Tüp bebek tedavisinde merak edilenler!

Tüp bebek tedavisi, birçok kişinin bebek sahibi olabilmek için tercih ettiği yöntemlerden biri. Peki tüp bebek yönemine dair neler biliyoruz?Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri var mı? Yumurta toplamaağrılı bir işlem mi? Sperm bozukluğu başarıyı olumsuz etkiler mi? Ciddi sperm bozukluklarında kullanılan yöntemler nelerdir?Taze embriyo transferi mi, dondurulmuş embriyo transferi mi daha başarılı? Tüp bebek tedavisinde merak edilen bu sorularıTüp Bebek ve Kadın Doğum UzmanıOp. Dr. Serkan Aydoğdu yanıtladı.

1) Tüp bebek tedavisi önce HSG (rahim filmi) çektirmek gerekiyor mu?

HSG, rahim iç duvarındaki patolojiler ile tüplerde olabilecek tıkanıklık veya yapışıklıkları gösteren bir tetkiktir. Özellikle üç boyutlu ileri USG cihazları ile olası problemlerin çok önemli bir kısmı anlaşılmaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, geçirilmiş cerrahi öyküsü olan hastalarda, endometriozis veya çikolata kisti varlığında, geçirilmiş pelvik enfeksiyonlar veya tubo-ovaryen apse gibi durumlarda da HSG istenmektedir ve gereklidir.

2) Tüp bebek tedavisi öncesi ofis histeroskopi herkese gerekli mi?

Ofis histeroskopi; muayenehane ortamında, anestezi kullanılmadan rahmin içinin kamera ile görüntülenmesi ve incelenmesi işlemidir. Ofis histeroskopi ile polip veya miyom şüphesi olan hastalarda, kürtaja bağlı rahim zarında yapışıklıktan şüphelenildiğinde veya doğumsal anomali şüphesi olduğunda tüp bebek tedavi öncesi başarı şansını artıran yöntemlerden birisidir.

3) Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkiler var mı?

Tedavide kullanılan ilaçların bugüne kadar tespit edilmiş hiçbir önemli yan etkisi bulunmamaktadır.

4) Opu (yumurta toplama) ağrılı bir işlem mi?

Yumurta toplamı işlemi hafif bir sedasyon (lokal anestezi) altında yapılan ve hastaların hiçbir şekilde ağrı hissetmedikleri bir işlemdir. İşlem sonrası toplanan yumurtanın çokluğuna bağlı olarak adet sancısı benzeri bir durum yaşanabilmesiyle birlikte çoğunlukla ağrı kesiciler ile bu ağrı kontrol altına alınabilmektedir.

5) Sperm morfoloji (şekil) bozukluğu başarı şansını etkiler mi?

Sperm morfoloji bozukluğu tek başına bir anlam ifade etmemekle birlikte, bu bozukluğa eşlik eden sayı ve hareket bozukluğu da mevcut ise morfoloji bozukluğunun tipine ve derecesine bağlı olarak embriyo kalitesini ve dolaylı olarak da başarı şansını etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki, morfoloji bozukluğuna rağmen birçok çift doğal yollarla gebelik elde edebilmektedir.

6) Ciddi sperm bozukluklarında kullanılan yöntemler nelerdir?

Sperm sayı ve hareket azlığı kritik seviyenin altında ise çiftler mutlaka yardımcı üreme tekniklerine başvurmalıdır. Sperm bozukluğunda, sağlıklı spermi seçebilmek için laboratuvar ortamında IMSI, sperm-chip, testis spermi kullanımı ve hyaluranik asit-binding test gibi birçok yöntem kullanılabilmektedir.

7) D3 (3. gün) veya D5 (5. gün) embriyo transferinden hangisi tercih edilmeli?

Son yıllarda özellikle beşinci gün embriyo transferi çok daha popüler olmak ile birlikte hastanın özelliklerine ve önceki tedavilerindeki sonuçlarına göre karar vermek daha doğru olacaktır. Beşinci güne ulaşabilen embriyoların tutunabilme potansiyellerinin daha iyi olduğu düşünülmektedir.

8) Toplanan yumurta sayısının çok olması her zaman iyi bir gösterge midir?

Yapılan çalışmalar, 6-15 arası yumurta toplandığında optimum başarı şansı olduğunu belirtmek ile birlikte bu yumurtaların olgun çıkma ve döllenme oranları da başarı şansını etkilemektedir. Çok yumurta sayınız olması yüksek başarı anlamına gelmemek ile birlikte az yumurta da düşük başarı demek değildir.

9) Embriyolara genetik tarama yapılması Tüp Bebekte başarı şansınızı artırır mı?

Yeni versiyon genetik tarama yöntemleri ile birlikte embriyoların 24 kromozom taranma şansı mümkün olmaktadır ancak kullanımı tüm hastalar için uygun görünmemektedir. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, tekrarlayan gebelik kayıplarında, ileri yaş tedavilerde kullanımı daha çok önerilmektedir.

10) Taze embriyo transferi mi, dondurulmuş embriyo transferi mi daha başarılı?

Laboratuvar tekniklerindeki gelişmeler günümüzde embriyoların hiç zarar görmeden dondurulup çözülebilme imkânı vermektedir. Bu sebep ile gerekli görüldüğünde dondurulmuş embriyo tercih edilebilmektedir. Tüp bebek tedavisi sırasında, sürenin normalden daha fazla uzaması ya da kısa sürmesi, rahim zarının istenilen kalınlıkta olmaması ya da tedavi esnasında yüksek hormon seviyeleri tespit edildiğinde dondurulmuş embriyo transferi tercih edilmektedir. Tedavi esnasında tüm şartlar uygun ise taze embriyo transferi hala birinci tercih olmalıdır.