Sergen Yalçın kırdı geçirdi! O sözleri gündem oldu

"Çocukluğumuz Sarıyer'de Rıdvan Dilmen seyrederek geçti. Kilyos'ta oturuyorduk biz. Kilyos'tan Sarıyer'e sürekli Rıdvan Dilmen için giderdik."

"HER ŞEY TESADÜF"

"Her şey tesadüf. Planlı programlı hiçbir şey yok. İlkokul 4-5'e gidiyordum. Babam Beşiktaş'ın seçmeleri var dedi. Haydi gidelim dedim babama. Git gel git gel, anlamadım nasıl olduğunu, futbolcu oldum."

"ALLAH'TAN KORK!"

"Oyunculara şunu söylüyorum, oynamayanlara kapım açık. Neden oynamadığını merak ediyorsan gel, çok merak ediyorsan anlatırım. Oynayan oynamayan ayrımı yapmayı doğru bulmuyorum. Oynamıyorum diyen Necip, 26 maç oynamış. Allah'tan kork, oynamıyorum diyemezsin."

"FUTBOLCULUK KOLAY"

"Futbolculuk çok kolay. Sadece kendinden sorumlusun. Gidiyorsun antrenmanı yapıyor, haydi eyvallah diyor gidiyorsun. İyi antrenman yapmışsın, kötü antrenman yapmışsın senle alakalı bir durum. Burada 30 oyuncuyla uğraşıyorsun. 50 tane film var işin içerisinde. Oynayanı oynamayanı, mutlu olanı mutsuz olanı... Ancak teknik direktörlük daha farklı, bir sürü insanı yönetmen gerekiyor.

"ÖYLE HEYECANLANMADIM"

"Ben hayatımda hiçbir maçta heyecanlanmadım. O gün heyecanlandım. Ben hiçbir maçta, o imza attığım gün kadar heyecanlanmadım. Siz bakmayın dışarıdan ne göründüğüne..."

"NİSAN AYINDA PERİŞAN OLDUK"

"Bizim bütün planımız Nisan arasındaki milli maç trafiğine tam kadro girmekti. Oraya kadar 3'er gün arayla maçlar vardı. Oradan sonra bizi durduramazlar dedik. Ancak öyle bir şey yaşadık ki, 7 oyuncumuz sakatlandı. Perişan olduk orada. 12 maç santrforsuz oynadık."

"İLK 2-3 SENE ANTRENÖRLÜK YAPMAMIŞIM"

"Geç geldim büyük takıma. Normalde 4 sene önce gelmem lazımdı. Geç kaldım biraz. 8 sene falan Anadolu'da çalıştım. Bu tecrübe kazanmamda önemli rol oynadı Anadolu. İlk 2-3 sene, antrenörlük falan yapmamışım yani. O kadar fark var. Yeni başlayan hocalar için söylüyorum. Onlar şu an antrenörlük yaptıklarını sanıyorlar ama yapmıyorlar, öğrenecekler."

"İSPANYA'YA GİTMEK İSTERİM"

"Planım bir Avrupa olabilir mi, biraz çalışıyoruz. Var teklifler Avrupa'dan oldu ama Beşiktaş'tan bir yere gideceksen, hatırı sayılır bir yere gitmen lazım. Çıtayı 1 kademe yukarı çıkaracağın bir yere gitmen lazım. İspanya olabilir. Görüşme falan yok."

"HERKES HELVA GRUP DİYOR"

"Herkes çok güzel gruba düştük diyor. Onları anlamıyorum. Sonrasında hayal kırıklığı oluyor. Problem orada. Bir grup çekiliyor. Hemen biz çıkarız, helva grup. Yahu arkadaş önce bir kendine bak. Ülke futbolunun durumuna bak."

"Avrupa ile aramızdaki bağ çok açıldı, felaket. Şampiyonlar Ligi'yle falan felaket yani. Avrupa Ligi'nde, Konferans Ligi'nde bir kademe ilerlersin ama Şampiyonlar Ligi falan çok zor."

"ÖNCE KENDİ YERİMİZİ BİLELİM"

"Önce kendi yerimizi bilelim. Kendimizi bir bilelim, sonra o tarafa bakalım. Milli takımın son şampiyonadaki durumu yani. 'Ooo rahat çıkarız.' diyorlar, nereye çıkıyorsun, çıkamazsın? Kolay mı öyle? Sen Galler'i beğenmiyor musun, İsviçre'yi falan, bir oyuncularına bak. Orada niye hayal kırıklığı yaşadık, bu yüzden. İtalya'yı falan saymıyorum zaten. O zaten farklı bir boyut. Hayal kırıklığı yaşıyor, yaşatıyoruz."

"ŞENOL HOCANIN ÜSTÜNE YÜRÜYORLAR"

"Kötü oynadık diye Şenol hocanın üstüne yürüyorlar. Niye kötü oynamışız? Oynayabiliriz yani. Oyuncuların kötü oynama hakkı yok mu? Oraya giderken iyi de, orada başarısız olunca mı kötü. Öyle mi, ben öyle bakıyorum."

"GHEZZAL TESADÜF TRANSFERİ"

"Rachid Ghezzal tesadüf transferdir. Benim bir menajer arkadaşım var. Hocam bir oyuncu var, seyreder misin dedi. 2 gün var transferin bitmesine. Ben de seyrediyorum. Tesadüf yani. Telefondan seyrediyorum. Sen bu oyuncuyu nereden buldun dedim. Tanımıyorum. Hocam böyle bir oyuncu var diyor. Ben seyretmem, bakmam. Tesadüfen."

"Ghezzal'ın sadece topu alışverişine baktım, sadece o kadar. Hemen getir bu transferi dedim. Sonra motosiklet, evraklar, uçak falan. Şu var ama. Oyun zaten tesadüflerin oyunu. Şut çekiyor, birine çarpıyor, önüne düşüyor, boş kaleye vuruyor gol falan. Oyun tesadüf zaten. Olur yani. Öyle bir transfer oldu bize. O Rachid bize inanılmaz işler yaptı."

"BU LARIN'İ NEREDE OYNATSAK DEDİK"

"Karagümrük ile hazırlık maçı oynuyorduk. 'Bu Larin'i nerede oynatalım' dedik. Sol kenarda oynatalım, fizikli mizikli bakarsın iş yapar. Dedik ya, bu adam sol kenarmış zaten, santrfor falan değil. Hani bunları tesadüfen görüyoruz yani."

"KALE O KADAR UZAK GELİYOR Kİ"

"Maç seyrediyorum, kale o kadar uzak geliyor ki. Futbolcuyken saha 1 metre gelirdi. Orta sahada alırdım, kale şurası derdim. Şimdi orta sahadan kaleye gitmek bize zulüm gelir yani."

"AVRUPA'DAN 2 GÜNDE ALABİLİYOR MUSUN"

"Oyuncuları bir anda alamıyorsun ki. Başkan sponsorluk anlaşmaları yapıyor, oyuncularla görüşüyor, o limitleri uydurmanız gerekiyor. Avrupa'dan bir oyuncu alıyorsun. Avrupa'dan 2 günde 1 oyuncu alabiliyor musun, al bakalım. Kendisi var, menajeri var, bonservisi var."

YABANCI SINIRI TEPKİSİ

"Yabancı sınırıyla ilgili şunu söyleyeyim, 6 tane yabancının kulübede oturması doğru mu? Ben bunu sorayım. Her kulüpte 6 yabancının kenarda oturması Türk futboluna kaç milyon euro zarar ettirir? Oyuncu nasıl yetişir? Nerede yetişir? Ne yapmak lazım? Oyuncu çıkarmak için, 3 tane Türk oynayınca yetişeceğini mi sanıyorlar? O altyapılara, çocukların antrenman yaptıkları yerlere bir bakalım. Onların okullarına bakalım. Beslenmelerine bakalım."

"ALTYAPIDAN OYUNCU ÇELİMSİZ GELİYOR"

"Altyapı sorumlusuyla bu toplantıyı yaptım geçen gün. Oyuncu aşağıdan bana geliyor çelimsiz. Ben 2 sene antrenman yaptırıyorum ki, oyuncu futbol oynayacak hale gelsin diye. Anlatabildim mi? Oyuncu bana geldiği zaman ben onu geliştirmek için uğraşmayacağım. Oynatmak için uğraşacağım ben. Bunun kolları nasıl genişler, vücudu nasıl sağlam olur. Bunun bacakları nasıl sağlam olur, bu ikiliye girer mi? Bunlarla uğraşıyorum."

"'BANA FUTBOL OYNAYAMAZ' DEDİLER"

"Bana futbol oynarken ‘futbol oynayamaz’ raporu verdiler biliyor musun? Kalpten dolayı… Kalpte ritim bozukluğu var bilmem ne… Doktora gittim. Doktor dedi ki: ‘Ya kim dedi bunları…’ Sonra da bir şey olmadığı anlaşıldı."

"OYUNU STOPERLER KURUYOR"

"Eskiden futbolda oyunu ön liberolar kurardı. Artık stoperler kuruyor. Öyle de olmak zorunda. Yoksa eksik kalıyorsun. O pas bağlantısının içerisinde olmaları gerekiyor. Bakın dünyanın en iyi takımlarına. Nerede nasıl oynuyorlar."

"FATİH TERİM 100 GÖMLEK ÜSTÜMÜZDE"

"Fatih hocaya bir şey olmaz. Yıllardır şampiyonluk yaşıyor zaten. Bizden çok daha tecrübeli. Benim de hocalığımı yaptı. Bizim 100 gömlek üzerimizde bir hoca tecrübe konusunda. Bunu söylemek lazım. Biz hayatımızda ilk defa büyük takım çalıştırıyoruz, şampiyonluk kupası kazanma noktasına geldik. Şampiyon olamasak köprüden atlayacağız o an. Kendimize 1-2 sene gelemezdik."

"ŞEKER HASTALIĞIM VAR"

"Göztepe maçında Ghezzal'ın penaltısına bakamadım, bakacak durumda değiliz zaten. Benim şeker hastalığım var. Stres, benim için en kötü şey. Bunlarla da uğraştık. 200-300'tü şekerim."

"3 YILLIK İMZALASAM TAZMİNATI ALIRIM"

"Önüme 3 yıllık kontrat koysalar imzalamam. Ben 1 yıllık imzalarım. 3 yıl kontrat yaparsam, tazminatı çakarım sana. Sonra o tazminatı alırım senden. Kulübü böyle bir şeyin altına sokmama gerek yok. Zaten buradayız. 3 yıllık teklif tazminatsız da olsa başarı yüzünden yine imzalamam. Ben, çalıştığım hiçbir kulüpten tazminat almadım, madde de yazmadım. Ben kendi camiamı böyle bir yükün altına sokamam."

"KİM GELECEK GUARDIOLA MI?"

"Futbol artık çok değişti. Galatasaray, PSV karşısında bizim PAOK karşısında düştüğümüz duruma düştü. PAOK maçından sonra bana öyle suçlamalar yaptılar ki... 'O gitsin bu gelsin, bu gitsin şu gelsin'. Bu mantıkla olmaz. Herkes gitsin, kim gelecek? Guardiola mı gelecek?"

"Gizleyecek bir şeyim yok. Her şeyi rahat rahat söyleyebiliyorum. Umarım kimseyi kırmıyorumdur."

"CÜNEYT HOCA KÜÇÜK AYRINTILARI KOVALIYOR"

"Cüneyt hoca çok iyi bir hakem ama küçük ayrıntıları kovalamasın diyorum. Salih'in ilk sarı kartını verme, ikinciye direkt kırmızı kart ver. Salih'in ilk hareketinin oyuncuyla ilgisi yok. Oyuncuyla ilgisi olsa ver zaten ama o zaman onların yaptıklarına da ver."

"BENİM LAFIM GALİBA BU!"

Sergen Yalçın: "Hocam bir laf vardır. Topun gözü vardır derler, sen vur; inanarak vurursan o gideceği yeri bilir."

Rıdvan Dilmen: "İlk defa duyuyorum bu lafı, kim söylemiş."

Sergen Yalçın: "Hocam sanırım ben söyledim. Uydurmuş olabilirim. Benim lafım galiba bu"