Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

SURİYELİ yönetmen Mustafa Akad, genç yaşında atıldığı Hollywood macerasını göğüslemeseydi ve İslam tarihinin küçük bir kesitini ele alan o ünlü filmi "Çağrı-The Message" filmini çekmeseydi, ne halt ederdik bilemiyoruz. Bu tek büyük prodüksiyonlu filmi 1976'dan beri izliyoruz. Mustafa Akad, Endülüs, İstanbul ve Kudüs üzerine bir üçleme yapmayı tasarlamıştı. Ortadoğu'ya yaptığı bir ziyarette, Amman'da kaldığı bir otele yapılan bombalı saldırı nedeniyle hayatını kaybetti. Hedefteki isim o değildi, o gün tesadüfen oradaydı, ölümüyle birlikte çok önemli projeler hayata geçemedi. Yaşasaydı hayata geçer miydi? Emin değilim, bildiğim kadarıyla projesi için Türkiye dahil pek çok ülkenin kapısını çalıyor, finansman arıyordu, fakat işler o kadar iyi gitmiyordu. Müslüman dünya, sinemaya anlam yüklemeyi, yatırım yapmayı bir delilik olarak addediyordu çünkü. Nitekim yıllar önce, Çağrı'ya finansman sağlayan da kendi çapında bir deli olan Kaddafi'den başkası değildi. 2007'de "İslam dünyası bir 'çağrı' daha yapacak mı?" diye soran uzun bir dosya kaleme almıştım. Aradan geçen zaman zarfında çok şey oldu ama bu "çağrı" yenilenmedi. Sebep parasızlık mıydı? Hayır, para var, ama malum zengin Müslüman ülkeler, o paraları denizi doldurup uzaydan görülebilen şekilli adalar yapmak ve üzerine rezidanslar kondurmak için harcamayı tercih ediyor. Öte yandan taassuplar da sinemaya maddi manevi yatırım yapmayı engelliyor. Akad, Hz. Hamza'yı "gösterdiği" için, İslam'daki suret yasağını bahane eden bir kısım ulema tarafından topa tutulmuştu. Hem inancınızı ve kurallarınızı bahane ederek kültürel aidiyetlerinizi besleyecek filmler yapmıyordunuz, hem de Kevin Costner'lı Robin Hood filminin bir yerinde yan karakter namaz kılmış diye gururlanıyordunuz. Diz boyu paradoks...

'SURET YASAĞI' MESELESİ

Ben artık umudu kesmiştim. Fakat içim içimi yiyormuş meğer. Katarlı medya firması Elmur Holding'in, Hazreti Muhammed ile ilgili film için büyük film şirketleriyle görüşmeler yaptığını duyuran Bugün Gazetesi'nin haberini duyunca frenler patladı. Haberde filme Yüzüklerin Efendisi ve Matrix'in yapımcısı Barrie Osborne tarafından da destek verileceği yazıyor. Nihayet diyorum, ama bunca yıl beklemişliğin huysuzluğuyla söylenmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Zira yine Hz. Ömer'siz, Hz. Ali'siz bir nübüvvet filmi çıkabilir karşımıza. Bakalım, putperest bir topluma gelen ve tam da bu nedenle her türden ikon, ikona ve temsili yasaklayan İslam'ın erken dönem suret yasağı bu kez aşılabilecek mi? Hz. Muhammed'i göstermemek, onun muhkem ve değerli hatırası adına makul bir tutumdur, ama aynı yasağın Peygamber'in yakınlarını, arkadaşlarını, halifeleri ve İslam tarihinin önemli simalarını kapsamasını aşırı bir tedbir olarak görmekteyim. Kimse Akad'ın Çağrı'sında Hz. Hamza'yı oynadı diye Anthony Quinn'i ikonlaştırmaya kalkmadı nitekim. Beni umutlandıran, firmanın filmde en iyi uluslararası oyuncuları oynatmayı hedeflediğini duyurması oldu. Bendeniz bu heyecanla, üşenmedim, suret yasağını hükmen delerek film için "casting" yaptım. Siz listeyi inceleyin, ben de şahadet getireyim. Ne olur ne olmaz...

KİM KİMİ OYNASIN?

DOSTLAR: Hz. Ömer: George Clooney, Hz. Ali: Cliwe Oven, Bilal-i Habeşi: Laurence Fishburne (Matrix'in Morpheus'u), Hz. Ebu Bekir: Ben Kingsley (Gandhi), Hz. Hamza: Benicio Del Toro, Zeyd: Antonio Banderas, Ebu Hureyre: Steve Buscemi, Ebu Zerr: Sean Penn, Ebu Talip: Anthony Hopkins, Halid Bin Velid: Hugh Jackman (namı diğer "Volverine"), Amr bin As: Andy Garcia, Cafer-i Tayyar: Colin Farrell, Selman-ı Farisi: Orlando Bloom, Habeş kralı Necaşi: Morgan Freeman. KADINLAR: Hz. Hatice: Susan Sarandon, Hz. Aişe: Natalie Portman (bkz. Padme Amidala!), Maria Kıpti: Jessica Alba, Hz. Sevde: Sofia Coppola, Hz. Hafza: Queen Latifah, Hz. Fatma: Michelle Rodriguez, ilk kadın şehit Sümeyye: Charlotte Rampling. DÜŞMANLAR: Ebu Leheb: Ian McKellen, Ebu Süfyan: Javier Bardem, Ebu Cehil (Amr Bin Hişam): Patrick Stewart (Star Trek'teki Kaptan Jean Luc Picard) veya Tuncel Kurtiz, Ebu Cehil'in oğlu Ikrime: Woody Harrelson, Hind: Asia Argento veya Derya Alabora, yalancı peygamber Müseylime: John Turturro.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar