Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Karanlığa değil Amy Winehouse’a dönüş!*

        Heja Bozyel / HT CUMARTESİ

        2011’de, henüz 27 yaşındayken hayatını kaybeden Amy Winehouse müzik dünyasının en hazin karakterlerinden. İstanbul’da vereceği konseri iptal edildikten çok kısa süre sonra ölen Winehouse şimdi Londra’da, Camden Town’da Musevi Müzesi’ndeki sergi ile anılıyor

        Londra'nın çok renkli ve Charles Dickens'ın yaşadığı, Chris Martin ile Gwyneth Paltrow'un evinin olduğu Camden Town bölgesi eskiden pazarları ve barlarıyla ünlüyken son senelerde Amy Winehouse ile ünlü.

        Winehouse'un çok sevdiği ve ölmeden önce yaşadığı bu semtin duvarlarında bolca Amy stencili, graffitisi çıkabilir karşınıza, şaşırmayın. Hatta bu sene eylül ayında semte belediyenin katkılarıyla bronz bir Amy heykeli dikilecek. Camden Town Koruma Derneği, bu heykelin özellikle turistlerin ziyaret ettiği Amy'nin evinin yolunun üstünde olmasını istiyor. Fakat her şeye maydanoz olan babası Mitch Winehouse, heykelin, Amy'nin 2006'da Paul Weller ile sahne aldığı, 2011'de hayatını kaybetmeden hemen önce de bir konser verdiği Roundhouse'un terasında olacağını açıkladı. Zaten geçen sene babası, Amy'nin 2500 metrekarelik eski evini 2.7 milyon sterlin'e satmıştı...

        BİR AİLE PORTRESİ

        Fakat şu sıralar Camden Town'a gidip Amy'yi hatırlamak için başka bir sebep var: The Jewish Museum'da (Musevi Müzesi) açılan Amy Winehouse sergisi. "Amy Winehouse: A Family Portrait" (Bir Aile Portresi) başlıklı sergiyi görmek için müzenin önünde uzun kuyruklar var. Çoğu turist ve çok azı Musevi. Serginin konuşma şansı yakaladığım küratörü Elizabeth Selby "Sergide Amy'nin dini inançlarına yönelik çok şey yok ama ailesinin Yahudi kökenlerini bu sergide göstermeyi amaçladık" dedi. "Amy'nin kendisi Yahudiliğinin zaten tamamen ailesinden gelen bir kültür olduğunu inkâr etmiyordu. Ama sergide ailesinin ve onun dini törenlerde çekilmiş fotoğrafları mevcut. Bir insanı efsaneleştirirken onu her yönüyle tanımak gerek. Mesela sergide sadece onun sahne kıyafetleri yok, Glastonbury festivalinde giydiği elbisesi ya da evde giymeyi sevdiği tulumu da var. Bunlar da onun kişiliğinin parçası" diye de ekledi küratör. 3 katlı müze binasının en üst katındaki sergide Winehouse'un çocukluk ve gençlik fotoğrafları, en sevdiği ve en ünlü sahne kostümleri, aile fotoğrafları, kitapları (aralarında bulmaca kitabı, Nabokov ve Edmund Wilson kitapları da var), plak koleksiyonu bulunuyor. Fotoğraflar arasında sergiye en çok yakışanlardan biri Winehouse'un büyük büyük büyük babasının fotoğrafı. 1890 yılında Minsk'ten İngiltere'ye göç eden Yahudiler'den olan büyükbabası ailenin Yahudi cemaati ile olan en sağlam bağı. Harris Winehouse aslında Londra'ya yanlışlıkla gelmiş. Asıl amacı New York'a gitmekmiş. Bu sergiye çok katkısı olan ve aynı zamanda Amy Winehouse Vakfı'nı yöneten abisi Alex'in Bar Mitzvah töreninde çekilen fotoğraflar da ailenin dinle ilişkisine dair nadir anlardan biri. Alex Winehouse sergi tanıtım kitapçığında da Amy ile ikisinin pazar günleri sinagog yerine Londra'nın doğusuna gitmeyi tercih ettiklerini yazmış.

        Okuyanlar sergiyi gezerken hatırlayacaktır; Amy, bir röportajında sinagoga sadece senede 1 gün, o da saygıdan dolayı gittiğini ve asla bir Yahudi erkekle birlikte olmayacağını çünkü Yahudi erkeklerin anne kuzusu olduğunu söylemişti.

        Çok merak edildiği gibi fazlaca eleştirilen bu serginin en önemli eksiklerinden biri, her ne kadar medyada Amy hakkında çıkan sert başlıklar ve yazılar sergide yer alsa da Amy'nin sağlık sorunlarını, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına değinilmemiş olması... Annesinin ailesini (Ki aralarında Amy'nin sesini borçlu olduğu caz müzisyenleri de var) de bu sergide pek görmüyoruz. Yani tam da Amy'nin ölüm yıldönümünde, yaşasaydı 30'una gireceği sene bir kez daha babası reklam amaçlı bir iş yapmış gibi görünüyor. Sergiyi 15 Eylül'e kadar gezebilirsiniz.

        Tavuk çorbası tarifi

        Serginin en güzel yanlarından biri, her fotoğraf ve nesneyle ilgili açıklamalar. Mesela bir Snoopy kitabı var ve altında o kitabı zamanında abisi Alex'ten aşırdığı anlatılıyor. Göreceğiniz "Yahudi yemekleri" kitabı da Alex'in Amy'ye hediyesi. Çünkü Amy tavuk çorbası yapmayı öğrenmek istiyormuş. Serginin küratörü Selby şöyle anlatıyor: "Sergiyi hazırlarken kardeşleri çok yardımcı oldu. Çok güçlü bir abi-kardeş ilişkisi hemen hissediliyor. Ancak her zaman çok iyi anlaşamamışlar ve bu da kardeşlerin ilişkisini daha gerçek yapmış."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ