Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Yeni Zelanda saldırısının duruşmasında şehit yakınları ifade verdi

        Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant'ın yargılanması, şehit yakınlarının ifadeleriyle devam etti.

        Dün başlayan yargılamanın ikinci duruşmasında konuşan şehit Tarık Omar'ın babası Raşid Omar, terörist Tarrant'a, oğlunu elinden aldığını belirterek, "Kendi içinde huzur bulmanı dilerim, fakat o huzurun sana geleceğinden şüphe ediyorum. Seni affetmiyorum." dedi.

        Saldırının yapıldığı Linwood Camisi'nin imamı İbrahim Muhammed Abdelhalim ise bu saldırının ırkçı ve terörist bir eylem olduğunu vurgulayarak, "Bu saldırı, sadece ülkedeki Müslümanları değil bütün Yeni Zelanda'yı derinden etkiledi." ifadesini kullandı.

        REKLAM

        "SALDIRININ CEZASI ASLA YETERLİ OLMAYACAK"

        Yeni Zelanda'ya ailesiyle 24 yıl önce yerleştiğini anlatan imam Abdelhalim, "Savaşmak ve öldürmek, İslam'a uygun bir düşünce değildir. Birbirimizle konuşarak sorunlarımızı çözmemiz gerekir." diye konuştu.

        Şehit Naim Raşid'in eşi ve Talha Naim'in annesi Ambreen Naim, eşinin camideki diğer cemaati kurtarmaya çalışırken can verdiğini anlatarak, "Eşim, aramızdan ayrıldığından bu yana hiç düzgün uyku uyuyamadım. Bundan sonra da uyuyacağımı sanmıyorum. Bu yüzden saldırının cezası, ömür boyu sürmelidir." dedi.

        Şehit Sayyad Milne'nin annesi Noraini Milne, terörist Tarrant'ın korkak olduğunu belirterek, "Her ne ceza alırsan al, bu dünyada asla yeterli olmayacaktır." ifadesini kullandı.

        Terör saldırısından yaralı kurtulan Türk vatandaşı Mustafa Boztaş ve Türkiye'nin Wellington Büyükelçisi Ahmet Ergin de duruşmada hazır bulundu.

        REKLAM

        "GÜÇLÜ VE İNATÇI BİR TÜRK ERKEĞİYİM"

        Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunan Brenton Tarrant'ın duruşmasının ilk gününde, dokuz kez vurulan Temel Ataçocuğu yaşadıklarını anlattı.

        Reuters haber ajansının aktardığı haberde, Saldırganla göz göze geldiklerini belirten Temel Ataçocuğu, "Onun silahının beni hedef aldığı anı gördüm. Saldırgan tarafından dokuz kez vuruldum. Aldığım kurşun yaraları nedeniyle, kalıcı şekilde engelli olacağım ve acı çekeceğim. Ama, ben güçlü ve inatçı bir Türk erkeğiyim. Ben mücadeleyi bırakmamak üzere yetiştirildim" ifadelerini kullandı.

        Olayın travmasının hep kendisiyle yaşayacağını belirten Ataçocuğu, "Görüntüler ve o gün caminin içindeki koku hep benimle olacak. Acının olmayacağı bir gerçek görmüyorum ancak gelecek Güneş'e doğru özgürce yürürken, üstünden geldiklerimi düşünüp gururlanacağım. Güçlü ol!" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

        REKLAM

        Saldırıda yaralanan Afganistanlı Mirwais Waziri, 17 yıldır Yeni Zelanda'da yaşadığını ve ülkedeki bazı ırkçılar tarafından zaman zaman "terörist" olarak nitelendirildiğini belirterek, terörist Tarrant'a, "Sen bu sıfatı benden aldın. Bugün, sen 'terörist' olarak anılıyorsun ve tüm dünya biz Müslümanların terörist olmadığını gördü." dedi.

        "TERÖRİSTİN DİNİ, IRKI YOKTUR"

        Waziri, "Yeni Zelanda halkına seslenmek istiyorum; teröristin dini, ırkı ve rengi yoktur. Her ırktan ve renkten kişi, terörist olabilir." ifadesini kullandı.

        Bu saldırının Yeni Zelanda toplumunu daha güçlü ve beraber hale getirdiğini söyleyen Waziri, terörist Tarrant'a hitaben, "Sen bir terörist olarak kaybedensin. Kazanan ise bizleriz." diye konuştu.

        Waziri'nin sözleri, duruşma salonuna katılanlar tarafından alkışlandı.

        "BU ADAM BİZİ KATLETMEKTEN GERİ DURMADI"

        Terör saldırısında teyzesi Linda Armstrong'u kaybeden Kyron Gosse, teröristin Allah'ın evine kötü niyetle ve nefretle girerek bu saldırıyı yaptığını vurgulayarak, şunları söyledi:

        "Yaptığı saldırıyı internet ortamında canlı yayınlayarak, beni ve arkadaşlarımı da dehşete düşürdü. Bu katilin, Yeni Zelanda'da misafir olarak yaşadığını öğrendiğim zaman duyduğum öfkeyi anlamanızı istiyorum. Bu adam, bizden biri değildi fakat buna rağmen bizi katletmekten geri durmadı.

        Bu adam, benim ailemin yedi kuşaktır evi olarak gördüğü bir ülkeye sonradan yerleşti ve bizim sevdiklerimizi acımasızca bizden aldı. Peki ama ne için? Onun Linda Armstong ile bir sorunu yoktu. Irkçı fikirlerle dolu bir şekilde bu korkak, güçlü silahların arkasına saklandı ve yaşlı Linda hanımı öldürdü."

        "ANNEMİ BENDEN ÇALDIN"

        Armstrong'un kızı Angela da duruşmada söz alarak, teröriste, "Annemi benden çaldın. Bir daha asla annemin şefkatini hissedemeyeceğim. Buradan senin annene acıdığımı belirtmek istiyorum fakat sana karşı hiçbir hissiyatım yok. Sen, benim için bir hiçsin." ifadelerini kullandı.

        Angela Armstrong, "O, hayatını bir kafesin içinde geçirirken, benim annem ise özgür oldu. Bu yüzden Tarrant'a, yok etmeye çalıştığı özgürlüğün ve çeşitliliğin güzelliğini düşünmesini tavsiye ediyorum." diye konuştu.

        "O GÜNDEN BU YANA DOĞRU DÜZGÜN UYUYAMAZ OLDUM"

        Şehitlerden Tarık Omar'ın babası Raşid Omar, aile olarak çocuklarını kaybetmenin acısını asla unutamayacaklarını belirterek, "Tarık'ı kaybetmek benden çok şey götürdü. O günden bu yana doğru düzgün uyuyamaz oldum." dedi.

        Omar, teröriste hitaben, "Sen benden çok değerli bir şey aldın ve bu benim hayatımı sonsuza kadar etkileyecek." ifadesini kullandı.

        Oğlu Tarık ile cennette yeniden bir araya gelmeyi dilediğini söyleyen Omar, "Tarık'ın şu an Allah'ın himayesinde olduğunu biliyorum. Şimdilik buradaki hayatım böyle geçecek. Tarık'ı yeniden görebileceğim günü hep bekleyeceğim." diye konuştu.

        "OĞLUMU KUCAĞIMA ALDIĞIMDA YAŞIYOR OLMASINI UMUYORDUM"

        Saldırıda 3 yaşındaki oğlunu kaybeden İngiliz vatandaşı Nathan Smith ise "Oğlumu kucağıma aldığımda hala yaşıyor olmasını umuyordum fakat canlı değildi." dedi.

        Teröristin, bu saldırıyı beyaz ırk üstünlüğü için yaptığını vurgulayan Smith, kendisinin de beyaz ve Müslüman olduğunu ve Müslümanlığından onur duyduğunu dile getirdi.

        Smith, teröriste, "Eğer boş vaktin olursa ki içeride bolca vaktin olacak, belki Kuran'ı okumayı denemelisin. Çok güzel bir kitap." ifadeleriyle seslendi.

        "SENİ TANIYAN HERKESE UTANÇ GETİRDİN"

        Şehit Eşref Ali'nin kızı Farisha Razak da teröriste hitabında, "Sen bir canavarsın, hiçbir şey başaramadın. Seni kimse istemiyor. Seni tanıyan herkese utançtan başka bir şey getirmedin." dedi.

        Razak, Müslümanların kötü insanlar olmadığını Tarrant'a söyleyerek, "Onlar sana yardım edecek ilk insanlardır." diye konuştu.

        Saldırıdan canlı kurtulan Hazem Muhammed ise mahkemeye hitaben, "Bu adama asla gün yüzü göstermemenizi istiyorum. Şartlı tahliye almasını da arzu etmiyorum. Hapiste ölene kadar kalmalıdır. Bakın yüzüne, hiçbir vicdan azabı yok." dedi.

        Şehit yakını ve yaralıların konuşmalarının ardından duruşmaların ikinci günü son buldu.

        ÖMÜR BOYU HAPSE MAHKUM EDİLMESİ BEKLENİYOR

        Kendi savunmasını yapma isteği 13 Temmuz’da Christchurch Yüksek Mahkemesince kabul edilen terörist Tarrant, hakkındaki 51'i cinayet, 40'ı cinayete teşebbüs ve 1'i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti.

        Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor.

        Tarrant, Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu.

        Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda, 1'i Türk 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si Türk 49 kişi ise yaralanmıştı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ