Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’de havaların iyice ısındığı, Katar’da ise aşırı sıcaklar sebebiyle gündüz dışarı çıkmanın son günlerinin yaşandığı bir zamanda, geçen hafta Katar Turizm’in güzel organizasyonuyla Doha’da 4 gün geçirdim.

        Körfez Bölgesi’nin turizmde yeni gözdesi, aynı zamanda Katar Havayolları ile de dünyaya bağlanmanın, transit uçuşların keyfini çıkarmanın merkezi haline gelen dünyanın en iyi havalimanı olarak öne çıkan Hamad Uluslararası Havalimanı’nı da bu seyahatimde özellikle İstanbul’a dönerken daha iyi tanıma fırsatım oldu.

        Geçen hafta dünyanın en iyi havayolu Katar Havayolları ile en iyi havalimanına seyahat deneyimimi yazmıştım. Bu defa Katar’da geçirdiğimi 4 günü, dönüş yolculuğumu ve havalimanında geçirdiğimi keyifli birkaç saatten notlar aktaracağım. Çeşitli havayolu ve havalimanlarını deneyimlerken ister istemez Türk Hava Yolları ve İstanbul Havalimanı ile de kıyaslama yapmak gibi bir durumda ortaya çıkıyor. Notlarıma bu gözle de bakabilirsiniz.

        Yolunuzu 3-4 gün için Doha’ya çevirirseniz iyi bir plan yapmanız halinde unutamayacağınız deneyimler yaşamamak elde değil. Gideceğinizi zamana bağlı olarak planınızı Katar’ın hava durumuna ve bulunduğu coğrafi konuma göre yapmanız gerekiyor. Bu sebeple öncelikle neler yapmak istediğinize karar verin. Eğlence mi, kültür mü, yeme-içme mi veya şehri her açıdan keşfetmek mi istiyorsunuz? Azcık zaman ayırıp önce plan yapın. Böylece zamanı daha iyi kullanmış olursunuz.

        REKLAM

        Bizim seyahat programımız adeta yemek arası şehri keşfetmek gibiydi. Ayrıca sıcak havada dışarıda 40-45 derecelerde geçen şehir turlarımızda, 16 dereceye ayarlanmış serin değil buz gibi restoranlar sığınağımız oldu. Dinlenip, keşfe devam etmek için iyiydi, ama emin olun Doha sıcağına alışmak 16 dereceli soğuk kapalı mekanlardan daha kolay oldu. “Dışarı yanarken, içeriler de donuyordu” dersem yanlış olmaz. Bu sebeple seyahatlerinizde rahatsızlanmamak için soğuk-sıcak dengesine dikkat etmek kalıyor.

        Doha’yı ziyaret etmek için en doğru zaman kış. Kış seyahatlerinizde dışarı-içeri farkı da ortadan kalkıyor. Mart ayında da Doha’yı ziyaret ettiğim için tecrübeliyim. Eğer seyahatiniz sıcaklara denk geliyorsa kapalı, serin mekanlarda da sıkılmadan zaman geçirmek çeşitli imkanlar söz konusu.

        Doha’nın Basra Körfezi kıyısındaki West Bay bölgesi, şehrin yüksek binalarla siluetini oluşturan yer. Ben de mart ayında bu bölgede kalmış, popüler mağazalarını keşfetmiştim. Ancak bu son seyahatimde eski Doha olarak bilinen ama şu an en fazla ilgi gören Msheireb’te Mandarin Oriental Otel’de kaldım. Otelin konumu ve hizmetleri ise seyahatimi daha da güzelleştirdi. Doha’da konaklamak, konfor ve fiyat tercihine göre otel bulmanın da kolay olduğunu, geniş imkanlar sunulduğunu belirteyim. Buraya gelip çok lüks otelleri de deneyimleyebilirsiniz, hesaplı bir seyahat de yapabilirsiniz. Yelpaze geniş.

        West Bay’a göre şehrin bu kısmı daha keyifli, eski şehir merkezi olması sebebiyle daha doğal. Arap mimarisinde binalar, sokaklar ve günümüze uygun modern tarzda tasarlanan şehrin bu gözde merkezi şu an cazibe noktası. Sokaklarında dolaşırken, her türden mağaza ve restoranlarında zaman geçirmek de keyifli. Yüksek binaların olmaması, eskiyle yeninin karışımı bir ortam geçirilen zamanı daha hoş yapıyor.

        “Msheireb Downtown Doha” ismiyle şehrin öne çıkan bu bölgesi çağdaş mimarisi, tarihi müzeleriyle ve Arap tarzı konaklarıyla dikkat çekiyor. Bölgedeki iki önemli müzeyi; köleliğin tarihi müzesi (Bin Jalmood) ile Katar’ın eski yaşam tarzını yansıtan müzesini (Radwani House) gezmeyi çok istedim, ama bakım, onarım vs. sebebiyle kapılarından döndüm. Fakat buranın en keyifli zaman geçirilecek yeri tarihi alış-veriş sokakları ve yerleriyle Souq Waqif. Mahalli halk yoğunlukla zamanını burada geçiriyor. Ticaretini de burada yapıyor. Dolayısıyla daha fazla Arap kültürü ve daha fazla Doha’ya temas etmek istiyorsanız. Bir numaralı adres burası. Daracık serin sokakları, hediyelik eşya tezgâhları, pasajları, her keseye hitap eden mahalli yeme içme seçenekleri ile lüks oteller ve dünya mutfağından yemekler sunan kaliteli restoranlar bir arada…

        REKLAM

        Şehrin yeni noktalarından Katara Kültür Köyü ise geleneksel Katar mimarisi dikkate alınarak son derece modern ve lüks tasarlanmış. Birçok sanat ve kültür derneğinin aktivitesi burada yapılıyor. Burada çeşitli galeriler, tiyatro, bahçeler, iki cami, plaj alanı ve klasik Yunan ile İslam mimarisini birleştiren büyük amfi tiyatroya bulunuyor. Bir yönüyle modern ve klasik Doha’yı burada gözlemlemek mümkün. Akşamları ve gündüzleri farklı olan bir yer. Katara Mescidi veya küçük şirin camisi ise dünyaca ünlü mimarımız Zeynep Fadıllıoğlu’nun imzasını taşıyor.

        Doha’daki önemli bir zaman dilimini Katara Kültür Köyü’nde ve yanı başındaki caddesi klimalı olan alış-veriş bölgesinde geçirdim. Burada Ard Canaan isimli restoranda ise Kenan Ülkesi olarak bilinen Arap ülkelerinin geleneksel Arap mutfağından yemekleri tatma imkânım oldu. Filistin yemeği “Musahhan” aklımda kaldı.

        Katar Milli Müzesi ise hem ilginç mimari yapısı hem de iç tasarımı ve çeşitliliğiyle hafızama yer etti. Serin bir atmosferde Katar’ın ve bölgenin tarih ve kültürüne yolculuk etmek isteyenler için ideal mekân. Biz ziyaret ettiğimizde bir kısmı bakımda olduğu için tamamını gezemedim. Fransız mimar Jean Nouvel Katar’ın çölünde bulunan çöl gülünün karmaşık formundan esinlenilerek müzeyi tasarlamış. İç içe geçen ve katmanlı şekilde tasarlanmış müze binası bile tek başına görülmeye değer.

        3-2-1 Katar Olimpik ve Spor Müzesi

        Katar’da epeyce müze var. İlginize göre mutlaka birisini görün derim. Mesela 3-2-1 Katar Olimpik ve Spor Müzesi, FIFA 2022 organizasyonu sebebiyle Doha kazandırılan bir eser olmuş. Müzeyi ilk gezen gazeteci ise ben oldum. Müze yetkilileri müzenin tamamlanması sonrasında dünya basınında ilk defa benim gezdiğimi söylediler. Hem Katar gençleri için de hem de Doha ziyaret edenler için güzel bir müze olmuş. Müze Direktörü Abdullah Yusuf El-Mualla ile de görüşüp müzenin geçmiş, günümüz ve gelecek baz alınarak nasıl kurgulandığı öğrendim. Müzenin en büyük görsel öğesi ise at üzerindeki Safevi Hanedanlığının en güçlü hükümdarı olarak bilinen Şah Abbas’ın heykeli hafızamda kaldı. Döneminin ata en iyi binen isimlerinden olması sebebiyle müzede Şah Abbas’a özel yer ayrılmış.

        REKLAM

        Doha’da Japon, Çin, Türk, İran, Arap, Fransız mutfaklarına ait epeyce restoran var. Türk restoranı Şazeli yemek için, St Regis Otel bünyesinde yer alan Huqqa ise kahvaltı, yemek ve akşam keyfi için Doha’nın en popüler mekanlarından birisi olarak öne çıkıyor. İkisini de deneyimleme imkânım oldu. Huqqa Körfez Bölgesi’nin önemli bir markası haline gelmiş.

        Katar’ın Chapati ve Karak Çayı

        Doha’ya has bir damak deneyimi yaşamak istiyorsanız mutlaka Katar’ın ünlü kafe restoranı “Chapati & Karak” için zaman ayırın. Ben de Katara Kültür Köyü’ndeki kafeye uğradım. Karak çayında Arap kahvesi tadını bulmak mümkün. Chapati ise özel hamurdan hazırlanan gevrek dürüm içinde başta peynirli olmak üzere tatlı-tuzlu çeşitli türlerde yapılıyor. Genelde Araplar tercih ediyor, hatta önünde kuyruklar bile oluyor, ama açıkça ifade edeyim benim de damağımda kalan bir lezzet oldu. Yolunuz düşürün, deneyin derim.

        Doha’da çöl safarisi

        Doha’da yapılacak en iyi aktivitelerden birisi ise çöl safarisi. Bunun için popüler yer Khor Al-Adaid bölgesi. Deniz kenarında muhteşem manzara eşliğinde safari yapmak için sabah erken saatleri veya gün batımı tercih ediliyor. Katar’da yaşayanlar veya ziyaret edenler için bu bölge sezona göre deniz ve çölde çeşitli aktiviteler için fırsatlar sunuyor. En iyi zaman ise kasım-nisan arası. Ben mayıs’ta akşam üstü, haftanın ilk iş günü olan bir pazarın akşamını burada geçirdim. Doha’ya 80 kilometre uzaklıktaki çölde 4x4 bir araçla safari yaptım, hem de Katar’ın simgesi keçileri görme imkânım oldu.

        Hamad Uluslararası Havalimanı

        Doha’dan dönerken Katar Havayollarının merkezi olan ve terminali TAV İnşaat tarafından yapılan modern, ferah, temiz ve her açıdan yolculara iyi bir deneyim sunan Hamad Havalimanı’nı incelemek, daha fazla keşfedebilmek için geniş bir zaman ayırdım. Havalimanında ticari alanlar çok iyi konumlandırılmış. İstanbul Havalimanı’ndaki gibi bir yoğunluk, sıkışıklık söz konusu değil. Aynı şekilde özel yolcu salonları da iyi konumlandırılmış, geniş ve ferah mekânda hizmet veriyor. Her özel yolcu salonunda mutlaka sigara içen yolcular için temiz, geniş özel tahsis edilmiş. Transit yolcular için bu yaklaşım önemli. İstanbul Havalimanı’nda sadece İGA Lounge’da özel sigara içme alanı var, ancak Türk Hava Yolları'nın iki CIP lounge’nda da böyle bir imkân yok. Hamad Havalimanı’nda terminaldeki biniş kapılarına uzun süre yürümeniz gerekmiyor. Özel yolcu salonlarına giriş ve çıkışlar kolay, kuyruk söz konusu değil. Terminalde gelen ve giden yolcuların çok fazla yürümesi gerekmiyor, dolayısıyla yorulmadan daha fazla dinlenmeye, alış-verişe, yeme-içmeye zaman ayırmak mümkün.

        Havalimanında iki adet beş yıldızlı otel, geniş, ferah ibadet mekanları, duty-free alışveriş mağazaları, 30’dan fazla restoran, sessiz odalar, içinde yüzme havuzu da olan sağlıklı yaşam merkezi ve spor salonu gibi çok geniş yelpazede kaliteli zaman geçirilecek fırsatlar sunuluyor.

        Katar Havayollarının havalimanındaki Al Mourjan isimli özel yolcu salonu (lounge) ise geniş bir mekânda iki katlı olarak tasarlanmış. Beş yıldızlı otel standardında her tür ikram çeşitliliği var. Al Mourjan Business Lounge, tatil köyünü andıran bir havada hizmet veriyor. Mesela burada dışarıda bulamayacağız lezzette harika suşi yapılıyor. Yolu düşünler mutlaka tatsın. Ayrıca aperatif yiyecek ve içecekler, açık büfe ve alakart yemek ikramı ile de kendinizi bir tatil köyünde gibi hissediyorsunuz. Uçağa geç gitmek için epeyce sebep bulmanız mümkün.

        Doha’da geçirdiğim 4 günü havalimanında bu şekilde noktalayıp, Katar Havayolları'yla yaklaşık 3,5 saatlik keyifli bir uçuşla İstanbul Havalimanı’na doğru yola çıktım. Ama uçakta da aynı hizmet halkasının devam ettiğinin altını çizeyim…

        Yolcuları havalimanlarında en çok sıkan 6 kuyruk!

        Yolcuları havalimanlarında en çok sıkan 6 kuyruk!
        0:00 / 0:00

        Her yolcu belli bir plan dahilinde havalimanına gelir ve genelde de karşılaşmaları muhtemel kuyruklar planlarının bir parçası olmaz. Halbuki bazı havalimanlarının girişinde başlayan kuyruklar bazen uçağın kapısına kadar olan tüm aşamalarda devam eder. Varılan havalimanında pasaport, gümrük işlemleri, taksi veya diğer ulaşım araçları kuyruklarıyla devam edebilir.

        Havalimanındaki bekleme süreleri ise biletinizin türüne yani uçtuğunuz sınıfa ve aldığınız hizmete göre değişiklik gösterir. Dolayısıyla ekonomi sınıfta uçan yolcular havalimanında daha uzun süre beklerler ve daha çok da bu durumlardan şikayetçi olurlar. Fakat her havalimanında bekleme süreleri aynı değildir. Yolcusuna önem veren havalimanlarını da işte bu kuyruklardan anlamak mümkündür.

        Havalimanlarında en az zaman geçiren yolcuları kategorize ettiğimizde iş jetleriyle uçanlar daha az beklerler, first ve business sınıf yolcular onları takip eder. Akabinde premium ve ekonomi uçanlar gelir. Ancak havayollarından veya bazı havalimanlarının özel hizmet ya da sadakat kartı sahipleri de sunulan imkanlardan faydalandıkları için ekonomi sınıfta uçsalar bile az bekleyenler arasında yer alırlar.

        Netice itibariyle havalimanlarında kuyruklar yolculuğunun önemli bir parçasıdır. Kendi tespitlerimle yolcuların en çok sıkıldığı 6 kuyruk noktasını araştırdım. Gözlemlerimin COVİD-19 sonrası uçuş deneyimlerine dayandığına da özellikle işaret etmek isterim.

        REKLAM
        • 1) Tuvalet kuyrukları

        Aslında tuvalet kuyrukları genellikle küçük havalimanlarında daha fazla oluyor. Aynı anda uçaktan inen yüzlerce yolcular dikkate alınmadan tasarlanan tuvaletler en önemli zamanda sorun haline gelebiliyor. Mesela İstanbul Havalimanı’nın da en önemli meselelerinden birisi tuvalet kuyrukları ve temizliği hususu. Havalimanlarının gelen ve giden yolcu kısımlarında bulunan tuvaletlerin sayısı, konumu ve işletilmesi bu sebeple önemlidir. Havalimanlarının işletme kalitesini ortaya koyan önemli bir göstergedir.

        Tecrübeyle biliyorum ki bazı meydanlarda yolu bile belli olmayan yerlere tuvaletler konup boş bekletilirken, yolcunun en fazla ihtiyaç duyduğu yerler ticari alanlara boğulup, küçük tuvaletler konduğu için kuyruklar oluşuyor. Yoğun olan tuvaletlerin temizliği de iyi yapılamıyor. Tuvalet kuyruğunda bekleyen ve sonrasında temiz olmayan bir mekâna giren bir yolcu için o havalimanı iyi bırakmaz.

        • 2) Geç gelen uçak kuyruğu

        Yolcuların havalimanlarında en çok beklemekten sıkıldıkları yer uçaklarının rötar yapması durumunda biniş için bekledikleri salondur. Binecekleri uçağın bir türlü gelmemesi yolcuları çileden çıkarır. Bu süreyi beklemeyle geçiren yolcular fazlasıyla sıkılırlar, geç gelen uçağın yolcularının inip, binecekleri uçağın tekrar uçuşa hazırlanması esnasında yolcular gayri ihtiyari olarak ayaklanıp, kuyruğa girip beklerler. En sıkıcılardan birisi saatlerce beklendikten sonra işte bu uçağa biniş kuyruğudur.

        • 3) Güvenlik kontrolleri

        Girişteki güvenlik kuyrukları ülkelere ve havalimanlarına göre değişiyor. İstanbul Havalimanı veya Türkiye’deki diğer havalimanlarında iki defa güvenlikten geçme durumu söz konusu. Havalimanına giriş ve uçuş işlemlerinden sonra uçağa binmek üzere arındırılmış salonlara geçmek için ikinci bir güvenlik kontrolü. Sadakat kartları sahipleri ve üst sınıfta seyahat edenler ise sadece kuyrukta daha bekliyorlar. Dolayısıyla güvenlik kontrolleri adeta normal yolcular içinmiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Uzun kuyruklar da onlar beklemek zorunda kalıyor. Bazı havalimanları titiz davranıp yoğun uçuş saatlerinde daha çok güvenlik kontrolünü devreye alarak kuyrukta bekleme süresini azaltmak için çaba gösterirken, bazı meydanlarda ise güvenlik kuyruğunda havayollarının yolcularını aradığı gibi bir gerçek ortaya çıkıyor. Güvenlikten kontrolünden hızlı geçmek ve başka yolcuları da bekletmemek için hazırlıklı olun. Üzerinizdeki her şeyi kendi çantanıza koymaya çalışın, gerekmedikçe geçiş noktasındaki kaplara az eşyanızı koyun. Uyarılara dikkat ederek, hazırlık bir şekilde güvenlik kontrol noktasına gelin. Çoğu yolcu kuyrukta beklemeden daha çok bilinçsiz yolcuların sebep olduğu zaman kaybından rahatsız olur.

        • 4) Özel yolcu salonu / Lounge kuyruğu

        Özel yolcu salonlarından hizmet alan yolcular bunun bedelini de çeşitli yöntemlerle ödedikleri için titiz olurlar. Kuyrukta beklemek veya hizmet aksaklığını salon yetkilisine değil yolcuyu o salona yönlendiren havayollarına veya diğer ilgili kuruluşlara bildirirler. Eğer bir havalimanında lounge sayısı İstanbul Havalimanı’nda olduğu gibi az ve alternatif salonda yoksa genelde bu tür meydanların özel salonlarına girişte kuyruklar oluşuyor. Çok sayıda havayoluna ve seyahat kartı sahiplerine hizmet veren lounge’larda işletmecilik iyi olmayınca giriş kuyrukları yolculuğun unutulmaz aşaması olarak hafızaya işleniyor. Mesela Türk Hava Yollarının İstanbul Havalimanı’ndaki lounge’larına girişte böyle bir kuyruk yılların verdiği işletme tecrübesiyle ortadan kaldırılmış durumda. Dolayısıyla özel yolcu salonuna gelen yolcu kendini özel hissedeceğini sanırken kapıda kuyruk sürpriz ile karşılaşması tatsız bir durumdur. Bu dinlenme salonları uçuş öncesi kaliteyi artırmak üzere tasarlanmış. Daha kaliteli bir uçuş yapmak isteyenler seyahat öncesi bu alanları kullanıyor ve bedelini de ödüyor. Üst sınıfta uçanlar, yıllık üyelik satın alanlar veya tek girişlik ödeme yapanlar bu salonlardan faydalanıyor. İşletenler de buralardan ciddi paralar kazanıyor. Yolcular tüm bunlara rağmen böyle bir noktada kuyrukta beklemeye anlam veremiyor ve sıkılıyorlar.

        • 5) Pasaport kuyruğunu

        Dünyanın en önemli ve en yoğun havalimanlarında uzun pasaport kuyrukları oluyor, ama geçiş süresi kontrol edilebiliyor. Bekleme süreleri uzun olmuyor. Çünkü çok fazla sayıda pasaport kontrol noktasından hizmet veriliyor. Gelen ve giden yolcu hareketi uçak trafiğine göre organize ediliyor. Artık dijital okumalarla, parmak, yüz, göz taraması ve çipli pasaportlarla hızlı geçişler söz konusu. Ancak her şeye rağmen bazı havalimanlarında pasaport kuyruğu adeta bir ritüel gibi varlığını koruyor. Küçük ve gelişmemiş havalimanlarında bazen uzun pasaport kuyrukları oluşabiliyor. Bazı ülkelerin çok detaylı pasaport ve vize kontrolü uygulaması da kuyruklara sebep oluyor. Yolcuların bu durumda yapacakları fazla bir şey olmuyor ve sabırla beklerken de sıkılıyorlar.

        • 6) Duty-free kuyrukları

        Havalimanlarında bazı ürünlerin gümrük vergi avantajı sebebiyle daha hesaplı olması, bazı havalimanlarındaki özel ürün çeşitliliği yolcuları duty free mağazalarına çekmektedir. Tuhaftır bazı havalimanlarında yolcular satın aldıkları ürünü seçmek için ayırdıkları zamandan daha fazlasını ödeme yapmak için ayırmak durumunda kalıyorlar. Alışveriş sonucunda ödeme noktasına gelindiğinde kuyrukta ürünü kenara bırakıp uçağa koşanlar bile oluyor. Bu tarz meydanlar işletmecilik açısından sorunlu olan yerlerdir. Ödeme yapılan kasalarda az kişinin çalıştırılması kuyruklara yol açıyor. Yolcular bir ellerinde satın aldıkları ürünler, diğerinde pasaport ve cüzdanlarıyla beklemekten elbette hoşlanmıyorlar.

        Uçuşlarınız doğal afetlere takılmasın!

        Uçuşlarınız doğal afetlere takılmasın!
        0:00 / 0:00

        Havayolu ile seyahatlerinizde zaman zaman hava olaylarına bağlı olarak uçuş güvenliğini etkileyebilecek durumlar yaşanabiliyor. Bu durumlarda uçuşlar rötara uğrayabileceği gibi uçuş iptali de gerçekleşebiliyor. Meteorolojik bilgiler ışığında uçuş programını düzenleyen havayolu şirketleri, kasırga, fırtına, yoğun yağış, görüş açısını etkileyecek şekilde yoğun sis vb. hava olaylarında uçuş iptali hakkını saklı tutuyorlar. Şirketlerden kaynaklanmayan doğa kaynaklı gelişmeler için yolcuların da anlayışlı ve sabırlı olması, güvenli ve huzurlu bir yolculuk için şarttır. Ama gerçekler maalesef böyle olmuyor.

        Yolcular bu tür hadiselere anlamsız bir şekilde gereksiz tepki gösterdikleri bilinmeyen bir şey değil. Bazı havayollarında bilgilendirmede kusurlu davranarak yolcuları kışkırttıkları da söylenebilir. Uçuşunu kaçıranlar, havalimanlarında mahsur kalanlar, gittikleri yerde ikinci uçuşu çaresizce bekleyenler veya havayolunun imkanları dahilinde bir otel odasında günlerce kalmak zorunda kalan yolcular olabiliyor.

        Son yıllarda ise havayolları, yolcuların ve mürettebatın kötü hava koşullarından dolayı mahsur kalmasını önlemek için önemli doğa olaylarından günler önce uçuşlarını iptal ettiğini duyurmaya başladı. Böylece şirketler, fırtına ve benzeri hadiselerden etkilenen müşterileri için beklenmedik maliyetlere katlanmaktan kendilerini korumuş oluyorlar.

        REKLAM

        Katar Havayolları ile İstanbul-Doha uçuşuyla sonrası Katar’da kum fırtınası yaşadım. Kuveyt’te kum fırtınası nedeniyle uçuşların iptal edildiği haberini öğrenince yakın coğrafya olduğum bu durumdan etkilenmemeyi temenni ettim. Uçuşumda sorun olmadı ama kum fırtınası Airport programımın çekimlerine engel oldu. Görselliği en yüksek olan tekne turu çekimimiz gerçekleşmedi, bazı dış çekimleri de iptal etmek zorunda kaldık.

        Dünya havacılık tarihinde hava ulaşımını engelleyen doğa hadiseleriyle ilgili çok fazla hadise söz konusu. Tedbirli olmak için yakın zamanda gerçekleşen önemli hava muhalefeti durumlarına dikkat çekmek istedim.

        • 1) Körfez’de kum fırtınası

        Salı günü Kuveyt Sivil Havacılık İdaresi, ülkedeki yoğun kum fırtınası nedeniyle uçak seferlerinin askıya alındığını açıkladı. İdarenin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Kuveyt Havalimanı’nın yerel saatle 14:20 itibarıyla uçuşlara kapatıldığı belirtildi. Sivil Havacılık İdaresi, görüş mesafesinin iyileşmesiyle uçuşlara yeniden başlanacağını aktardıktan bir gün sonra uçuşlar tekrar başladı. Bir gün önce de Bağdat’ta bu durumun daha şiddetlisi meydana geldi, ama bölgede hava trafiğinin zayıf olması sebebiyle ciddi bir hadise yaşanmadı. Benzer durum Dubai ve Doha gibi dünyanın önemli aktarma merkezlerinde yaşansaydı, elbette etkisi farklı olurdu.

        • 2) Meksika’da Harvey kasırgası

        Mexico City Havalimanı’nda 2017’de gerçekleşen ve Harvey olarak adlandırılan kasırga nedeniyle havalimanını sular bastı ve ulaşım tamamen kapandı. Seferler iptal edildi, havalimanındaki çalışan yer hizmetleri görevlileri zor anlar yaşadı. Bunun yanı sıra Air France’ın A380 model uçağı da sular altında kaldı. En son Eylül 2021’de Meksika’da gerçekleşen dolu yağışı tüm ülkede çok büyük sıkıntılara neden olmuş, havalimanları uçuşlara kapatılmıştı.

        • 3) İspanya’da Filomena Fırtınası

        İspanya’yı 2021 yılı ocak ayında “Storm Filomena” isimli fırtına vurdu ve neredeyse çevredeki tüm havalimanlarında uçuşlar 2-3 gün askıya alındı. Belki de İspanya’nın son dönemlerde gördüğü en ağır bilanço yaşandı. Özellikle Madrid bu durumdan çok etkilendi. Sokaklardaki arabalar zarar gördü, çatılar uçtu, insanlar evlerinden çıkamadı. Havalimanlarında olanlar ise burada mahsur kaldı.

        REKLAM
        • 4) İngiltere’de Eunice Fırtınası

        Bu yıl şubat ayında İngiltere’de Eunice Fırtınası gerçekleşti ve 400’e yakın uçuş durdu. Daha önce İngiltere’de buna benzer birçok hava muhalefetinden dolayı uçuşlar durduruldu ya da iptal edildi. Ancak yakın zamanda gerçekleşen en büyük hava muhalefeti Eunice Fırtınası ile yaşandı. Bu kapsamda, Güney Batı İngiltere ve Güney Galler’i teslim alan 190 km hızındaki Eunice Fırtınası nedeniyle kırmızı alarm verildi. Havayolları ya uçuşlarını iptal etti ya da uçuşlarında yolcularına iptal esnekliği sundu.

        • 5) ABD’de kar fırtınaları

        Bu yıl 29 Ocak’ta Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) Kuzeydoğu hattı boyunca bir metreden fazla kar yağışı ve yüksek rüzgâr beklediği uyarısının ardından, havayolları yüzlerce uçuşu iptal etti. Ulusal Hava Durumu Servisi kış fırtınası uyarısı yaptı. O hafta sonu bin 200’den fazla uçuş iptal edildi. New York merkezli JetBlue Airways, programının yüzde 40’ını oluşturan 330’a yakın uçuşunu erteledi. Boston Logan Havalimanı’nda, programın yüzde 70’inden fazlasını oluşturan 475 uçuş iptal edildi. Başka havayolları da aynı şekilde uçuşlarını iptal etmek zorunda kaldı.

        Diğer Yazılar