma riskini yüzde 30; flavonoid bakımından zengin yaban mersini ve çilek yemekse yüzde 40 düşürüyor.

        20

        40 yaş altı Parkinson hastalarının yaklaşık yüzdesi 10. Dünya çapında bu rahatsızlıkla yaşayan kişi sayısı 10 milyon. Her yıl Parkinson teşhisi konulan yeni hasta sayısı 60 bin. (Women’s Health Türkiye)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ