Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CEYDA ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK

        cerenoglu@htgazete.com.tr

        İki böbreği alınan ve uzun bir süre bu şekilde yaşayan VHL hastası Cenan Çakmaktaş, sonunda böbrek nakli olarak sağlığına kavuşmakla kalmadı tıbbın genel inanışını tersine çeviren uygulamayla literatürde bir ilke de imza atmış oldu.

        Cenan Çakmaktaş (41), 16 yıllık evli ve Erzincanlı bir imam. 8 kardeşinden 5’inde VHL (Göz, beyin ve omurilik ağırlıklı olup vücudun 14 yerinde tümör oluşumuna neden olan hastalık) adı verilen kalıtsal bir hastalığın ortaya çıkması ve abilerinden biri ile 3 kuzenini bu nedenle kaybetmesi yaşamıyla ilgili ciddi endişe duymasına neden oluyor.

        İKİ BÖBREĞİ DE ALINDI

        2004 yılında, hastalığın ilk olarak beyninde ortaya çıkmasıyla hemen ameliyat oluyor. VHL’nin vücudunun diğer organlarına sıçrama olasılığı yüksek çıktığı için; göz, böbrek ve omurilik tetkikleri yapılıyor. Böbreklerde tespit edilen kist zararsız olduğu için acil ameliyata gerek duyulmuyor.

        Daha sonra gerçekleştirilen omurilik ameliyatında, hastane enfeksiyonu kapması ise böbrek yetmezliği sorunu yaşamasına neden oluyor. Diyalize girmeden nakil olmak istemesine karşın doktorlar bunun yapılmasını doğru bulmuyorlar. 2008 yılında, duyulan ihtiyaç üzerine bir böbreği alınıyor.

        Ancak durumu, diğerinin alınmasını da gerektiriyor. Çakmaktaş’ın diğer böbreğinin alınması ilkinden tam 3 yıl sonra, 2011 yılında gerçekleşiyor. İkisi arasında geçen sürede Çakmaktaş, haftada 3 gün 4 saat diyalize giriyor. Bu noktada mesleğini sürdürmekte güçlük çeken ve en basit ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelen genç adam, diyalize giren bir arkadaşının iki böbreğini de aldırdığını öğrenerek cesaret kazanıyor ve ikinci böbreğinin de alınmasıyla yaşamını böbreksiz sürdürmeye başlıyor.

        15 AY BÖBREKSİZ YAŞADI

        Tıp dünyasında normal şartlarda 2 böbreğin alınmasının ardından nakil için 2 yıl beklenmesi gerektiği inanışı bulunuyor. Buna karşın, gelişen tıp teknolojisi bir yılı aşkın süre böbreksiz yaşayan Çakmaktaş’ın 15 ay sonra ameliyat edilmesini sağlıyor. Ameliyatın başarı oranının oldukça yüksek olduğunu öğrenen Çakmaktaş, sağlığına bu inanışla kavuştuğunu söylüyor.

        EŞİM İÇİN TÜM ORGANLARIMI VERİRİM

        Eşine böbreğini veren ve hastalığı süresince her zaman destek olan Ayşe Çakmaktaş (38) “Cenan için değil böbreğimi, tüm organlarımı veririm” diyor.

        ‘Artık doyasıya kavun-karpuz yiyebiliyorum’

        Ameliyattan önce potasyum yönünden zengin besinleri tüketemediğini söyleyen Cenan Çakmaktaş, fazla kiraz yemesinin bile nefes almasını zorlaştırdığını, bu nedenle akşam girmesi gereken diyalize sabah girmek zorunda kaldığını belirtiyor. Artık her şeyi rahatlıkla yiyebilmesinin mutluluğunu yaşayan ve en çok özlediği yemeğin kuru fasulye pilav, meyvelerin ise kavun-karpuz olduğunu söyleyen Çakmaktaş, hayalini kurduğu şeylerin tadını çıkardığına hâlâ inanamıyor.

        BİR İMAMIN ÇAĞRISI

        ‘Organ bağışı yapmak sevap’

        İmam olan Cenan Çakmaktaş, organ bağışının dinimizde büyük sevap olduğunu ve bir insanı yaşatmanın bütün insanları yaşatmak anlamına geldiğini söylüyor. Türkiye’de organ bağışının yetersizliğine dikkat çeken Çakmaktaş, ailesinde birçok kişide bulunan bu hastalıktan kurtularak normal yaşama dönmenin, kendisi gibi hastalar için umut demek olduğunu ve durumunun aynı hastalığa sahip aile fertlerini cesaretlendirdiğini söylüyor.

        Türk Böbrek Vakfı Hizmet Hastanesi Böbrek Nakli Program Sorumlusu Doç. Dr. Burak Koçak (sağda) ve Op. Dr. Mert Altınel ameliyatı birlikte gerçekleştirdiler.

        "Tümör erken evrede ise beklemeye gerek yok"

        Doç. Dr. Burak Koçak, VHL hastalarında nakillerle ilgili şunları söylüyor:

        “Bu hastalık, vücutta belli organlarda belli sorunların ortaya çıkmasıyla oluşuyor. Bu sorunlar arasında yer alan böbrek kanserlerin de 2 böbreğin de alınması gerekiyor. Bu, normalde sık karşılaşmadığımız ancak kalıtsal olarak ortaya çıkan hastalıklarda başvurduğumuz bir uygulama. Geçmişte böbrek kanserli bir hastaya nakil yapılabilmesi için en az 2, en fazla 5 yıl beklenmesi öneriliyordu.

        Böbrek kanserli hastalarda, kanser organla sınırlı kalıyorsa ve tümör erken evre ise nakil 1 ay sonra gerçekleştirilebiliyor. VHL hastalığı ise tekrar edebilme özelliğiyle nakilden kaçınılan bir hastalık olarak bilinmesine karşın dünya literatürü tarandığında, ABD ve Avrupa’da VHL hastalarına beklemeden yapılan nakiller oldukça başarılı sonuçlar veriyor.

        Hastamızın her iki böbreğindeki kanserler küçük ve erken evre tümörlerdi ve tekrarlama ya da yayılım yoktu. Bu nedenle kendisine böbrek nakli yaparak sorununu çözdük. Bu tür ameliyatlar dünyanın tıp alanında gelişmiş ülkelerinde sıklıkla yapılıyor. Geçmişte kanser hastası olup iki böbreği de alınan kişi nakil olamazken, günümüzde bu ameliyatlar başarıyla yapılıyor ve diğer hekimler tarafından da öğrenilmesi uygulamanın artacağını gösteriyor.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ